Is this for me translate Turkish
6,066 parallel translation
Just clearly not the ideal house guest, and I think this is a sign it's time for me to go.
İdeal bir konuk olmadığım ortada ve sanırım bu da artık gitmem için bir işaretti.
She has absolutely no idea what this might be like for me, and she is deliberately trying to make me mad.
Bunun benim için nasıl olacağını hiç bilmiyor ve beni bilerek kızdırmaya çalışıyor.
Is this what you summoned me down here for?
Beni aşağı çağırmanın sebebi bu muydu?
This is the safest place for me to be.
Olabileceğim en güvenli yer burası.
And that is the only thing that can fix this for me.
Bunu düzeltmenin tek yolu da o.
Now, I'm not mad at you. But that's why this is so hard for me. Do you understand?
Sana kızgın değilim ama bu yüzden benim için zor oluyor işte.
For them, this is more important than me.
Onlar için bu benden bile önemli.
That may have been how this started, but it's about something more than that for me now.
Bu iş o yüzden başlamış olabilir ama artık benim için daha büyük bir mesele.
Gretchen, this is going to upset you, and Jimmy... You're going to hate me for ratting, but...
Gretchen bu seni üzecek ve Jimmy seni sattığım için benden nefret edeceksin ama...
You know, I think this is a really important question, and it's very important for me that I be transparent.
Biliyor musunuz, bence bu çok önemli bir soru ve benim için de şeffaf olmak çok önemlidir.
This one here is enough for me.
- Buradaki bana yetiyor.
Is this your way of telling me that you want satellite radio for Christmas?
Noel'de radyo istediğini böyle mi belli ediyorsun?
This is really strange for me.
Bu benim için gerçekten tuhaf.
Um, okay. So these people at UCSB just called me, and they're going to this really cool protest against abusive labor practices for, like, fruit pickers and stuff, so I don't know.
Tamam, University of California, Santa Barbara'daki insanlar beni çağırdı kötü niyetli iş uygulamalarına karşı gerçekten harika bir protesto yapacaklar meyve toplayıcıları ve malzemeler yani dahasını bilmiyorum.
And if this man is missing, it's your fault for not notifying me about him.
Ve bu adam kayıpsa, beni bilgilendirmediğin için senin hatan.
Charlie, this warden thing is short term for me.
Charlie, bu müdürlük işi benim için geçici bir durum.
Kevin is bringing dinner for me, and I don't think he'd appreciate this bet we made.
Kevin bana yemek getiriyor da bence yaptığımız iddiayı takdir etmez.
If this is your asking me for Rachel's hand in marriage, you know, you're goin about it the wrong way.
Eğer bu Rachel'la evlenmek için izin istemekse yanlış yoldan gittiğini biliyor olmalısın.
This is complicated for me, Alison.
Bu benim için de karmaşık Alison.
I'm telling you, this book is a top priority for me.
Şuraya yazıyorum, bu kitap benim en büyük önceliğim.
So, for me, this is a release. Oh, they're really appreciative.
Yani, benim için, bu bir cıkış yolu.
This is for Frankie, not for me.
Öyle deme. "Havalı" çocuklardan daha yetenekli olmama rağmen.
I know you have rules that the employee is not quitting but this life is not suitable for me.
Her şey yoluna girecek. Geçti.
This is the first time somebody's asked me for my sister's number and I haven't stabbed them in the throat.
İlk kez biri benden kız kardeşimin numarasını istiyor ve ben onu boğazından bıçaklamıyorum.
This is an exceedingly rare work by an artist whose other paintings have all been destroyed during World War II, so as curator, its security is my responsibility, and forgive me for saying so, but... they don't seem like typical law enforcement.
Müze müdürü olarak güvenlik benim sorumluluğum. Söylediğimden alınmayın fakat, arkadaşlar hiç de bildiğimiz güvenlik memurlarına benzemiyorlar.
Is this like the time you invited me to lunch, but then, when I got to the restaurant, you texted me to tell me you weren't coming because you were at a strip club "eating stripper" for lunch,
Bu beni yemeğe davet ettiğin ama sonra ben restorana gittiğimde bana mesaj atıp gelmeyeceğini söylediğin çünkü striptiz kulübümde bir "striptizciyi yediğin" ve aynı zamanda...
Leak to the trades that Andrew Garfield's agent is taking meetings with his ex, get it all over town, wait an hour, then get me lunch with Andrew on the books for this weekend, someplace Italian.
Andrew Garfield'ın menajerinin eski sevgilisiyle görüşeceğini basına sızdır, herkes duysun, bir saat bekle, hafta sonuna Andrew'la öğle yemeği ayarla. İtalyan restoranı olsun.
I know you'd told me never to leave the house without my face on, but as a corpse, this is the best I can do for your Ice Ball.
Makyaj yapmadan evden hiç çıkma demiştin ama ceset olarak Buz Balo'na en iyi bunu yapabildim.
- Wait, this is for me?
Bir dakika, bu benim için mi?
Based on the witness'description, this is what we're looking for. How do you want me to handle this?
- Nasıl halletmemi istersin?
And for you to come here and pretend that this is all about me when really...
Ve sen buraya gelip bu sanki benimle ilgiliymiş gibi davranıyorsun.
This is a very big day for me.
Bu benim için çok önemli bir gün.
I know you guys think this is lame, but if you ever want to join the Explorers, like, for real, give me a call.
Bunun ezik olduğunu düşündüğünüzü biliyorum, ama kaşiflere katılmak isterseniz, gerçek manada, beni arayın.
Look, the guys who hired me went home around midnight, which is when I saw this group of gals on 48th, and they're primed for a good time.
Beni tutanlar eve gece yarısı gibi gitti. Ben de bu bayanları o ara 48'de gördüm. Ve zaten iyi bir zaman için ayarlandılar.
Why didn't anyone tell me this rock'n run is for sadists on steroids?
Neden bana bu "rock'n run" sadistler ve steroidciler içinmiş söylemedin?
Cece, I-I know that this holiday is a bittersweet memory for your people, but, please, do not take that out on me.
Cece, atalarının bu bayramla ilgili nahoş anıları olduğunu biliyorum ama... - Yanlış ırk. -...
Sid... when they asked me to throw my hat in the ring for this job, I had exactly the same reaction that you're having right now.
Sid... bu iş için istifa etmem istendiğinde bende önce şuan senin verdiğin tepkinin aynısını verdim.
And with the parameters you have given me for the job, this is not an easy task, sir.
Ve bana verdiğiniz parametrelerle, bu kolay bir görev değil efendim.
This is really funny for me.
Cidden çok eğleniyorum şuan.
I think this is the right place for me.
Sanırım benim için doğru yer burası.
This is the part where you say something or kiss me or run for the hills.
Bu kısımda senin de bir şey söyleyip beni öpmen ya da koşarak uzaklaşman gerek.
You know, it's just frustrating, because you weren't, like, honest or straightforward with me about it, and so I didn't even get the chance to, like, look for other opportunities if this falls through, you know?
Bu çok sinir bozucu çünkü siz bana karşı dürüst ya da açık sözlü değildiniz. O yüzden eğer bu iş olmazsa şansımı aramama fırsat dahi vermediniz.
This is why women like you and me need to prepare for the future.
Bu yüzden bizim gibi kadınlar gelecekleri için hazırlık yapmalılar.
¶ But Easter Day, this year, is not for me.
¶ Ama bu yıl Paskalya Günü, benim için değil.
This will totally make me forget that you worked for Kuvira, the person who captured my family and is probably torturing them right now.
Bu, ailemi kaçıran ve şu anda yüksek ihtimalle onlara işkence eden Kuvira için çalıştığını hemen unutturur bana.
Grandson, this is such a great treat for me, and we came all this way.
Evlat, benim için bunu yapman şahane ama bunca yol geldik.
I stick my neck out for you and this is what you do to me?
Senin için hayatımı riske attım ve sen bana bunu mu yapıyorsun?
The idea that we should act for the greater good outside of our own issues in our community inspired me and a number of other people to say, " This is Revolution Summer.
Kendi toplumumuzun dışında kalan sorunların çözümü için harekete geçmemiz fikri beni ve başka birkaç kişiyi daha " Yaz devrimindeyiz.
This is only the beginning for me.
Yeni başlıyor benim için.
Do you understand how sensitive of a subject this is for me?
Bunun benim için ne kadar hassas bir konu olduğunu bilmiyor musun?
And all this computer stuff you're doing for me is great.
Ve benim için yaptığın şu bilgisayar şeyi harika.
is this seat taken 84
is this your house 39
is this 710
is this your room 18
is this your first time 32
is this your daughter 42
is this your car 67
is this really happening 45
is this your son 27
is this your husband 19
is this your house 39
is this 710
is this your room 18
is this your first time 32
is this your daughter 42
is this your car 67
is this really happening 45
is this your son 27
is this your husband 19