English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Is this your room

Is this your room translate Turkish

516 parallel translation
Is this your room? Yes.
Burası senin odan mı?
Is this your room?
- Bu senin odan mı? - Evet.
- Is this your room?
- Burası odan mı?
- Oh, is this your room?
- Odanız bu mu? - Evet.
Is this your room?
Bu senin odan mı?
Why did you die? Is the person responsible for your death... in this room right now?
Seni öldürenler burada mı?
We asked if the person responsible for your death is in this room right now.
Seni öldüren kişi burada mı diye sordum!
Here's the rooms. This is your room.
Bakın, odalar burada.
This is your room.
Sizin odanız bu.
This is your room, Judge Thatcher.
Odanız burası yargıç Thatcher.
Your Honour, before this case is finished... I propose to throw the shadow of the gallows... over many in this room.
Sayın yargıç, bu dava bitmeden önce, buradaki pek çok bilinmeyeni açığa çıkarmak istiyorum.
This is your room.
Burası odan.
This is my house, and if you want to talk, do it in your room.
Burası benim evim.
And this is your room.
Bu da seninki.
This is your room.
Odan burası.
This room is as cold as ice and your stove's gone out. - I'll make some soup and bring it up. - Please don't bother.
Bu oda buz gibi olmuş ve sobanız sönmüş, size sıcak çorba yapıp, sobayı yakayım.
In this castle, is there no place to work but your room?
Bu kalede senin odandan başka çalışacak yer yok mu?
- This is your room, Cousin Andre.
- Bu odada kalacaksın kuzen Andre.
This down here is your room, honey.
Bu da senin odan canım.
That's the bathroom and the necessary, and this is your room.
Şurası banyo, burası da odanız.
This is your room and your bed, ain't it?
Bu senin odan ve senin yatağın, tamam mı?
This is your room.
Burası senin odan.
- Well, now, this is your room, Herbert. - Oh, it's very nice.
- Burası senin odan, Herbert.
This is your room.
İşte odan.
And for you, young lady this is your room.
Ve genç bayan, burası da sizin odanız.
This is your room.
Odanız burası.
This is your room.
Bu sizin odanız.
This is your room, and there's a lovely view of the park.
Burası senin odan, harika bir park manzarası vardır.
- This is not your room.
- Bu oda sizinki değil.
Gentlemen, this is your room.
Beyler, bu sizin odanız.
Gentlemen, this is your room.
Efendim, odanız burası.
This is your mother's room.
Burası annenin odası.
My friends, this is your room for gambling.
Dostlarım, burası sizin kumar odanız.
This is your room
Burası senin odan...
He sometimes comes on Saturdays But this is your room
Bazen Cumartesi günleri gelir ama burası senin odan.
This is your room.
Bu senin odan.
- You and your games. That is the only game in this room.
Bu odadaki tek oyun da buydu.
Because this is your room.
Çünkü burası senin odan.
If I ever catch you even thinking about Lisa or anybody else here in this room, your ass is mine.
Bir kez daha Lisa hakkında ileri geri konuştuğunu duyarsam ya da bu odadaki herhangi biri hakkında konuşursan o zaman kıçın benim olur.
Und this is your room.
Burası sizin odanız.
While your men search for this man with the Dutch passport who rented the hotel room, he has thrown away his passport and is making ready to leave the country under a new identity.
Adamlarınız otel odasına kaçan bu Hollanda pasaportlu adamı ararlarken o, kuşkuşuz pasaportunu çöpe atıp yeni bir kimlikle ülkeyi terk etmeye hazırlanıyordur.
So this is your room.
Demek odan burası.
- This is your room here, sir.
- Odanız burası, efendim.
Now that there is room in this corner your father will build a shelf for my needles and threads so that your little brother will not lose what I need, and- -
Artık o köşede yer olduğundan baban, iğnelerim ve ipliklerim için bir raf kuracak ki ufak kardeşin ihtiyacım olanları kaybetmesin ve...
This is your room.
İşte senin odan.
This is your room, I've been waiting for you.
Karıştırmadınız, odanızda sizi bekliyordum.
This is your room.
- Burası senin odan.
This is your room, Miss Walsh.
Bu sizin odanız Bayan Walsh.
Here we are, this is your room.
Geldik, odanız burası.
This is your room?
Burası senin odan mı?
This is your room. Isn't this fun?
Burası senin odan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]