Is this it translate Turkish
60,750 parallel translation
Is this it?
Bu kadar mı?
- Oh, my god, is this it?
- Aman Tanrım, onlar mı?
But if it doesn't prove that there is something to all of this, then I'm going straight to scottie, and I'm gonna tell her who I am.
Ama eğer ki bu bütün bu olanları açıklayamazsa, direk Scottie'ye gideceğim ve ona kim olduğumu söyleyeceğim.
And if that security contract is my reward for keeping this country safer, then so be it.
Ve bu güvenlik sözleşmesi, bu ülkeyi daha güvende tutmaktan aldığım ödülse, o zaman öyle olsun.
If this feels like déjà vu all over again, that's because it is.
Eğer bu tekrardan Déjà vu gibi hissettiriyorsa, sebebi zaten öyle olmasındandır.
I know how difficult this is, but it's the right thing to do.
Bunun ne kadar zor olduğunu biliyorum, ama yapılması gereken doğru şey.
This is made up, all of it.
Bunlar uydurmaca, hepsi.
We're only gonna get one shot... and... this is it.
Tek bir hamle yapacağız... ve... hepsi bu.
Whatever this is, your... your confusion, depression, disorder, we have to treat it.
Bu her neyse, senin... karışıklığın, depresyonun, hastalığın, bunu tedavi etmeliyiz.
As honorary chairperson and de facto queen of tonight's semiformal, it is my great pleasure to introduce this evening's main entertainment.
Fahri başkan ve gecenin fiilen kraliçesi olarak, Bu akşamın ana eğlencesini tanıtmaktan büyük mutluluk duyuyorum.
I'm going for this Joan Crawford, Mildred Pierce thing. Is it working?
Joan Crawford'ın Ömre Bedel Şey, filmindeki saçından yaptım.
It is heartening to see so many of you here, even in weather like this.
Böyle bir havada bile burada olduğunuzu görmek beni duygulandırdı.
This is how my dad had his Jason Blossom murder board before it was trashed.
Bu, dağıtılmadan önce, babamın J. Blossom cinayet tahtasının olduğu şekil.
But for this season, at least, this is a new number, seeing that you took it upon yourself to retire Jason's.
Ama bu sezon için, en azından bu yeni bir sayı, Jason'ın emekli olmasını kendin üstlendiğini görüyoruz.
If this is something that makes you happy, then I say go for it.
Eğer bu sizi mutlu eden bir şeyse, o halde ben devam derim.
I had a meeting with the bursar's office this morning, and in light of everything that's happened, it looks like the D.M. Jamison athletic scholarship... is going to be discontinued.
Bu sabah bursiyer ofisiyle toplantı yaptım ve olan her şey göz önüne alınınca görünüşe göre D.M. Jamison sporcu bursu devam etmeyecek.
What we need is to step up and protect this family because it's the only one we've got.
İhtiyacımız olan şey ayağa kalkıp bu aileyi korumak. Çünkü elimizdeki tek şey o.
Yes, but Jeff is feeling a little enthusiastic, and I think it's safe to assume that this is not his only briefcase of cash.
- Evet ama Jeff bu yeri görmeye meraklı. Ve bence bu onun tek nakit dolu çantası değil.
It's just all happening here in this bowl.
Şu an tüm iş burada ama.
Do you think this is because I never go to class? Or is it because I murdered someone?
Sence bu hiç derse girmediğim için mi yoksa birini öldürdüğüm için mi oluyor?
It's just it's hard to get the boys to rally behind this, because Carter is...
Bunu soruşturacak adamları toplamak zor çünkü Carter...
This isn't quite the same as Sahin's baklava, is it?
Bu Şahin'in baklasına benzemiyor, öyle değil mi?
This isn't a dream either, is it?
Bu da bir rüya değil, değil mi?
And you think this... Shoemacher woman is the head of it. No.
Ve sende Shomecher denen... kadının başta olduğunu düşünüyorsun.
Chief, this conversation is sending it through the roof, trust me.
Bu konuşma tansiyonuma yine tavan yaptırabilir Şef.
Look, I can see you're upset, but wouldn't it be better if we discussed this at work?
Bak, üzgün olduğunu görebiliyorum, ama bunu iş yerinde tartışsaydık daha iyi olmaz mıydı?
This is it.
Herşey bitti.
So this game is a thriller, and it's called'Mumbai 2.0'.
Bu bir gerilim oyunu, ve adı'Mumbai 2.0'.
Look, this is absolutely wrong and it's heading in the wrong direction.
Bak, bu kesinlikle yanlış ve yanlış bir yere gidiyor...
Listen... this is it now... the final verdict.
Dinle, buraya kadar, bu hayatımın en büyük kararı.
Now, I just want you to know I take this as seriously as you do, but believe me, there is not one iota of truth in it.
Şimdi bu durumu sizin kadar ciddiye aldığımı bilmenizi isterim. Ama inanın bana, bunda bir damla bile gerçeklik payı yok.
Well, this is your best man, is it?
Bu sizin en iyi adamızın değil mi?
So this is your enchanted place, is it?
Burası sizin efsunlu yerinizmiş. Değil mi?
- Okay, we understand... - It's simple. ... that this is... this is upsetting.
Bunun üzücü olduğunun farkındayız.
My only venture at this moment is reestablishing control over this continent and every person on it.
Şu anki tek girişimim tüm kıtada ve yaşayan tüm insanlar üzerinde yeniden hakimiyeti sağlamak.
Well, this is it.
İşte bu.
It's also possible that this message is part of a ploy by the Dragon Queen to lure southern armies away from the lands they are currently defending to open those lands to easy conquest.
Aynı zamanda bu mesaj Ejderha Kraliçesi'nin güneyli orduları hali hazırda savundukları topraklardan uzaklaştırıp rahat bir fetih için boşluk yaratma hilesi de olabilir.
Is it like this or not Do you hate wildlife?
Böyle mi doğdun yoksa yabanilerden mi nefret ediyorsun?
As you all know, it is our sworn duty to secretly control every aspect of this wedding.
Hepiniz bildiği üzere bu düğünün görünüşünü gizlice kontrol etmek bizim yeminli görevimiz.
This is our wedding! We planned it.
Biz tasarladık!
Getting information from them, and... it is risky for this person.
Onlardan bilgi alıyoruz ama bu kişi için riskli bir şey.
Though it is noted that Ms. Raines was released from her sentence early, it is also worth noting that Mr. Barron, while not a part of Jacob's life until recently, may be the more natural parent in this case.
Bayan Raines'in erken tahliye edildiği bilinmesine rağmen ilginç bir nokta bu Bay Borran,... bu zamana dek Jacob'un yaşamının bir parçasının olmaması... bu durumda daha doğal bir ebeveyn olabilir.
This... this is amazing, it's right there, here... take a look!
Bu... Bu harika! İşte orada.
Uh, well, see, the thing about it is, this week, I... it's pretty hectic, work-wise, it's just that time of year...
Ama şöyle bir şey var ki bu hafta bayağı yoğun geçti, iş güç işte bilirsin. Bir de yılın bu zamanları...
It's a real special night for us,'cause this stage is where we really started.
Bu bizim için gerçek bir gece. Çünkü bu aşama gerçekten başladığımız yerdir.
There's no such thing as free money, but this is about as close as it gets.
Bedava para diye bir şey yok. Ama bu kadar yakındır.
This is the whole thing, isn't it?
Hepsi bu, değil mi?
It shouldn't surprise you that... every single ingredient in this soup is the product of years of research, taste testing, genetic modification, to deliver the most extraordinary texture and flavor profile.
Bu çorbanın içinde bulunan... her içeriğin yıllarca yapılmış araştırmaların ürünü olması seni şaşırtmamalı. lezzet testi, genetik değişiklik, en olağanüstü doku ve lezzeti yakalamak için.
Our neanderthal head of security is too dumb to see it, but rebellion is brewing in this camp.
Güvenliğimizin başı olan mağara adamı isyancıların bu kampta gittikçe geliştiğini görmek için fazla aptal.
This is it... your room.
İşte burası, senin odan.
This is supposed to be a happy occasion, and as usual, Noah Solloway is ruining it.
Bunun mutlu bir fırsat olması gerekiyordu ve her zamanki gibi Noah Solloway onu mahvediyor.
is this seat taken 84
is this your house 39
is this 710
is this your room 18
is this your first time 32
is this your daughter 42
is this your car 67
is this really happening 45
is this your son 27
is this your husband 19
is this your house 39
is this 710
is this your room 18
is this your first time 32
is this your daughter 42
is this your car 67
is this really happening 45
is this your son 27
is this your husband 19