It better translate Turkish
37,571 parallel translation
And it better smell like your mother's cookin'.
Ve umarım annenin yemekleri gibi koksa iyi olur.
Would it make it better if it was like two years instead of five months?
İki yıl yerine beş ay olsaydı daha mı iyi olurdu?
First you save my life, then you make it better.
Hayatımı önce kurtardın, şimdi de daha iyi hale getiriyorsun.
Do it better.
Daha iyisini yap. Goff'u bul.
I wish there were some way I could make it better.
Keşke düzeltmemin bir yolu olsa.
I thought I could make it better, that I could protect my baby.
İşleri yoluna sokabilirim sanmıştım bebeğimi koruyabilirim sanmıştım.
Is it better to leave them alone?
Hiç kurcalamamak daha mı iyi?
The next time you take that out, it better be to protect people's lives.
Onu bir daha çıkardığında bu birilerinin hayatını kurtarmak için olsa iyi olur.
- Look it's better than waiting here to die.
- Burada ölümü beklemekten iyidir.
I'd like it even better on the floor.
Yerde olsa daha da hoşuma gider.
Seems like he's blown it up to get a better look.
Daha iyi görüntü almak için onu büyütmüş gibi görünüyor.
It's a better world now. I-I don't know about this, Dr. Hartman.
Bundan emin değilim, Dr. Hartman.
Did it get better?
Şenlik düzeldi mi?
Of course I did, but you can't build a better world if there's nothing left of it.
Tabi ki dinledim, fakat ondan geriye bir şey kalmazsa, daha iyi bir dünya inşa edemezsin.
It's just, um, I mean, you could do better.
Böyle daha iyi olabilirsin.
I mean, maybe it gets better.
Belki daha iyiye gider.
No one, I mean no one, likes a bar fight better than me, but you just blew up half the bar with us in it.
Kimse, gerçekten kimse, bir bar kavgasını benim kadar sevemez, ama sen barın yarısını biz içindeyken havaya uçurdun.
Even without you here, it's better than most places I get to be.
Sen olmasan bile burası, gittiğim çoğu yerden daha iyidir.
It has to be someone we can trust, and who better than your newly appointed Special Adviser?
Güvenebileceğimiz biri olmalı ve yeni özel danışmanınızdan daha iyisi olabilir mi?
It's better safe than sorry.
Sonra üzülmektense tedbirli olmak daha iyi.
Then maybe it's time you got to know your daughter a little better.
- Belki de kızını daha iyi tanımanın vakti gelmiştir.
While this is good news, it gets even better.
Daha iyi haberlerimiz de var.
Well, it's good you know better, then.
Bildiğiniz iyi olmuş o halde.
Look, I know it seems crazy, but maybe we can change things for the better.
Bakın, çılgınca görünüyor olabilir, ama belki de herşeyi iyi yönde değiştiririz.
Who knows if it would be better or if there would be anything left to come back to at all?
İyi bir dünya olacağını ya da... geriye dönebilecek birşey kalacağını kim bilebilir?
It'll never get better.
Asla iyi olmayacak.
It's not gonna be easy, but... it does get better.
Kolay olmayacak, ama... herşey iyileşecek.
You should have this. It looks better on you anyway.
- Senin üstünde daha iyi durdu hem.
Well, if it makes you feel any better, Bernadette's mad at me, too.
Kendini daha iyi hissedeceksen Bernadette de bana kızgın.
If it makes you feel any better, a parasitoid wasp known as Oobius depressus has been rediscovered after 101 years of presumed extinction.
Asıl sen kendini daha iyi hissedeceksen... oobius depressus olarak bilinen parazit bir eşek arısı 101 yıldır türünün yok olduğunun sanılmasının ardından tekrar bulundu.
If it makes you feel any better, he cried as we shoveled it into a bucket. Han!
Han!
What better way to prove it?
Bunu kanıtlamak için daha iyi bir yol var mı?
Aye, well... better make it a good one'cause it's gonna be your last.
İyi bir tane sorsan iyi olur çünkü son sorun olacak.
Well, if it makes you feel any better, I woke up with me and Han spooning.
Kendini daha iyi hissedeceksen uyandığımda Han ile kaşık pozisyonunda uyuduğumuzu anladım.
Plus, it think this is better than you bartending, Max.
Ayrıca, sanırım bu senin barmenlik yapmandan daha iyi, Max.
It's getting a little better.
İyileşiyor gibi.
We'd better. 100 bucks says there's nothing on it.
Edelim. 100 dolara bahse varım bir şey çıkmayacak.
Physical pain is better than emotional any day, but believe it or not, talking helps.
Fiziksel acı duygusal acıdan iyidir, ama ister inan ister inanma, konuşmak her zaman iyi gelir.
It's better if I just show you.
Göstersem daha iyi.
Better get used to it.
Alışsan iyi edersin.
Better get the suitcase back where it belongs.
Çantayı ait olduğu yere götürmeliyiz.
I know it probably better than anyone in the world, which is why I want to offer you a way out.
Muhtemelen dünyadaki herkesten daha iyi anlarım. Bu yüzden sana bir çıkış yolu önereceğim.
Wish it were under better circumstances.
Keşke daha iyi şartlar altında olsaydı.
Listen, if they want to hear it, you better get me in front of them right now.
Dinle, eğer bunu duymak istiyorlarsa, beni hemen onların önüne çıkartsan iyi olur.
Well, it's better than any report card you ever brought home.
Bugüne kadar getirdiğin karnelerden çok daha iyi. - Ne yapıyorsunuz?
Tell her it'll make you a better father.
O şey ne, Peter?
I get one last shot at Flynn... you better believe I'm gonna take it.
Flynn'e bir kez ateş edebilme şansı bulursam inanın bana bunu kullanacağım.
I said to him, "Billy, if you're gonna raise your fist to another man, you better be prepared to use it."
Ona dedim ki, " Bak, Billy eğer bir adama yumruğunu gösteriyorsan,... onu kullanmaya kendini hazır hissetmelisin.
Whatever you're doing down there, you better do it real fast!
Aşağıda her ne yapıyorsan, çabuk yapsan iyi edersin!
Now, you better watch it, or I'm gonna start thinking that you respect me.
Şimdiden izlemeye başla, yoksa bana saygı duyduğunu düşünmeye başlarım.
Your aim any better than it was when we fought Hydra in Barcelona?
Barcelona'da Hydra'yla savaştığımızdan bu yana, nişan alma yeteneğin gelişti mi?
it better be good 19
it better not 20
it better be 85
better 1689
better safe than sorry 106
better than sex 19
better than me 42
better luck next time 114
better watch out 24
better than ever 45
it better not 20
it better be 85
better 1689
better safe than sorry 106
better than sex 19
better than me 42
better luck next time 114
better watch out 24
better than ever 45
better late than never 142
better you than me 22
better than what 22
better than you 74
better than nothing 32
better than good 18
better than anyone 25
better than 39
better still 66
better get going 29
better you than me 22
better than what 22
better than you 74
better than nothing 32
better than good 18
better than anyone 25
better than 39
better still 66
better get going 29