English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It better be

It better be translate Turkish

6,466 parallel translation
Deke, I don't know what you're gonna pull out of your pocket, but it better be a gun.
Deke, cebinden ne çıkaracaksın bilmiyorum ama silah olsa iyi olur.
- It better be.
- Daha iyi olacak.
It better be here.
Burada olsa iyi olur.
Well, it better be somebody like that, or Jessica won't give up on her early buy-in bullshit.
Böyle biri olmak daha iyi, Jessica böyle saçmalıklara pes etmez.
- Oh, I can't help it. I couldn't protect my triplet in utero, you better be damn well sure
- Üçüzümü rahimdeyken koruyamadim.
It's better than making a home in Michael's ass to be a V-3 like you.
V-3 olabilmek için senin gibi Michael'in kıçını mesken tutmaktan daha iyidir.
Well, she better be able to keep a secret, because no one here is gonna breathe a word of this to anyone until we've figured out what it all means. - Is that understood?
Sır saklamayı bilse iyi olur çünkü neler olduğunu anlayana kadar buradaki hiç kimse olanlardan hiç kimseye bahsetmeyecek.
It better not be that guy.
- O adam olmasa iyi olur.
I feel bad for her, but... It'll be best for her if you two... I'd better get home.
Kendimi suçlu hissediyorum, ama... eğer ikiniz... eve dönsem iyi olacak.
It's better to have a gun and not need it than to be the world's biggest dickhead, and inside your head, there's a million more dicks, like, uh, if you cut open a golf ball,
"İhtiyacın olduğunda silahının yanında olmamasındansa dünyanın en denyo adamı olmak daha iyidir. Kafanda milyonlarca sikkoluk vardır."
Although that being said, it's better to be safe than sorry.
Yani bunu söyledikten sonra ne olur ne olmaz.
It'd be better if we work together.
- Beraber çalışsaydık daha iyi olurdu.
Yeah, uh, wouldn't it be better to project them as a VowerPoint presentation?
Evet, PowerYemint'te slayt gösterisi yapsan daha iyi olmaz mı?
But, be better if it was warm?
Ama sıcak olsa daha güzel olur.
It got so bad we had to take him to the E.R. But he'll be better now.
Durum çok kötüleşti, biz de acile götürdük.
I mean, that would be a long shot, but, uh, it's better than... ( breathes deeply ) Well, you're gonna need a lot of skill, a lot of hands, and a lot of luck.
Ben, uh, uzun bir vuruş olurdu demek, ama bu daha iyi... Peki, ihtiyacımız olacak beceri bir çok ellerde çok, ve şans bir sürü.
And if that head is to be well-balanced, it's better not to have a long muzzle, but a rather flat face.
Ve eğer, bu kafa dengede ise,... çıkıntılı bir yüzden ziyade oldukça yassı bir yüzü olması daha iyidir.
Yeah, you'd think you'd be better at it by now.
Evet, Sandığın Şimdi kendisine daha iyi olurdu.
I just think it would be better if it came from you.
Bunu senden duyması daha iyi olur diye düşündüm.
I know I want it to be better than this.
Ben bunu istiyorum biliyorum Bu daha iyi.
I can call Father Weber, but I believe it'd be better if you just ate something normal, and got well again.
Peder Weber'i arayabilirim : ama sadece normal bir şeyler yemenin ve tekrar iyileşmenin daha iyi olacağını düşünüyorum.
Well, wherever we all go, I mean, It's gotta be better than south dakota, right?
Nereye gidersek gidelim Güney Dakota'dan iyidir değil mi?
It's better to admit our ignorance than to believe answers that might be wrong.
Yanlış olabilecek yanıtlara inanmaktansa bilgisizliğimizi kabul etmek daha iyidir.
Would it be better or so much worse?
Daha mı iyi daha mı kötü olurdu?
It's hard facing someone who's better at what he does than you. It's tough.
Yaptığı işte senden daha iyi biriyle yüzleşmesi çok zor be dostum.
It's better I know now than, you know, be married and eight months pregnant.
- Hayır, sorun değil. Sekiz aylık hamileyken öğrenmektense şimdi öğrenmem daha iyi.
Oh, Dad, it couldn't be going any better.
Baba, daha iyi gidemezdi.
It can be better.
Daha iyi olabilirim.
But it'll be a lot better than not being able to see you at all.
Ama sizi hiç görememekten çok daha iyidir.
Would it be better if I came to you?
Benim gelmem daha iyi olur mu?
"One of you had better be able to drive an 18-wheeler, because I've got 100 rosewood panels to get to Victorville, or it's coming out of my paycheck."
"Umarım biriniz 18 tekerlekli tır kullanabiliyordur çünkü Victorville'e gidecek 100 gül ağacı panelim var yoksa maaşımdan kesilir."
We thought it would just be helpful, better. Yeah. You know.
Böyle daha iyi yardımcı olabileceğimizi düşündük.
It would rather be better to be the opposition.
Muhalefet olmak için bu daha iyi olur.
It's better to be married than to continously commit adultery, you know!
- Zina yapmaktansa evlenmek daha iyi, biliyorsun.
I-I think it would be better if we let things happen naturally.
Sanırım böyle şeyler doğal olursa daha iyi olur.
Once the potholes are filled it would be better if they remain that way.
O çukurlar hem kapanacak, hem de bir daha orada olmayacak.
If you called my mom collect, it better have been life or death or that's what it was going to be.
Annemi ödemeli arayacaksınız ölüm kalım meselesi olsa iyi olur. Değilse bile öyle olurdu.
It's gonna be so much better than the city, honey.
Şehirden çok daha iyi olucak tatlım.
Mommy said it would be better here, that I'd be happy.
Annem burda daha iyi daha, mutlu olucağımızı söyledi.
IT'D BETTER BE GOOD.
Oldukça iyi olmalı.
I can't give it back to him now, so we'd better be damn sure I don't break my bet.
Şimdi ona aynısını geri veremem, bu yüzden bahsimi sürdürmemiz bizim için daha uygun.
You would have to hold it for some time and it would be a better absorbent if the cover were cloth.
Bu mümkün. Bir süre elinizde tutmanız gerek,... eğer yüzeyi kumaşla kaplıysa daha iyi bir emici oluyor.
I just think it would be better if we kept it nerd-to-nerd.
Biz iki inek karşılıklı konuşalım önce.
It's late I'd better be off.
Geç oldu, gideyim.
It'll be better than ever, just like coming home.
Bu her zamankinden daha iyi olacaktır, tıpkı eve geri dönmek gibi.
Now I'm thinking it could be put to better use as a halfway house.
Düşünüyorum da bakımevi olarak daha işe yarayacak.
Yes, all in all, it's been one incredible year, and the next one will be even better.
Her şeyiyle inanılmaz bir yıl geçirdik. Ve gelecek yıl daha güzel olacak. - İyi geceler, Wayne
It's always better to be direct. Hey, girl.
Açık olmak her zaman en iyisidir.
Don't be ashamed of that part of you, it's just something to be better in control of, that's all, like you've been lately.
O yanından utanmamalısın. Sadece kontrol etmen gereken bir tarafın o kadar. Son zamanlarda yaptığın gibi.
This better be it.
Bu olsa iyi olur.
But it'll be better.
Ama durum düzelecek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]