English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It didn't work

It didn't work translate Turkish

2,813 parallel translation
And I'm sorry that it didn't work out for you.
Bu olmadığı için üzgünüm.
So it didn't work.
- Demek işe yaramadı.
So, if it didn't work, why do you keep praying?
Peki o zaman neden dua etmeye devam ediyorsun?
I'm so disappointed it didn't work with him and Penny.
Penny ile yürütememelerine çok üzüldüm.
It didn't work.
işe yaramadı.
You may have noticed but it didn't work out so well.
Farketmişsinizdir ama pek bir işe yaramadı.
'Cause I dated one of them and it didn't work out so well.
Çünkü onlardan biriyle çıktım ve pek iyi gitmedi.
It's already noon, you didn't show up to work, and...
Öğlen oldu işe gelmedin...
I can't help it if the brakes didn't work. I'll go easy on him next time.
Bir dahaki sefere o kadar yüklenmem.
No, it turns out that the director was already sleeping with the real Madonna, so it didn't work.
Hayır, yönetmenin gerçek Madonna'yla yattığı ortaya çıktı... yani işe yaramadı.
Okay, Ders's lawyering didn't work, so it's time for me to do some liar-ing.
Tamam, Ders'ün avukatlığı işe yaramıyor, sanırım artık benim avuka-yalanlama vaktim geldi.
John said he didn't want to have dinner because we work together, but when he said it, his heart rate went up, and his pupils dilated.
John beraber çalıştığımız için yemeğe çıkmak istemediğini söyledi. Ama söylerken kalp atışları arttı ve göz bebekleri büyüdü.
I tried and it didn't work.
Önceden denedim, işe yaramıyor.
It didn't work.
İşe yaramadı.
Sorry it didn't work out between you two.
Üzgünüm sizin için yürümediğine
- Uh... it didn't work out.
Yürümedi. Uzun hikâye.
After the surgery didn't work, it was like they thought she'd crack if they asked the wrong question.
Ameliyat başarısız olduktan sonra,... eğer yanlış bir şey sorarlarsa onun kırılacağını düşündüler.
That's why it didn't work.
O yüzden işe yaramadı.
It just didn't work out.
Sadece işlerin yürümedi.
And they released me around noon, so didn't think it was worth it to come back to work for a half day.
Beni ögle saatlerinde saldilar, ben de yarim günlügüne ise gelmeye degmez diye düsündüm.
Yeah, but it didn't work.
Evet ama işe yaramadı.
You know, it's a weird situation, and you feel uncomfortable. Didn't work out.
Bilirsin, bu garip bir durum ve sen rahatsız oldun.
It didn't work.
Ama işe yaramamış.
I'm sorry it didn't work out.
Yürümediği için üzgünüm.
I already tried, and it didn't really work.
Thayer zaten denedi ve işe yaramadı.
Guess it just didn't work out.
Sanırım o iş olmadı.
No, it didn't just not work.
Hayır, öyle olmadı.
Well, you know, it's a shame things didn't work out for you romantically.
Aranızdaki ilişkinin romantik olarak yürümemesi çok acı.
I started medical school but it didn't work out.
- Tıp fakültesine başladım lakin yürümedi.
And I didn't know if it would work.
İşe yarayıp yaramayacağını bilmiyordum.
She was transferred there, and we all agreed to go. But... it didn't work.
Tayini çıktı ve ailecek oraya gittik ama işe yaramadı.
Mmhmm. We knew there could be issues with the relationship if it didn't work out right.
Giselle ve ben üçüncü bir kişiyle birlikte olmayı konuştuğumuzda işler yolunda gitmezse ilişkimizle ilgili bazı sorunlar çıkabileceğini biliyorduk.
But it didn't work.
Ama işe yaramadı.
What--no, he won't'cause I've been trying it, and it didn't work.
Hayır gelmeyecek, çünkü deniyorum ama işe yaramıyor.
It's called- - it doesn't matter what it's called because whatever you think it is, there's a drug for it, and I'm pretty sure I've taken it before, and it didn't work.
Adının ne olduğu, ne düşündüğün önemli değil. Bunun bir ilacı var, eminim daha önce de denemişimdir ve işe yaramıyor.
They tried to flip it, but they didn't put any work into it so nobody wanted it.
Ters yüz etmeye çalışmışlar,... ama pek bir şey yapmamışlar, bu yüzden kimse de istememiş.
Put in the work, but it didn't stick.
Denedi, ama işe yaramadı.
You already tried that once. It didn't work.
Bir kere denedin zaten, Deb.
That didn't work out for you so well, did it?
İçeride işler, sizin için pek iyi gitmedi sanırım?
And so it didn't work out.
Ve işe yaramadı diyelim.
Why didn't it work out?
Neden yürümedi?
I just kept thinking, "Poor Lynette- - sacrificed her whole career for that man, and then it didn't even work out?"
Hep "zavallı Lynette, tüm kariyerini o adam için feda etti, ve sonra bu da bir işe yaramadı" diye düşünüp durdum.
Plus I already tried, and it didn't work out.
Artı zaten denedim. İşe yaramadı.
Why didn't it work?
- Neden işe yaramadı?
Didn't work for Ayasha, either, did it, Jake?
Bu Ayasha için de işe yaramadı, öyle değil mi Jake?
Uh, it di- - no, it didn't work out.
Pek iyi gitmedi.
If I was, it clearly didn't work.
Öyleyse bile, belli ki işe yaramamış.
That didn't work, did it?
Bir işe yaramadılar ama, değil mi?
We tried, but it didn't work, what do I do?
Denedik ama işe yaramadı, ben ne yapabilirim?
He won't work for the Russians because his parents were killed in a gulag, so he may have killed Paul, but he didn't do it for the Russians.
Ruslar için çalışmaz çünkü ailesi bir Rus kampında öldürüldü yani Paul'u öldürmüş olabilir ama Ruslar için yapmamıştır.
Well, whoever it was, it didn't work.
Her kimdiyse, işe yaramadı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]