Just a little longer translate Turkish
831 parallel translation
Just a little longer now. and you will see the truth you desire.
Haydi. Sadece biraz daha. Bulutlar yakında dağılacak ve sen de bilmek istediğin gerçeği göreceksin.
Just a little longer, Solveig.
Biraz daha, Solveig.
Not now. If you'll be patient just a little longer...
Eğer sabırlı olursan, sadece biraz daha...
Just a little longer now.
Biraz daha işimiz var.
Try and hang on just a little longer.
Biraz daha dayanmaya çalışın.
- Just a little longer. While I make a call.
Sadece biraz daha, bir telefon açayım.
- Just a little longer.
- Birazcık daha.
Just a little longer!
Biraz daha dayan!
Just a little longer, Helen.
Sadece biraz daha zaman ver, Helen.
Am I such a nothing in your eyes that you won't stay just a little longer when I ask you?
Senin gözünde değerim sıfır mı? Kalmanı isterken gidecek misin?
Just a little longer, kid.
Biraz daha dayan bebecik.
Just a little longer, Yashiro.
Dişini biraz daha sık, Yashiro.
Put up with this just a little longer now, and we'll have the inspector out of our hairfor a good long while.
Şimdilik buna biraz daha katlanın, müfettişle aramızda uzun bir süre kıl payı mesafe olacak.
- Just a little longer!
- Birazcık daha!
Just a little longer.
Azıcık daha.
Let's stay just a little longer.
Sadece biraz daha kalalım.
Let's stay just a little longer.
Biraz daha kalalım.
Just a little longer. Please?
Biraz daha kalabilir miyim?
It's just... I think I'm going to stay out here a little longer.
Sadece burada biraz daha kalacağım.
Just wait a little bit longer.
Biraz daha bekle.
Stay just a little while longer.
Biraz daha kalın.
Just a little while longer.
Bir parça daha.
But, please, just wait a little while longer.
Söz. Ama lütfen biraz daha bekle.
Let's keep it that way for just a little while longer.
Kısa bir süre için daha bu şekilde devam edelim.
- Rest with me just a little bit longer.
- Biraz daha benim kalıp, dinlenin.
Just be patient, Mrs. Emery, for a little while longer.
Biraz daha sabırlı olun Bayan Emery.
Just bear with it a little longer.
İyileşeceksiniz, biraz daha sabredin.
Just wait a little longer.
Biraz daha sabret.
If you could just stay just a little while longer...
Biraz daha kalabilirsen...
Just hang on a little longer.
Sadece biraz daha dayan.
Are you sure you wouldn't like to stay just a little while longer?
Biraz daha kalamaz mısınız?
The incredible just takes just a little bit longer.
İnanılmaz sadece biraz daha uzun sürer.
Just try to hold on a little longer.
Dişini birazcık sıkmaya çalış.
We just have to keep the cupboard doors closed a little longer.
Dolap kapaklarını biraz daha kapalı tutarız.
I just have to have you here a little longer.
Sadece biraz daha kalmanı istiyorum.
And don't be damn fool enough not to call me because it'll just take a little bit longer and then they'll get him.
Sakin beni aramama aptalligini yapma çünkü onlarin onu ele geçirmesi sadece biraz daha zaman alir.
Yes, it just took a little longer for it to happen to me.
Evet, bana biraz geç oldu.
I just somehow feel a little sorry for him, and I wondered how much longer he'll have to work here.
Sadece onun için biraz üzülüyorum ve burada daha ne kadar çalışması gerektiğini merak ettim.
Just a little while longer, Scotty.
- Biraz daha bekle, Scotty.
It's perfect, if you'll just be patient for a little while longer.
Sadece biraz daha sabırlı olursan, bu harika.
* oh, won't you stay * * just a little bit longer * * now, please, please, please * * i know where you're going to * * I know Kosnov from the old days.
Kosnov'u eskiden beri tanırım.
then a little longer and just a bit longer
Sonra biraz daha... Sonra biraz daha...
I suggest that you reach deep down inside yourself there... and try and find something that will keep you awake a little while longer... because this transmission coming up may just...
Sana kendi benliğinin derinliklerine dalıp seni biraz daha uzun uyanık tutacak bir şeyler bulmanı öneririm. Çünkü bu mesajın gelmesi, sadece yaşama umutlarını tekrar alevlendirebilir.
Just got to look a little longer.
Azıcık daha bakmalıyız.
Now, you just grit your teeth a little bit longer.
Şimdi, bir süre daha dişlerini sıkmaya devam et.
Doc, if you don't mind, just a little while longer.
Doktor, sakıncası yoksa, sadece biraz daha uzun bir süre.
And about that job, I know I can get you clerical work in accounting... but if you can hold on just a little bit longer... I heard a better job was gonna open in Public Affairs.
Ve şu iş hakkında, muhasebe kaleminde bir iş ayarlayabilirim... ama birazcık daha beklerim dersen... halkla ilişkiler bölümünde açılacak yeni bir yeri de ayarlayabilirim.
Well, just a little while longer, and we'll all be home together.
Az daha sonra hepimiz evimizde olacağız.
Or to wait just a little while longer when I can give myself to you without hesitation, when I can be totally and unashamedly and legally yours?
Ya da kânunen ve tamamiyle senin olacağım ve kendimi utanmasızca sana verebileceğim zamana dek, birazcık daha beklemek.
It just takes the stupid little world... a little longer to catch on.
Bu sersem dünyanın bunu anlaması... biraz zaman alabilir.
- Just let me go out a little longer.
- Lütfen biraz daha kalayım.
just answer the questions 19
just a little 454
just a man 25
just a joke 49
just answer me 27
just answer the question 165
just a second 863
just a moment 860
just a reminder 42
just a sec 327
just a little 454
just a man 25
just a joke 49
just answer me 27
just answer the question 165
just a second 863
just a moment 860
just a reminder 42
just a sec 327
just asking 127
just ask 167
just ask him 36
just a minute 1540
just a bit 103
just answer 21
just a little bit 285
just after 43
just a few days 42
just a few more minutes 52
just ask 167
just ask him 36
just a minute 1540
just a bit 103
just answer 21
just a little bit 285
just after 43
just a few days 42
just a few more minutes 52