Just a bit translate Turkish
9,684 parallel translation
And sometimes I push just a bit too hard.
Bazen daha da ileriye gidiyorum.
It's all just a bit of craic.
Eğlence gibi bir şeydi.
Just a bit! OK.
Birazcık!
It's okay, Charley, it's just a bit of lightning.
Tamam, Charley, Sadece şimşek çaktı.
She's just a bit irked about her mother.
Annesi yüzünden kızgın sadece biraz.
- Course you are! Me and your dad are bloody English, just a bit exotic, in't it?
Ben ve baban İngiliz'iz senin ki biraz egzotik değil mi?
It's just a bit unusual, isn't it?
Biraz sıra dışı, değil mi?
Mm. ( CHUCKLES ) Just a bit of hand-holding. You know? Ten minutes or so.
Biraz destek oldum. 10 dakika falan.
The next week's just a bit of theatre, isn't it?
Haftaya küçük bir tiyatro olacak, değil mi?
If he had embraced you with just a bit of warmth...
Eğer seni birazcık sevgiyle kucaklamış olsaydı...
I'll be back for you, so wait just a bit longer.
Seni kurtarmaya geleceğim.
I mean, even just a little bit?
Yani az da olsa?
A bit of the teeth black, you know, just one or two of those.
Dişin birazını karartın, bir iki tanesi yeter.
I'm just going to take a little bit of his DNA, and soon we'll be proud parents, like Ron Livingston's parents.
Sadece DNA'sından biraz alacağım ve yakında gurur duyan ebeveynler gibi olacağız. Tıpkı Ron Livingston'ın ebeveynleri gibi. - Biliyor musunuz?
Yeah, I know, but you were coming off - just a tiny bit...
Biliyorum ama sen çok azıcık da olsa...
Will you stay with me just for a little bit?
Biraz daha yanımda kalır mısın?
Lucky I just peed a bit in terror.
Neyse ki korkudan altıma biraz kaçırdım.
Just a little bit.
Azıcık.
We're just a tiny bit separated right now, but, uh, she's been acting a little strange.
Şu an biraz ayrı düşmüş durumdayız ama biraz tuhaf davranıyordu.
She just needs a little bit of time to work through it.
Bunu atlatması için biraz zamana ihtiyacı var.
Niels, I've been working on this idea of nebulizing the cure, and I'm having a little bit of trouble, so I was just wondering if you'd be at all curious to... take a look at my research.
Niels, bir süredir tedaviyi toz hale getirme fikri üzerinde çalışıyorum. Bazı zorluklar yaşıyorum. Acaba çalışmalarıma bir göz atmak ister misin diye düşünmüştüm.
But when there's something we can do to make them just a little bit safer, we do it.
Ama az da olsa koruyabileceğimiz bir şey varsa onu yaparız.
Just fluff him up for me a bit, baby.
Benim için biraz kıvama getir bebeğim.
Condense it down a bit, brother, because that's just ridiculous.
Biraz daha az yoğunlaş kardeşim, bu çok saçma çünkü.
She's just struggling a bit at the minute.
Şu anda biraz zorlanıyor.
Well, it's more like just cooling down a bit.
Aslında biraz soğuması lazım.
Sometimes he just needs to land, fold his wings and just calm down a bit.
Bazen karaya ayak basıp, kanatlarını katlayarak biraz sakinleşmesi gerekiyor.
She's come to say sorry, just chill out a bit.
- Özür dilemeye geldi, sakin ol biraz.
Just reminisce a little bit.
Sadece biraz anmak için.
So I'm going to be a bit suspicious and after the way you were at the dinner table, I'm just saying, like, if you've spoke to him, or seen him, or threatened him, scared him off...
Yani biraz şüpheci olacağım akşam yemeğindeki davranışından sonra, sadece diyorum ki onunla konuşup ya da onu tehdit edip ya da korkutup...
I'm just sorry we didn't all realize it a little bit sooner.
Bunu biraz geç anladığımız için üzgünüm.
I know it's tedious, but it would just help me sell your case a bit to the diocese.
Sıkıcı olduğunu biliyorum ama dosyanı psikoposluğa itelemekte... -... yardımcı olacaktı.
And so we were just... discussing the possibility of... absolutely still having a church ceremony, but whether we should consider doing the actual marriage... legal bit in a register office.
Hâl böyleyken biz de, kilisede tören yapmamamızın... Elbette hâlâ kilisede bir törenimiz var ama evlendirme dairesinde resmi bir düğün yapıp yapmayacağımızı değerlendirmeliyiz.
And it's about me sometimes getting just a tiny bit fed up of it.
Bu bazen bundan bir nebze sıkılmaya başlamamla alakalı.
Well, just trying to be around a bit more.
Biraz daha ortalıkta görünmeye çalışıyorum.
- just makes you look like you're doing your job a bit better than you frequently are. - ( BLEEP )
Sadece işinizi normalde yaptığınızdan daha iyi yapıyormuşsunuz gibi gösteriyor sizi.
In conclusion, let me just say that... that a marriage, it's a bit like a house.
Velhasıl kelam, şunu söylemeliyim ki... Evlilik, biraz ev gibidir.
- No, just for a little bit.
- Ne? Hayır. - Kısa bir süre için.
You just gotta be a bit smarter.
Birazcık akıllı olsan yeter.
I was trying to lend his departure just a little bit of dignity.
Departmanına biraz öz saygının ne olduğunu göstermeye çalışıyordum.
Just thought I should head back east for a little bit, see Daddy's brothers and maybe get to visit you on the set.
Kısa süreliğine Doğu'ya gelmeliyim. Babanın kardeşlerini görürüm ve belki seni sette ziyaret ederim.
It's just my superior keep on treating me badly, in a fit of anger, I bit the back of his hand.
– Patronum bana köpek gibi davranıp duruyordu. – Hiddet anında elini ısırdım. – Amanın.
Then just wait a bit.
Burada bekleyin.
- Is it cool if you watch Emma for just a little bit longer?
- Emma'ya bir süre daha bakabilir misin?
I threw up in my mouth a little bit for saying that, but we both know if Sally's audience hears a woman defending the first lady on the basis of feminism, well, they'll just turn the channel.
Bunu söylediğim için kendimden iğreniyorum ama Sally, feminizm bazında First Lady'i savunan bir kadın olduğunu ve bunları söylediğini duysa kanalı değiştirir.
I just kind of want to walk the scene a little bit, you know.
Olayı kafamda biraz canlandırmak istedim sadece.
Just give us a little bit more time.
Sadece bize biraz daha zaman ver.
Okay. Just a little bit... a little bit more.
Biraz daha, biraz daha.
Yes, just a little bit compacted, that's all.
Evet, sadece biraz hazımsızlığı var, o kadar.
OK, it's going to sting a little bit, but just keep it under there. Keep it there.
Şöyle tut.
I've got a "one not put the milk back with just a little bit in it,"
Bir kez sütü dibinde bırakıp geri koymayacağım maddesi var.
just a bit more 19
just answer the questions 19
just a little 454
just a man 25
just a joke 49
just answer me 27
just answer the question 165
just a second 863
just a moment 860
just a reminder 42
just answer the questions 19
just a little 454
just a man 25
just a joke 49
just answer me 27
just answer the question 165
just a second 863
just a moment 860
just a reminder 42
just a sec 327
just asking 127
just ask 167
just ask him 36
just a minute 1540
just answer 21
just a little bit 285
just after 43
just a few days 42
just a few more minutes 52
just asking 127
just ask 167
just ask him 36
just a minute 1540
just answer 21
just a little bit 285
just after 43
just a few days 42
just a few more minutes 52