English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ K ] / Kissing you

Kissing you translate Turkish

1,740 parallel translation
And use some tongue... unless you don't like kissing your girlfriend.
Ve biraz dilini kullan... tabi kız arkadaşını öpmeyi sevmiyorsan...
Marc, make like you're kissing your way down.
Marc, aşağa doğru öpüyor gibi yap.
I'm kissing you.
Öpüyorum.
I'm not kissing you.
Ben seni öpmem.
I can't keep kissing you in elevators.
Asansörlerde seni öpmeye devam edemem.
'Hey, Nancy, I fancy your friend, then, oh shit,'my lips have slipped and I'm kissing you.'
Nancy, arkadaşından hoşlanıyorum. Sonra da "Siktir dudaklarım kaymış ve seni öpüyorum."
First day, and your mum's kissing you goodbye?
- İlk günün ve annenin hoşça kal öpücüğü.
Driving to school when it's round the corner, kissing you goodbye.
Okula giderken köşeyi döndüğümüzde, hoşça kal öpücüğünü verebilirdim.
Hey, listen, um... you moving here, that didn't have anything to do with me kissing you, did it?
Hey, dinle... Buraya taşınmanda, Öpüşmemizin bir rolü yoktu değil mi?
Why do I wanna kiss you when I'm kissing you?
Niye seni öperken bile hala öpmek istiyorum?
You mean naked kissing with Aaron on top gyrating?
Çıplak olarak öpüştükleri kayıttan mı bahsediyorsunuz? Aaron üstte ve yerinde kıpırdarken mi?
Not when... you're kissing me.
Beni öptüğün zaman.
I think you've got kissing on the brain.
Bence sen aklını öpüşmekle bozmuşsun.
Do you want to start with kissing, or get to the good stuff?
Öpüşerel mi başlamak istersin yoksa hemen iyi kısma mı geçelim?
You should be kissing her feet.
Annenin ayaklarını öpmen gerekiyor.
Let's forget kissing-the-ring bullshit and I get close to this guy while you're talking to him?
Yüzüğü öpme saçmalığını unutup bu adamla konuşurken ona yaklaşayım mı?
You know how I found out about French kissing?
"Fransız öpücüğü"'nü bile nasıl öğrendim, biliyor musun?
I just want you to know that I'm shooting an episode with Hannah Montana this weekend, and even though I'll be kissing her,
Şunu bilmeni istiyorum, her ne kadar bu hafta sonu Hannah Montana'yla bir bölüm çekecek ve hatta onu öpecek olsam da, seni düşünüyor olacağım.
You better brush them good if you're gonna be kissing me.
Eğer beni öpeceksen, dişlerini iyi fırçala.
Your friend, my boyfriend, is throwing me a party right there. - And now you're kissing me? - Yes, I am, okay.
Sen benim arkadaşımsın, ve erkek arkadaşım bana bir parti düzenliyor ve sen beni öylece öpüyor musun?
Wow, you're getting really good at this kissing thing...
Öpüşme olayında cidden iyi oluyorsun.
You know how I found out about French kissing?
Bana bu işleri öğretecek kimse yoktu. "Fransız öpücüğü"'nü bile nasıl öğrendim, biliyor musun?
Well, by default, if you're about to die, or at least bleeding to death, I think you get a free kissing pass.
İşin aslı, ölmek üzereysen ya da ölecekmişsin gibi kan kaybediyorsan bence bir öpücük hakkın vardır.
Lulu would kill me if I got the onion, you know,'cause of all the kissing, and Mom would freak over the poppy seed'cause she thinks poppies are a gateway drug.
Soğanlı alırsam Lulu beni öldürür, öpüşmekten dolayı.. ve gelincik tohumlu alırsam annem deliye döner gelinciklerin uyuşturucuyla alakalı olduklarını düşünür.
Listen, you pinhead, you should be kissing the ground that Lulu walks on.
Beni dinle beyinsiz. Lulu'nun bastığı yeri öpmen lazım.
Look, if you want to get on my good side... and you do... stop kissing Brooke, don't even look at Rachel, and don't move here,'cause nobody likes new guys, new guy.
Bak, eğer benimle iyi geçinmek istiyorsan... Brooke'u öpmekten vazgeç... Rachel'a dönüp bakma bile... ve buraya taşınma... çünkü yeni erkekleri kimse sevmiyor, yeni erkek.
You tried to scam your way into a surf bunny's shorts and ended up French kissing a handsome young lifeguard
Sörfçü bir pilici yatağa atmak için bir oyun yaptın, genç, yakışıklı bir hayat kurtaranla fransız öpücüğüyle sona erdi.
You might want to wait until he actually tells us his theory before you start kissing his theory's ass.
Teorisinin kıçını öpmeden teorisini anlatmasını bekleyebilirsin.
He was kissing another woman. Don't you care?
Başka bir kadını öptü, bu önemli değil mi?
Why were you kissing him?
- Niye öptün ki onu?
Me? ! I saw you kissing her over the fence.
Sizi çitlerin orada öpüşürken gördüm.
I mean, I'm judging you for air-kissing people at benefits I don't even get invited to.
Yani, hiç davet edilmediğim fayda için insanlarla havadan öpüşmeler için seni yargılıyorum.
Uh, why are you thanking him, and why are you kissing him?
Neden ona teşekkür ediyorsun ve neden onu öpüyorsun?
No, you talking about kissing. What?
Hayır, senin öpüşmekten söz etmen.
So why aren't you kissing me?
Peki niye öpmüyorsun beni?
What about this one of you kissing Taylor's mom in front of the car?
Peki arabanın önünde, Taylor'ın annesi ile öpüştüğün bu resme ne dersin? Photoshop.
You were kissing her. You said something.
Onu öpüyordun.
Maybe it will be more pleasing to you if we make... kissing to each other.
Belki de şöyle yapmamız seni daha mutlu edebilir mesela birbirimizi öpmemiz.
Well, maybe you don't need to be kissing her.
Olsun, belki de onunla öpüşmeye ihtiyacın yoktur.
"Yeah, you can hit this, but no kissing."
"Çakabilirsin ama öpüşmek yok."
I saw you kissing Tavares.
Seni Tavares'i öperken gördüm.
You've been kissing me all night, Bret.
Bütün gece öpüşüp durduk, Bret.
You should be kissing my ass in spades. Cos instead of owing them hummus-eating motherfuckers, you only owe me.
Şükranla ayaklarımı öpmelisin çünkü o Ermenilere borçlanmak yerine bana borçlusun.
How is kissing gross? You know, we just don't like it.
- Öpüşmek nasıl iğrenç olabilir ki?
Seamus, perhaps... perhaps you should start by, uh, kissing her neck lightly.
Seamus, belki sen başlamalısın boynunu hafifçe öperek.
And I know that you were kissing her, and I know that you felt her up.
Hiçbir şey yanına kalmaz. Onunla öpüştüğünü de biliyorum.
No, can we go back to the part where you were stroking me and kissing me and making me feel better?
Hayır, beni öptüğün, okşadığın ve kendimi iyi hissettirdiğin bölüme dönebilir miyiz?
- Have you been kissing someone?
- Biriyle mi öpüşüyordun?
It don't mean nothing except you feel guilty about kissing Olive when you want to be kissing some dead girl you can't.
Bir anlamı yok, öpemediğin ölü bir kızı öpmek isterken Olive'i öptüğünden suçluluk duyman dışında.
So you focus on what I'm saying and I will have you kissing Uggly Betty by Christmas, but nobody gets to kiss my wife, nobody but me.
Sen dediklerime odaklan Ve bende yılbaşına kadar senin Çirkin Betty'i öpmeni sağlayayım. ama benden başka kimse karımı öpemez.
Are you kissing my ass, now, snake suit?
Şimdi kıçımı mı öpüyorsun, züppe yılan?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]