English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ K ] / Knew what

Knew what translate Turkish

8,831 parallel translation
By the time I knew what he was doing, it was too late.
Onun ne planladığını öğrendiğimiz de, çok geç kalmış olacağız.
If I got money coming to me from his share of whatever, it would help if I knew what they were up to.
Yaptığı işlerden ötürü elime biraz para geçseydi eğer neler çevirdiklerini daha rahat anlayabilirdim.
I knew what I was getting with him, but I just thought... Andreas made his choices. we would have a little more time.
Beraberken biliyordum bunu ama biraz daha zamanımız olur sanıyordum.
They knew what they were doing.
Ne yaptıkların biliyorlardı.
You know, maybe she knew what you meant?
Bilirsin, belki kastettiğin şeyi biliyordur.
On the record and off. In your experience, Detective, how often does the party on the receiving end of a cartel assassination say, "If only we knew what we'd done to upset them?" No.
Tecrübelerine göre dedektif ne zaman kartel suikastleri sonucu mesajı alan kişi "Keşke onları üzecek ne yaptığımızı bilseydik." der.
I was surprised he even knew what Esephera was, but he knew exactly what he was looking for.
Esephera'yı bildiğine şaşırdım ama ne aradığını biliyordu.
We knew who we were, we knew what we wanted, we knew where we were going, we knew our enemies and our friends, but now...
Kim olduğumuzu bilirdik. Ne istediğimizi, nereye gideceğimizi dost ve düşmanlarımızı bilirdik. Ama şimdi...
At least we knew what it was to be a family.
En azından aile nedir biliyoruz.
These guys did their homework. They knew what time Lange was being transported and the route they were taking.
Lange'in ne zaman ve hangi yoldan nakledileceğini biliyorlarmış.
I mean, I knew what I was signing up for when I said I wanted to come back.
Gelirken nasıl olacağını biliyordum.
You knew what?
- Neyi?
Well, maybe I thought it was time that people knew what Jenny was really like.
Belki de insanların gerçek Jenny'nin nasıl biri olduğunu öğrenme zamanı gelmiştir.
And I knew what I needed to do.
Ve yapmam gerekeni biliyorum.
He knew what was important was how you lived your life every day.
Asıl önemli olan şeyin hayatınızı nasıl geçirdiğiniz olduğunu biliyordu.
Like I said, a kid. And I knew what her father was like.
Ayrıca babasının nasıl biri olduğunu biliyordum.
You would if you knew what kind of man you were protecting.
Nasıl bir adamı koruduğunu bilseydin çekilirdin.
So in that moment, I knew what he'd done.
O an, anladım ne yaptığını.
I never knew what that meant.
- Ne anlama geldiğini hiç bilmedim.
I think she knew what she was getting into.
Neye bulaştığını tahmin ediyordu sanırım.
You knew what would happen.
Ne olacağını biliyordun.
Well, I knew what transpired in this house was important.
Bu evde olanların çok önemli olduğunu biliyordum.
Yeah, that before I knew what it meant.
Evet ama bu, olayın böyle noktalara geleceğini bilmeden önceydi.
Knew what?
Neyi biliyordun?
Okay... you said you knew what happened with Wallis and Christine.
Wallis ve Christine'e ne olduğunu bildiğini söylemiştin.
He asked you to fill the tank because he knew what you'd do.
Sana depoyu doldurmanı söyledi, çünkü ne yapacağını biliyordu.
Knew what I would do?
Benim ne yapacağımı mı biliyordu?
God, I don't know what it was about her, I just knew we belonged together.
Tanrım, onda ne vardı bilmiyorum ama tek bildiğim biz birbirimize aittik.
I knew in my heart of hearts it was a lost cause, but what did I have to lose?
Kalbimin derinliklerinde bunun kaybedilmiş bir dava olduğunu biliyordum ancak ne kaybetmem gerekecekti?
Hey, say what you want, but that dude knew his numbers.
Ne istiyorsan söyle ama adamın matematiği iyiydi.
Next thing we knew, he was telling us what wars to start, what countries to invade.
Bir anda farkına vardık ki bize hangi savaşların başlayacağını hangi ülkelerin işgal edileceğini söylüyordu.
They did it to themselves. I don't even think they knew what they were doing. They were all chained up against the barn, waiting to be killed for the fourth time.
- Hayır, kendileri yaptılar ne yaptıklarını bildiklerini sanmıyorum hepsi ahırda zincirliydi dördüncü kez öldürülmeyi bekliyorlardı onları konuşurken duydum merak ediyordum, bu yüzden ahır duvarının arkasından süzülüp onları takip ettim, bacak desteği olan beyaz bir adam perişan olmuştu ve acısını hafifletmek için çabalıyordu zenci arkadaşı ona sadece gitmeyi iste dedi tekrarlayıp duruyordu "sorun yok, sadece gitmeyi iste." ve ben bunun kesinlikle gerekli olduğunu biliyordum bu onun zihninde ifadesizleşir, hiçbir şeyi düşünmez ya da hiç kimseyi ve sadece o zaman adamlar kayboldular.
What I knew about him outside of our relationship.
İlişkimiz dışında onunla ilgili bildiğim şeyler.
You were trying to figure out what we knew before you tried to kill us.
Bizi öldürmeye çalışmadan önce..... ne bildiğimizi öğrenmeye çalışıyordun.
What happened to that sick boy I met on the boat, the boy abandoned at the workhouse at the age of 4, the boy who never knew kindness until the day I saved his life?
O gemide tanıştığım hasta çocuğa ne oldu? 4 yaşında ıslahevini terk eden benim onu kurtardığım güne kadar kibarlık nedir bilmeyen çocuk.
I mean, if you really knew me, You'd know what a big deal that is.
Yani beni gerçekten tanısaydın, bunun ne kadar büyük bir olay olduğunu bilirdin.
No one knew what to do.
Kimse ne yapacağını bilemedi.
Mikhail knew if his movements were being recorded, he'd never get away with what we were doing.
Mikhail hareketlerinin kayda alınacağını bilseydi asla böyle bir işe kalkışmazdı.
The only thing I can think of is that... Another serum-enhanced superhuman took him out, which means whoever's behind this doesn't want us to know what Agent Thomas knew.
Düşünebildiğim tek şey başka bir geliştirilmiş serumlu süper insan onu ortadan kaldırdı bu da demek oluyor ki bunun arkasında her kim varsa Ajan Thomas'a ne olduğunu bilmemizi istemiyor.
I knew that's what she thought.
Ne düşündüğünü biliyordum.
It was clear that you'd been sent to push me to sell my company, that your entire family was corrupt, but I still had to find out what your uncle knew about my parents'murder.
Şirketimi satmak için yollandığın, ailenin yozlaşmış olduğu açıkça yazıyordu. Ama amcan ailemin öldürülmesiyle ilgili ne biliyorsa öğrenmek zorundaydım.
If I knew what you were talking about,
Eğer dediklerini biliyorsam gizli konulardan bahsettiğini düşünebilirim.
If I asked you if you knew somethin''bout birthin'babies or if you didn't know nothin'bout birthing'no babies... what would you say?
Eğer sana bebek doğurmak hakkında ya da hiç bebek doğuramamak hakkında bir şey biliyor musun dersem ne derdin?
You knew exactly what kind of maniac Ari was when you sent me in, which is precisely why there was no cover team!
Beni içeriye gönderdiğinde Ari'nin nasıl bir manyak olduğunu biliyordun. Tam olarak da bundan dolayı kamufle ekip yoktu!
You brought me here because now you have to get Louis to back you, and you knew you'd be mad at me when I told you what you didn't want to hear.
Beni çağırdın çünkü şimdi Louis'in sana arka çıkmasına ihtiyacın var ve sana duymak istemediğin şeyi söylediğimde sinirleneceğini biliyorsun.
I sat in that class and listened to him talk about what kind of lawyers we should be, and I always let him down because I knew that wasn't the kind of lawyer that wins.
Sınıfa oturup onun bizden nasıl avukatlar olmamız gerektiğini anlatmasını dinlerdim. ve onu her zaman yüzüstü bıraktım, çünkü onun anlattığı tarzda bir avukat dava kazanamazdı ve ben kazanmak istiyordum.
The ageing Soviet leaders knew that Russian society was collapsing but they had no idea what to do.
Yaşlanan Sovyet liderleri, Rus toplumunun çökmekte olduğunu biliyorlardı ama kimsenin ne yapılcağına dair bir fikri yoktu.
Science teaches what the poets always knew...
Bilim bize şairlerin zaten söylediklerini öğretiyor.
When we heard what happened to Maggie, I said we should call to make sure that someone knew about this con man St. Croix. Guy's a social worker.
Maggie'ye olanları öğrendiğimizde birilerini arayıp bu dolandırıcı St. Croix'u bildirmek istedik.
What if I told you I knew of a way that you would never have to worry about money again?
Ne ben bir şekilde biliyordu söylesem sen tekrar para konusunda endişelenmenize gerek asla?
Who knew the FBI had such active imaginations? What happened?
FBI'ın bu kadar aktif hayal gücü olduğunu kim bilirdi ki?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]