English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Long story

Long story translate Turkish

3,569 parallel translation
- Long story. I'm sorry, who are you?
- Uzun hikaye.
Someone from my past, and, well, long story short, go, go, Guatemalan son.
Geçmişimden biri ve... Uzun lafın kısası yürü Guatemala'nın evladı.
Long story. I went to get some files from the morgue, and...
Morgdan birkaç dosya almaya gittim ve...
It's kind of a long story.
Biraz uzun bir hikaye.
Uh, long story.
Uzun hikaye.
It's a long story.
Uzun bir hikaye.
Actually, it's a long story...
Aslında uzun hikâye.
Long story short, I promised my future self the locket would be my "something old" at my wedding.
Uzun lafın kısası, gelecekte bu madalyonun düğünümdeki "eski eşyam" olacağına kendi kendime söz vermiştim.
It's a long story.
Uzun hikâye.
It would have been a long story, too, if it wasn't for Jongbae.
Bu da uzun bir hikâye. Eğer Jongbae için olmasaydı.
It's a long story, but if we don't beat my friend out to that wedding, it's gonna be bad.
Uzun hikâye ama arkadaşımı o düğünden uzaklaştırmazsak çok kötü olacak.
Um, well, long story short, I really would love this job,
Kısa keseyim. Bu işi almak isterim.
There's a very long story to it.
Çok çok uzun bir hikaye.
To cut a long story short, it was a con.
Uzun lafın kısası, dolandırılıdım.
So, long story short, it would seem that the reason Nick hasn't been himself with you or me or... or any of us is because...
Uzun lafın kısası, Nick'in sana, bana ya da herhangi birimize karşı kendi değilmiş gibi davranmasının sebebi...
But it's a long story.
Ama bu uzun bir hikâye.
Long story.
- Uzun hikâye.
Where I been, it's a long story.
Nerede olduğum uzun hikaye.
It's kind of a long story.
Uzun hikaye.
But I actually wound up tracking it down. It's a long story.
Uzun bir hikâye.
Long story short, she's on the No Fly List and we might have been followed here by a drone.
Uzun lafın kısası, kızı "Uçamaz" listesine aldılar ve gelirken de bizi insansız bir uçak takip etmiş olabilir.
- It's a long story.
- Uzun hikâye.
- It's a long story, Martin.
- Uzun hikâye Martin.
It's a long story.
Bu uzun bir hikaye.
And long story short, I think we're getting back together.
Uzun lafın kısası, sanırım tekrar birlikte olacağız.
It's a long story.
Uzun hikaye.
It's a rather long story.
Bir parca uzun hikaye.
Long story short, this bad dude, Agent MacGuffin, swiped encrypted SHIELD files with the secret identities of every known hero. Including mine!
Uzun lafın kısası, bu kötü adam, Ajan MacGuffin bilindik tüm kahramanların gizli kimliklerinin bulunduğu şifreli S.H.I.E.L.D. dosyalarını araklamış.
- It's kind of a long story.
- Bu uzun bir hikâye.
Baby, that's a long story, and I'm only here till midnight, so why don't we go someplace quiet, and I can tell you all about it?
Bebeğim, o uzun hikâye ve sadece gece yarısına kadar buradayım. O yüzden istersen şöyle sakin bir yere geçelim de sana her şeyi anlatayım.
Yeah, it's a long story.
- Evet, uzun hikâye.
Long story short - we shat ourselves.
Uzun lafı kısası, bir keresinde altımıza sıçmıştık.
It's a long story.
- Uzun hikaye.
It's a long story.
- Çok uzun hikaye.
Long story short. The Count is posing as a Russian businessman named Vladimir Kamenev.
Uzun lafın kısası, kont, Rus iş adamı kılığına girmiş ve ismi Vladimir Kamenev.
Yeah, it's a long story.
Evet, uzun hikaye.
It's a- - it's a long story, but I have to go right now.
Uzun... Uzun hikâye ama şimdi gitmem lazım.
Jane : It's a long story.
Uzun hikaye.
That's a long story
Uzun hikâye.
- It was just a long story...
- Çok uzun bir hikaye.
Long story.
Uzun hikaye.
It's a long story, but the gay man tricked the old man into thinking he won the lottery.
Uzun hikâye ama gey adam yaşlı adama piyangoyu kazandığını düşündürdü.
He's kind of a long story. You know what? I-I would love to explain all of this to you.
Şunu diyecektim, olanları sana açıklamayı çok isterim.
It's kind of a long story.
Uzun hikaye...
It's a long story. I...
- Bunu anlatması uzun sürer.
it's a long story.
uzun bir hikaye bu.
Eh, it's kind of a long story.
- Biraz uzun bir hikaye. - Anladım.
At least as long as it takes to check out your story.
En azından biz hikâyeni kontrol edene kadar.
As long as it's not a potentially libelous story about misconduct in the armed forces, I'm listening.
Askeriyede görevi suistimal konusunda potansiyel tahkir edici bir hikâye olmadığı sürece dinliyorum.
You stay on a car long enough, you'll get a sellable story, sure. Excuse me, what are you doing here?
Vagonda yeterince kalırsanız, kesinlikle satılabilir bir hikaye elde edersiniz.
It's a long, crazy story.
Uzun, çılgın bir hikaye.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]