English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Memories of what

Memories of what translate Turkish

151 parallel translation
Don't get carried away by memories of what happened 10 years ago.
Anılarınızın sizi yönlendirmesine izin vermeyin. Onu ilk tutukladığınızdan bu yana 10 yıl geçti.
Every case brings back memories of what might have been, and every skirt reminds you of another woman.
Her dava neler olabileceğine dair anıları canlandırır ve her etek başka bir kadını anımsatır.
Memories of what happened return gradually.
Ne olduğuyla ilgili anılar düzenli bir şekilde geri gelir.
You see, now I have Curzon's memories of what it felt like to be a changeling.
Gördüğün gibi,... artık değişken olmanın nasıl bir his olduğuna dair Curzon'un anılarına da sahibim.
A chapel for the memories of what they left behind when they came here.
Arkada bıraktıkları şeyler anısına yapılmış bir kilise.
I thought they were memories of what was but perhaps they are warnings of what is yet to come.
Olanların bir hatırası olduğunu düşündüm ama belki de olacaklara dair bir uyarı.
Of course, any kind of letter from the outside is a potential bomb... blowing up in your face with memories of what life was like... before the gates slammed shut.
Tabii ki, dışarıdan gelen her mektup potansiyel bombadır... kapılar üstüne kapanmadan önce hayatın nasıl olduğunu... yüzüne patlatır.
These years of peace seem to have dimmed the memories of what happened.
Barış dolu yıllar başımıza gelenlerin hatıralarını sönükleştirmiş gibi.
Repressed memories of what?
Hafıza neyin etkisinde kalmış? - Ne zaman?
- Memories of what?
- Neyin hatırası?
The memories of what we shared, and that you so callously threw away, will undoubtedly haunt you until the day you die.
Paylaştığımız ve senin duygusuzca attığın anılar öldüğün güne kadar peşinde olacak.
And what of his memories? His memories are sealed in there. But, I see that you haven't return it to him.
O kişinin hafızası orada güvenle korunuyor ancak ona geri vermedin mi?
That's what becomes love, memories and sentimental longing. That one of those things alone are the strengths that keep you alive.
Aşk olsun, anılar olsun, özlem olsun birine bile sahip olursan sana yaşama gücü verirmiş.
You will not remember what I show you now, and yet I shall awaken memories of love and crime and death.
Şimdi size göstereceklerimi anımsamazsınız'yine de aşka, günaha ve ölüme ilişkin kimi anıları canlandıracağım.
A night of memories. What about me?
Gece anıları.Ya ben?
The point is to understand, what has been done, and all that remains to be done, not to add more ruins... to the old world of spectacles and memories.
Bunun anlamı, yapıIan ve yapılacakları anlamak, gösterinin ve anıların... eski dünyasına... yeni harabeler eklememektir.
What you've been seeing are actually memories of a previous life.
Gördüğünüz şeyler önceki bir yaşamdan hatıralar.
And in place of what we were told had been forged into a collective memory, a thousand memories of men who parade their personal laceration in the great wound of history.
Ve, kollektif bir hafizaya kaynasmis oldugunu düsündügümüz seyler yerine tarihin büyük yarasinda kendi kisisel kesiklerine geçis töreni düzenleyen insanlara ait binlerce ani.
What happens when he has lost all of his memories?
Eğer bütün hatıralarını kaybederse ne olacak?
This is what memories are made of.
İşte hatıralarım.
Commander, just what kind of memories do you retain of the colonists?
Binbaşı, koloniciler hakkında ne tür anılar hatırlıyorsunuz?
However, from what I know of him, by his memories and his writing, I do not believe he would be happy.
Ancak, anılarından ve hafızalarından bildiğim kadarıyla, mutlu olacağına inanmıyorum.
And what a flood of memories came back to him, as Scrooge beheld his old classroom.
Scrooge eski sınıfına baktığında hatıraları sel gibi aktı.
What is a person but a sum of their memories?
Ne de olsa, bir kişi anılarının toplamından başka nedir ki?
What you experienced was an artificial reality an interactive program that created memories of things that never actually happened.
Başından geçenler, aslında hiç olmamış şeylere ait anılar oluşturan yapay bir gerçekliğin, interaktif bir programın ürünüydü. - Ne?
Speaking of the wacky, what was Cordelia's riff about painful memories?
Saçmalıktan söz açmışken, Cordelia'nın acı dolu anıları neydi?
I mean, what kind of memories are you going to have if all you did in high school is bitch and moan about it?
Yani, lisede tek taptığınız huysuzlanmak ve dırdır etmek olursa ne gibi anılara sahip olacağınızı düşünüyorsunuz?
I've lived my mother's version of it for so long, I don't know what memories are mine. What's her version?
O kadar uzun zamandır annemin versiyonunu dinledim ki, kendi anılarımı hatırlamıyorum.
I'm contradicting what I said about wanting to set myself apart from my previous hosts, but the memories I have of being with him are so vivid.
Yani, kendimi önceki konaklarımdan ayırmak istememle çeliştiğini biliyorum, ama onunla birlikte olduğum anılar çok canlı. Onu kaybetme düşüncesine dayanamıyorum.
You've abandoned something you believed so completely, in spite of what I know about you from our work, the memories I helped you recover about the experience with your sister.
İnandığın bir şeyi terk etmiş gibi görünüyorsun. Beraber çalışarak seni tanımama, kız kardeşinin kaçırılması hakkında geri kazanmanı sağladığım hatıralara rağmen.
He's not aware of what I do chalking up any lingering memories to bad dreams.
Yaptığım şeyin farkında değildi. Yaptığım şeyleri kötü rüyalar sanıyordu.
'I don't know what kind of love will find me or leave me...' 'But, I think I'll be able to keep good memories of it.'
Nasıl bir aşkla karşılaşacağımı veya neyi kaçıracağımı bilmiyorum ama güzel hatıralarla anımsayacağıma eminim.
The Wizard of Oz, what memories does it conjure up?
Oz Büyücüsü, sende ne gibi anılar canlandırıyor?
When I say "love", the sound comes out of my mouth... and it hits the other person's ear, travels through this Byzantine conduit in their brain, you know, through their memories of love or lack of love, and they register what I'm saying and say yes, they understand.
"Aşk" dediğimde ses ağzımdan çıkar sonra diğer kişinin kulağına çarpar beyninin kıvrımlı kanallarında yolculuğunu yapar yani, sevginin bulunduğu ya da bulunmadığı anılardan geçerek dediğimi kaydederler, sonra'evet'derler, anlamışlardır.
You see, I never gave him a greater purpose. What must it be like to have nothing... not even memories to visit in the middle of the night?
Görüyorsun, ona hiç daha büyük bir amaç vermedim hiçbir şeyi olmayan biri nasıl olmalı... gecenin ortasında düşünecek anıları bile olmayan biri.
Oh, my son, I told you the names of the people do not matter what care are memories.
- Evlat dedim ya, isimlerin bir önemi yoktur. - Özür dilerim Önemli olan hatıralardır.
So what you're saying is that if a Vulcan... even an officer in the Science Directorate... engages in this exchange of thoughts and memories... they're condemned for it?
Peki ne diyorsunuz eğer bir Vulkan... hatta Bilim Başkanlığındaki bir subay bile olsa... düşünce ve anılarını birleştirirse... bunun için ayıplanır mı?
Lot of good memories in that bed, you know what I'm saying?
Çok anımız var, anlıyor musun? Ha?
What are your memories of her?
Onunla ilgili anıların neler?
Look at what happened to Soohyuk I erased all of his memories
Soo Hyuk'a ne olduğuna bir bak. Ben onun bütün hatıralarını yok ettim.
What he's saying, Mum, is that I've jammed... 40 years worth of memories into my head in the last year.
- Yani diyor ki anne geçtiğimiz bir yıl içinde hafızama 40 yıllık anı sığdırmışım. Fazla doldurmuşum.
and that's what great memories are made of.
Büyük hatıralar da bu şekilde çıkar.
Us, on the other hand, they can't kill us, so they just leave behind the hidden memories... of what they've done.
Biz, öte yandan, bizi öldüremezler, bu yüzden, ne yaptıkları hakkında, arkalarında saklı anılar bırakıyorlar.
But sadly memories of my days as the pharaoh are clouded, nor is it clear to me what role the Egyptian God Cards have to play in all this.
Bu arada Mısır Tanrıları Kartlarının ne rol oynadığını bile bilmiyorum.
So many... so many entries recalling thousands of truck stops and roadside chicken shacks and highway rest areas the way certain songs on the radio can bring back specific memories of a place, or a time or the person you were with, what you were drinking, what you were thinking...
Öyle çok... öyle çok girdiler var ki, binlerce kamyon uğrak yerlerini anımsatan yol üstündeki salaş yerleri, anayol dinleme tesislerini anımsatan radyoda çalan bazı şarkıların... belli bir yeri, zamanı, insanı, ne içildiğini, ne düşünüldüğünü hatırlatması gibi.
One of those beings who erase memories allowed me to remember what happened after last time.
Bu varlıkların Bir kim silme anıları beni son kez sonra ne oldu hatırlamak izin verdi.
What I handed down to him were the ancient memories of the Ishbalan people.
Ona anlattığım sadece eski Ishbal insanlarına ait bir anı.
- What if one of us tried to guide him back, the way that Jack was able to prompt some of my father's memories?
- Ya birimiz geri dönmesi için ona yol göstersek? Jack'in babamın anılarını tetiklemek için onunla konuştuğu gibi?
Professor Okamura, what are some of your favorite Halloween memories?
Profesör Okamura, en sevdiğiniz cadılar bayramı anılarınız nedir?
So, what if our genes stored the memories of our parents, right up the point of birth.
Ya genlerimiz ebeveynlerimizin anılarını da depoluyorsa? Tam doğum anına kadar.
"What remains of the memories long forgotten?"
Anılar unutulduktan sonra geriye ne kalır?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]