English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Now walk

Now walk translate Turkish

2,009 parallel translation
Amen! - Now walk.
Şimdi yürü.
I can now walk without support again!
Artık yardım olmadan yürüyebiliyorum!
If you tell me that he has never laid a finger on you, never, not even for a second made you feel scared, then I'll walk away right now.
Eğer bana, sana hiç parmak koymadığını söylersen, hiç, bir saniye bile seni korkutmadığını, O zaman hemen gideceğim.
Now I have enough funds to walk into the Shibuya station during the rush hour, and then boom!
Şimdi Shibuya istasyonunda sağlam bir seremoni için yeterli param var.
Now let's see that funny walk again.
Hadi şimdi o komik yürüyüşü tekrar görelim.
Now I have to spend the entire night walking around with these troglodytes demanding to see my tits every time I walk by with these fuckin idiotic cock snacks.
Ve şimdi de tüm geceyi bu aptal penisvari atıştırmalıklarla önlerinden geçerken göğüslerimi görmek istediklerini söyleyen ilk çağ insanlarıyla geçirmek zorundayım.
You can't fucking walk out now!
Şimdi bırakıp gidemezsin!
You fuckin'walk out on me now, I will kill your entire family chop them up into little pieces eat them!
Eğer beni böyle yüzüstü bırakıp giderseniz tüm ailenizi öldürürüm, küçük parçalara ayırırım ve hepsini yerim!
So I should just... walk over and kill M.J.Now?
Gidip, hemen M.J.'i öldüreyim mi?
Ah, your man Runkle... Now when you talk about a cock of the walk, huh...
Adamın, Runkle borusu öten biri.
I can't walk my dog now?
Köpeğimi dolaştıramaz mıyım?
Walk out of here with me now and follow what you know to be true in your soul.
Şimdi benimle gel ve ruhunla doğru olduğuna inandığın şeyi takip et.
walk out the door right now, or I send you up to employee health where you'll pee in a cup.
Ya kapıdan çıkar gidersin ya da seni çalışan sağlığı bölümüne gönderirim, bir kaba işersin.
And would Lizzie be convinced of this argument if she were to walk in right now?
Şu an içeri girse Lizzie'de bu söylediklerine ikna olur muydu?
Now, since you woke your brother up, you can walk him around the living room until he falls asleep. - But he never sleeps.
Kardeşini uyandırdığına göre, şimdi onu alıp oturma odasında uyuyana kadar onu gezdireceksin.
Now, as soon as I walk through the door, he's there, waiting to engage.
Şimdiyse kapıdan adımımı atar atmaz, orada konuşmaya hazır şekilde bekliyor.
Now I'm supposed to just walk the hell outta here?
Şimdi benim sadece buradan yürüyerek çıkmam mı gerekiyor?
Now I'm gonna walk through that door. Get me some bathroom sex at Applebee's.
Onun açtığı bu kapı sayesinde Applebee'nin Yeri'ndeki tuvaletlerde seks yapabileceğim.
Now look, just take charge of the situation the second you walk in the room.
Şimdi beni dinle, odanın içinde yürü ve sonra duruma göre, hamleni yap.
- Don't walk away now. Come on.
- Şimdi ona arkanı dönme, hadi.
Now, allow me to walk you through the financial benchmarks that we did not get through yesterday.
Bunlardan dün bahsetmemiştik.
I'm not gonna have to walk around with a giant dude from now on, am I?
Bundan sonra yanımda dev gibi bir herifle dolaşmak zorunda kalmayacağım değil mi?
You don't need your notes. You need to walk over to your car, get in and drive here right now.
Notlarına ihtiyacın yok, arabana doğru yürü ve buraya doğru sür hemen.
You're telling me that if Mike Schmidt were to walk in here right now... and say, "Hey, get me a Redman the Robot"... you'd say, " I'm sorry.
"Bana bir Robot Redman verir misin" dese...
- Now you and I are gonna walk out here.
- Şimdi, beraber buradan çıkacağız.
And now she has to relearn how to walk.
Şimdi yürümeyi yeniden öğrenmesi gerek.
And now you get to watch him walk the red carpet with Abby Douglas? Ouch.
- Yani onu kırmızı halıda Abby Douglas'la geçerken göreceksin.
- No one's gonna think any less of you if you walk out of here now. Just walk out now.
- Eğer buradan çıkıp gidersen kimse senin beceriksiz olduğunu düşünmeyecek.
Don't walk away now unless you know beyond a shadow of a doubt that you can't.
En ufak bir şüphe kırıntısı görmediğin sürece, vazgeçeyim deme.
Now, the Anok exhibit opens on Friday, so there's very little chance that Dr. Kaswell would just let Anok get up and walk out of her lab.
Anok sergisi Cuma günü açılıyor. Yani Dr. Kaswell'in Anok'un ayaklanmasına ve laboratuarından dışarı çıkmasına izin vermesi neredeyse imkansız.
Thanks for the advice, I want to walk now.
Tavsiyeler için teşekkürler. Yürüyüşüme devam etmek istiyorum.
Now... Walk over here and put your hands on my ass.
Şimdi de buraya gel ve ellerini kıçıma koy.
Now, go for a walk or do what whatever it is girls do - at this time of the evening.
Şimdi sen, git biraz dolaş ya da akşamları kızlar ne yapıyorsa onu yap.
To come back now after the show came out, to have people like it, there's an extra swagger in your walk.
Diziye geldikten sonra ordaki insanlara alışıyorsun, burada yürürkem ekstra bir havan oluyor.
Now that you're my boyfriend, you have to buy me ice cream, tell me I'm pretty and walk me to and from recess and lunch.
Erkek arkadaşım olduğuna göre, bana dondurma almalı, güzel olduğumu söylemeli, benimle yürümeli ve yemek yemelisin.
! I need you to take a walk around the block now, and we'll talk later.
Binanın etrafında biraz turlamanı istiyorum, sonra tekrar konuşuruz.
Look who's doing the walk of shame now.
Bu sefer mahçubiyet yürüyüşünü kim yapıyormuş.
I know your heart feels broken clean through right now, but... if you walk, you might regret it.
Biliyorum şu ana kadar temiz tuttuğun kalbin kırıldı, Ama ayrılırsan, pişman olabilirsin.
I now feel have the walk of a true woman.
Gerçek bir kadın gibi yürüdüğümü hissediyorum.
Now, walk back towards me.
Şimdi geri geri bana doğru yürü.
Now we've gotta start our walk home, it takes just over an hour but the thing is, if stuff's happenedand you've got, you've managed to film good stuff then it, it's really easy,
Bugünü de bitirdik. Artık kampa dönmemiz gerekiyor. Dönmemiz 1 saati alacak ama bir şeyler olsaydı ve biz onu kameraya çekebilseydik kampa dönmek zor olmazdı.
And now people can walk around with nothing to fear.
Sayesinde insanlar korkmadan sokakta yürüyebiliyor.
I guess it'd be hard to walk around, holding hands with you, now right?
Sanırım elini tutup dolaşmak artık çok zor?
If a rat were to walk in here, right now, as I'm talking would you greet it with a saucer of your delicious milk?
Ben konuşurken bir sıçan içeri doğru yürüyor olsaydı onu bir kase lezzetli sütünüzle karşılar mıydınız?
You think that 50 years from now, people will eat while grown men walk around waiting on them hand and foot?
Bundan 50 yıl sonrada bir takım insanlar yemek yerken yine bazı insanlar onlara hizmet etmek için başlarında bekleyecekler mi?
Now there are some steps until we get to the car and we're going to walk them slowly because they are very high.
Arabaya ulaşana kadar birkaç basamak var yavaş yürümemiz gerekiyor, çünkü basamaklar çok yüksek.
I only met you 30 minutes ago and now you expect me just to walk away from everything I know put my life in your hands.
Daha 30 dakika önce tanıştık. Ve sen benden bildiğim her şeye sırt dönüp hayatımı sana emanet etmemi istiyorsun.
Walk out now and you may never return.
Şimdi çıkıp gidersen bir daha asla dönemezsin!
Walk out now and you may never return.
Şimdi çıkıp gidersen bir daha asla geri dönemezsin!
that all the Devil's children were free to walk the earth now.
Şeytan'ın tüm çocukları artık serbest kalmış.
As much as I'd love to walk out that frakking door right now. All right.
Şu kapıdan çıkıp gitmeyi çok istiyor olsam da pekâlâ.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]