English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Put your shoes on

Put your shoes on translate Turkish

268 parallel translation
Better put your shoes on.
Ayakkabılarını giysen iyi olur.
Go and put your shoes on, then put the dress on
Git ayakkabılarını giy, sonra da elbiseyi.
Ruth, put your shoes on.
Ruth, ayakkabını giy.
I dont care. You put your shoes on.
Umurumda değil, giy ayakkabını.
Put your shoes on.
Ayakkabılarını giy.
I'm late and you have to put your shoes on.
Geç kaldım ve ayakkabılarını giymelisin.
Ingeborg, put your shoes on.
Ingeborg, ayakkabılarını giy hadi.
For God's sakes, Leonora, why don't you go upstairs and put your shoes on?
Tanrı aşkına Leonora, yukarı çıkıp ayakkabılarını giy artık.
So put your shoes on.
Ayakkabılarını giy.
Put your shoes on.
Giy ayakkabılarını.
You put your shoes on and go about your business.
Hadi ayakkablarını giyin evine git.
Just put your shoes on.
Ayakkabılarını giy sen.
Put your shoes on, Barbara.
Ayakkabını giy, Barbara.
Put your shoes on.
Ayakkabılarını gir.
Okay, Farfel, put your shoes on.
Tamam, Farfel, ayakkabılarını giy.
Sir, would you mind taking your feet off the table... and put your shoes on, please?
Bayım, sakıncası yoksa ayaklarınızı masadan çekip... ayakkabı giyebilir misiniz?
Want to take your feet off the table and put your shoes on?
Ayaklarınızı masadan çekip ayakkabı giyer misiniz?
Just put your shoes on!
Ayakkabılarını giy!
Put your shoes on. Take your coat.
Ayakkabılarını giy.
I'm late, and you have to put your shoes on.
Geciktim ve sen ayakkabılarını giymelisin.
Eberhard put your shoes on!
Eberhard, ayakkabılarını giy!
Put on your shoes and away we'll fly
Pabuçlarınızı giyin ve uçalım uzaklara
- Put on your other shoes.
- Diğer ayakkabılarını giy.
You've studied the layout... drawn your plans, worked out your timetable... put on your dark clothes with your crepe-soled shoes... and your rope, maybe your face blackened.
Villayı inceledin, zamanlamayı planladın, lastik tabanlı ayakkabılarını ve siyah elbiselerini giydin ve yüzünü boyadın.
Put your shoes back on!
Giy şu ayakkabılarını!
Put on your shoes.
Terliklerinizi giyin!
Put on your shoes.
Giyin terliklerinizi!
But I put my best shoes on, in your honour and they're killing me!
Fakat senin şerefine en iyi ayakkabılarımı giydim ama canıma tak ettiler!
- Fine, you don't wanna get in, but at least put on your shoes.
Arabaya binmemekte ısrar ediyorsun ama hiç değilse pabuçlarını giy.
Leave your shoes in the kitchen and put on your slippers.
Ayakkabılarını mutfakta bırak ve terliklerini giy.
Put your shoes back on.
Ayakkabılarını giy.
Put your shoes back on!
Ayakkabılarını giy!
Potono bought your sister a pair of shoes... with red bows on them, and put her in there for life.
Potono kız kardeşine kancayı takmış.. .. ve onu geneleve kapatmış.
Put on your shoes.
Ayakkabını giy.
COME BACK HERE, GIRL, AND PUT ON YOUR SHOES.
Kızım, buraya gel ve ayakkabılarını giy.
- She's 14. Put on your shoes.
- O 14 yaşında.Hadi giyin.
Put on your shoes, and come out of the cage.
Ayakkabılarını giyip kafesten çık.
You... You can put little mirrors on your shoes and go downtown for secretary lunchtime.
Sen ayakkabılarına küçük aynalar yerleştir ve öğle yemeği için çarşıya çık.
Put on your wash-and-wear suit, cllp-on bow tie, have your landlady tie your shoes for you, then you show up at the church.
Buruşmayan giysini giy, papyonunu tak, bayan ev sahibi pabuçlarını bağlasın, sonra kilisede boy göster.
I... I took off your shoes and dress, I put you on the bed.
Ayakkabılarını ve elbiselerini çıkardım.
Put on your red shoes, Major Tom...
Kırmızı ayakkabılarını giy, Büyük Tom...
All of you who are smoking, put out your cigarettes on the soles of your shoes.
Sigara içenler, içtikleri sigarayı, ayakkabılarının tabanında söndürsünler.
It'd be better if you put on your shoes, Princess.
Prenses, daha şık ayakkabılar giysen daha hoş olur.
Put your shoes back on.
Ayakkabılarını giyebilirsin.
- Did you put your tennis racket on my good shoes? - Yeah.
- Tenis raketini benim güzel ayakkabılarımın üzerine mi koydun?
Put on your shoes.
Ayakkabılarını giy.
Put on your shoes, Jonathon!
Ayakkabılarını giy, Jonathon!
Well, why don't you just put on your shoes and kick me out?
Öyle mi neden ayakkabılarını giyip kıçıma tekmeyi basmıyorsun?
Take your shoes off, see, and put your slippers on.
Ayakkabılarını çıkar ve onları giy.
Put on your shoes and then march out there and meet her.
Ayakkabılarını giy ve hemen ona doğru koş.
- That you put on your dancing shoes.
Dans ayakkabılarını giymen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]