She will die translate Turkish
342 parallel translation
She will die, trust me.
Ölecek, güven bana.
If you don't, she will die.
Yapmazsanız, ölür.
She will die!
Ölecek!
She will die in a labour camp.
Esir kamplarından birinde ölüp gidecek.
If she is guilty she will die.
Eğer suçluysa ölecek.
She will die.
Yani ölecek.
If I don't dispel it for her, she will die within twenty-four hours.
Büyüyü kırmazsam, bir gün içinde ölecek.
She will die before permitting this.
Buna izin vermeden önce ölecek.
If I don't accept her, she will die.
Onu kabul etmezsem, ölecek.
She will die, grow old and lonely.
Ölecek, tek başına yaşlanacak.
She will die in a place of darkness.
Karanlıklar içinde ölecek.
Free she was born and free she will die!
Özgür doğdu ve özgür ölecek!
tell him if I kill him I have no use anymore for his sister, and she will die, also.
onu öldürürüm artık işime yaramaz kız kardeşini öldürürüm.
And I doubt that she will die alone.
Ve yalnız öleceğinden şüpheliyim.
She will die.
Ölecek.
She will die before she testifies!
İfade veremeden ölecek!
If you do not listen to me she will die, and the child.
Eğer beni dinlemezseniz kadın da ölecek, çocuk da.
If haemolysis occurs in the serum, her red blood cells will explode, and she will die.
Serumda haemolysis oluşursa, kırmızı kan hücreleri patlar, ve o ölür.
She will die soon.
Yakında ölecek.
My comfort is, she will die of a broken heart, and then he'll be sorry for what he's done!
Tek tesellim, bu kalp kırıklığıyla öldüğünde onun da yaptıklarına pişman olacağına emin olmak.
If your friend touches Death or allows Death to touch her she will die.
Eğer arkadaşın Ölüm'e dokunursa... ya da Ölüm'ün ona dokunmasına izin verirse... o ölecektir.
She needs your help and your love or she will die.
Yardımına ihtiyacı var. Ve sevgine. Yoksa ölecek.
If she does not resolve the Pon farr, she will die.
Eğer, kendi Pon farr ının çözemezse, ölecek.
Today I'm gonna die. And so will she.
Hem onu, hem kendimi öldüreceğim.
The question is, will she live or die?
Bir ölüm kalım meselesi.
Will she die, Pop? Will she?
Ölecek mi, baba?
She can live in our land and she will not have to die.
Bizim arazimizde yaşayabilir ve ölmek zorunda da değil.
Sure will die if she don't quiet down.
Eğer sakinleşmezse, gerçekten ölecek.
First her face will break out, and then she'll die.
Önce yüzü mahvolacak, sonra da ölecek.
She must die so that the bear may live for the day inuk will slay it to feed asiak and her child.
Kadın ölmeli ki ayı Inuk'un Asiak ve çocuğunu beslemek için onu avlayacağı gün için yaşayabilsin.
She said it did not matter since we will all die very soon.
O diyorki nasıl olsa yakında öleceksiniz, bana ne yapacağınızın hiçbir önemi yok.
- Will she die?
- Ölecek mi?
She must block the mouth or we will die.
Geçidi kapatması lazım yoksa hepimiz öleceğiz.
We will die here, but she is the mother of our lord's heir.
Biz burada öleceğiz, ama o efendimizin vârisinin annesi.
Even when she tells him he will die anyway, he still admits his guilt. Write that.
Her türlü öleceği söylense bile, yine de suçunu kabul ediyor.
She has to die and she will.
Ölmek zorunda ve ölecek de.
Let the crown and riches lure Laila she's mine and will remain so till I die.
Taç ve zenginli Leylay, ı kandıramaz O benim oluncaya kadar onu arayacağım hatta uğrunda öleceğim.
If we do that, all the unicorns in the world will remain prisoner forever except one, and she will grow old and die.
Bunu yaparsak dünyadaki tüm tekboynuzlar biri dışında sonsuza kadar esir olarak kalacaklar ve kurtulan da yaşlanıp ölecek.
She won't die, will she?
Ölmeyecek, değil mi?
The wife starts pestering the doctor She wants to know whether her husband will die.
Karısı, kocasının ölüp ölmeyeceğini öğrenmek için doktoru kapılarda beklemeye başlıyor.
But instead of going to the fairy dance she had to babysit a bunch of troll-like snot monsters who, if one of them squirts me with that gun will die a horrible screaming death.
Ama o, peri dansına gitmek yerine evde kalıp mağara kaçkınlarına benzeyen sümük canavarlarına bakıcılık yapmak zorundaydı ve içlerinden ona su sıkacak olanı çok acılı bir ölüm bekliyordu.
Hero thinks surely she will die... for she says she will die if he love her not... and she will die, ere she make her love known, and she will die, if he woo her.
- Hero, öleceğini düşünüyor. Eğer Benedick onu sevmezse öleceğini söylüyormuş. Aşkını açıklamaktansa ölmeye razıymış.
They say, too, that she will rather die than give any sign of affection.
Ancak, sevgisini belli etmektense ölmeyi yeğleyeceğini de söylediler.
"... eventually. " " He will die, "she repeated, " and there is nothing any of us "
er ya da geç ölecek "diyordu kadın" ve hiçbirimizin bu konuda yapabileceği bir şey yok ".
She won't die, Will she, Laurie?
Ölmeyecek, değil mi, Laurie?
Or, she will die, you leave first.
Gitmemiz gerekiyor.
She's afraid the king will die, who is her husband.
Kraliçe endişeli çünkü kocası kralın ölmesinden korkuyor.
She's going to die. If you prevent us from helping Kes, we will hold you directly responsible for anything that happens to her.
Eğer, Kes'e yardım etmemize engelleyecek olursanız, ona olabilecek, herhangi bir kötü şeyden, direkt olarak siz sorumlu olacaksınız.
So how will she die?
Peki kaç yaşında ölüyor?
- Will she die, Mama?
- Anne, o ölecek mi?
Tomorrow night, Buffy will face the Master and she will die. - I wish to God I were!
- Keşke öyle olsaydı!
dieter 50
dietrichson 35
diet coke 34
die young 24
died in 24
die hard 66
she was pretty 42
she was 1639
she wasn't 185
she was raped 45
dietrichson 35
diet coke 34
die young 24
died in 24
die hard 66
she was pretty 42
she was 1639
she wasn't 185
she was raped 45
she was a nurse 16
she was here 194
she was beautiful 115
she was scared 61
she was sick 48
she was right 162
she was crying 60
she was my best friend 53
she was great 60
she was gone 144
she was here 194
she was beautiful 115
she was scared 61
she was sick 48
she was right 162
she was crying 60
she was my best friend 53
she was great 60
she was gone 144