Six of one translate Turkish
679 parallel translation
It's six of one and half a dozen of the other.
Öyle ya da böyle bir şey değişmez.
They say six of one and half a dozen of the other.
Al birini vur ötekine diyorlar.
Six of one, half a dozen of another.
Ha öyle olmuş, ha böyle.
- Six of one... six of one...
- Köyün takdiri...
- Six of one, six of one...
- Köyün takdiri...
Six of one, half a dozen of the other!
Al birini vur ötekine!
One was that the ocean crust was much thinner than the continental crust, six kilometres instead of 30 kilometres, and the other is that the ocean crust has the same thickness and the same structure all the way round the world.
İlki, okyanus kabuğunun, kıta kabuğundan çok daha ince olduğuydu ; ... 30 kilometre yerine 6 kilometre ve diğeri ise, okyanus kabuğunun dünyanın her yerinde aynı yapıda ve aynı kalınlıkta olduğuydu.
Of the other six, only one has a structure large enough to get that stolen helicopter out of view, under construction.
Diğer altısından ise sadece bir tanesi bu helikopter için yeterli büyüklükteki bir çatıya sahip. Gizli saklı bir yerde ve inşaat halinde.
And yet my needs is as great as the most deserving widows... that ever got money out of six different charities in one week... for the death of the same husband.
Yine de, aynı kocanın ölümü üzerine... farklı altı hayır kurumundan haftalık para alan değerli dullar kadar... benim de ihtiyaçlarım var.
Otherwise he would have ruined six performances instead of one.
Yoksa bir değil, altı gösteriyi mahvedebilirdi.
Conover stuck that Borgia Pearl in one of those six wet plaster busts of Napoleon.
Napolyon'un altı ıslak büstlerinden birinin içine soktu.
But in a fog like the one that's coming up, your fiance won't see any better with six pairs of spectacles than with one.
Ama yaklaşan şu siste nişanlınızın gözünde altı gözlük olsa da bir işe yaramaz.
Six months ago one of Rainbow's hands, Tip Henry, filed a homestead claim on it, if he stays out the year on it it's his.
Tip Henry o kısımda kendine bir ev inşa etti,... şu anda bulunduğumuz topraklar ona aitti. Sonra da Miles'a sattı.
After six months one of them's lucky.
Altı ay sonra bir tanesi şanslı çıkar.
One of them contained six bottles of whisky.
Birinin içinden altı şişe viski çıkmış.
Six shots instead of one.
1 yerine tam 6 atış birden.
Six shots instead of one.
Bir yerine tam 6 atış birden.
Take any six of them, my wife included throw them up in the air. The one who sticks to the ceiling, I like.
Karım dahil 6 kadını alıp havaya at hangisi tavana yapışırsa, ondan hoşlanıyorum demektir.
One punch, six pushes, two kicks, lots of hollerin', no decision.
Bir yumruk, altı iteleme, iki tekme, bir sürü bağırma çağırma, sonuç yok.
In those six miles there's probably thousand of guys and every one of them was taught to shoot at uniforms like this.
Büyük ihtimal o on km'nin içindeki binlerce adam vardır. Hepsine de bizim üniformalarımızı giyenleri vurmaları emredilmiştir.
Six months or so ago, I fell in love with one of'em
Bundan altı ay kadar önce, bir tanesine aşık oldum.
Each one of those six boxes contains half a million dollars in gold.
Bu kutuların her birinin içinde yarım milyon dolarlık altın var.
I know working one of these clubs you hear this all the time but I haven't talked to a woman for almost six months.
Böyle bir kulüpte çalışırken eminim bunu çok duymuşsunuzdur ama bir kadınla konuşmayalı altı ay oluyor.
One minor concussion, two cases of the common cold... and six canceled appointments.
Ufak bir beyin sarsıntısı, iki soğuk algınlığı ve altı tane iptal edilmiş randevu.
Six years out of 10 I been in one can or another.
Son 10 yılın altısını içeride geçirdim.
If six Chinamen get off a train at Las Vegas, and two of them are found floating face down in a goldfish bowl, and the only thing they can find to identify them are 2 telephone numbers... one, Plaza 0-0000, and the other, Columbus 0-1492... what time did the train get to Palm Springs?
Eğer altı Çinli Las Vegas'ta bir trenden inerse ve iki tanesi bir akvaryumun içinde yüzüstü yüzerken bulunursa kim olduklarını belirlemek için elimizdeki tek şey iki adet telefon numarasıysa bunlardan biri Plaza 0-0000, ve diğeri de Columbus 0-1492 ise tren Palm Springs'e saat kaçta varmıştır?
Butler was the one who told me - six months ago, the day my wife was murdered - that the four of you, you came straight from my ranch past his place.
Butler altı ay önce, karımın öldürüldüğü gün bana, dördünüzün evimin oradan gelip, onun evinin önünden geçtiğinizi söyledi.
But to save a man, that takes six years of training, and then one cannot be sure.
Ama birinin hayatını kurtarmak için altı yıl okuyorsun... yine de bundan emin olamıyorsun.
I can't unteach her six years of pity if you can't stand up to one tantrum.
Ona acımaya devam ederseniz, yıllar geçse bile tek bir şey öğretemem.
Which one of you two's coming out of my house at six in the morning?
Sabahın altısında evimden çıkan hanginizdiniz?
One of those amongst to who insist the six episode should be beauty in black and white, well, you turn down the color on your tv.
İçinizden hala 6 bölümün siyah beyaz daha güzel olacağı konusunda ısrar eden olursa, televizyonun rengini kısabilirsiniz.
But my needs is as great as the most deserving'widows that ever got money out of six different charities in one week for the death o'the same'usband.
Ama benim ihtiyaçlarım da en az tek kocanın ölümü için... bi haftada altı ayrı yerden sadaka toplayan namuslu dullar kadar fazla.
The product of six great minds working as one.
Altı beynin, tek beyin gibi çalışmasının ürününe.
The chopper finished one of them And then there were six
" Baltacı birini yok etti Kaldı altı
Notices of first six one-man shows.
İlk altı tek kişilik sergilerinizin ilanları.
One of those broads beat me out of six bucks.
- Bana 6 dolar borcun var.
I wouldn't mind so much if it was one of your six-foot, randy musclemen without a thought in his thick skull except...
Kalın kafası seksten başka şeye basmayan o çam yarmalarından biri olsa... hiç bu kadar üzülmezdim.
Girls, I would like to point out that the one that is elected beauty queen will be given the honorary task of presenting this gift to our former chairman, who will be eighty-six years old.
Kızlar, söylemem gerekir ki güzellik kraliçesi seçilen bayan bu hediyeyi 86 yaşına giren eski başkanımıza verme onuruna sahip olacak.
I'll have someone to talk to... when Maurice drags you off for one of his 10-minute chats for six hours.
- Ondan hoşlanıyorum. Maurice seni o 10 dakikalık konuşmalarından biri için altı saatliğine alıp götürdüğünde, konuşacak biri oluyor.
I'm going to count from four down to one, and then you're going to make a full report on the social conversion of Number Six.
Dörtten geriye, bire doğru sayacağım. Sonra 6 Numara'nın sosyal dönüşümüne dair kapsamlı bir rapor vereceksin.
The son of the Catuallan ambassador is one of six we have beamed aboard from the stolen cruiser Aurora.
Catuallan büyük elçisinin oğlu, çalınan kruvazör Aurora'dan ışınladığımız altı kişiden biri.
oh, one other thing- - in the sherlock holmes last week tommy cooper told a joke about a charter flight omitting to point out that one must be a member of any organization that charters a plane for at least six months beforehand
Bir şey daha var : Geçen hafta Sherlock Holmes'ta Tommy Cooper bir çarter uçak esprisi yaptı. Ancak atladığı husus, çarter uçaktan yararlanmadan önce bir kişinin bir çarter uçak kuruluşunun en az altı ay üyesi olması gerekir.
Six committed suicide, four were killed in duels, and one fell out of the gallery of the Vienna Opera House.
Altısı intihar etti, dördü düelloda öldü, biri de Viyana Operası balkonundan düştü.
The odds are one to sixteen 8 taels of silver become thirteen and six
tam da sınırdan! 40 gümüşüm daha oldu!
One of our R.F. S shows six points over nominal at pressure three.
R.F'lerimizden biri, olağan sayının 3 bar üzerinde görünüyor.
One hundred Winchester rifles, 10 000 bullets, six boxes of explosives, and six Gatling machine guns,
Yüz tane Winchester tüfek... 10.000 kurşun altı kasa patlayıcı ve altı makinalı tüfek.
The next one is mine. They played six bombs of each time.
6 bomba atılırdı. " Bir, iki, üç, dört...
13 and six- - it's one of curry's own brains.
13 şilin 6 peni. ONDAKLIK SİSTEMDEN ÖNCE YAZILAN ESKİ SKEÇ
I dreamed up six secrets, one for each of you.
Herbiriniz için 6 tane sır uydurdum.
That Clinton had not assigned these six secrets at random... but that each player had been, at one time in his life... guilty of one of them.
Clinton bu 6 sırrı karışık olarak vermedi bizlere... her bir oyuncu yaşamlarında bir kere olarak... bunlardan biriyle suçlanmıştı.
It's estimated that one in six women, and one in nine men will enter a hospital at least once in their lives because of mental illness.
Tahmini olarak altı kandından ve dokuz erkekten biri hayatlarında en az bir kere zihinsel rahatsızlık nedeniyle hastaneye yatıyor.
six of them 17
ones 44
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
one thing at a time 106
one month later 23
one more 931
one year ago 42
ones 44
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
one thing at a time 106
one month later 23
one more 931
one year ago 42
one more shot 23
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one more drink 18
one more round 22
one more thing 865
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one more drink 18
one more round 22
one more thing 865
one moment 967
one and two 35
one second 1230
one sec 340
one night 558
one at a time 318
one time 516
one week 142
one point 33
one game 29
one and two 35
one second 1230
one sec 340
one night 558
one at a time 318
one time 516
one week 142
one point 33
one game 29