English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Speak english

Speak english translate Turkish

3,080 parallel translation
Hey, you speak English?
İngilizce biliyor musunuz?
They don't speak English, and they always mess up the order.
İngilizce bilmiyorlar ve her seferinde siparişi karıştırıyorlar.
Uh, she doesn't speak English and my Italian's a little rusty, but I will tell you that her pantalones are muy caliente.
O İngilizce konuşamıyor, benim de İtalyancam biraz paslanmış. Ama ona özel bölgelerinin çok sıcak olduğunu söyleyeceğim.
Do you speak English?
İngilizce koşabiliyor musun?
You were the one who... Look, can you please speak English?
İngilizce konuşabilir misin?
- Speak English!
- İngilizce konuş!
She doesn't speak english. See, around her,
Onun etrafındayken her şeyin en iyisi olmak zorunda değil.
Excuse me, do you speak English?
Pardon. İngilizce biliyor musunuz?
Do you speak English?
İngilizce konuşabiliyormusun?
You can understand me, speak English.
Beni anlayabilirsin, İngilizce konuş.
So speak English!
İngilizce konuşsana!
Yes, I speak English.
Evet, İngilizce biliyorum.
- He doesn't speak English, does he?
- İngilizce konuşamıyor.
You don't speak English, do you?
Dilimizi bilmiyorsun, değil mi?
He doesn't speak english.
Yüzbaşı Trang.
Do you speak English?
İngilizce biliyor musun?
They don't speak English.
İngilizce bilmiyorlar.
speak English. Okay I knew I couldn't get behind Peter Dukette's - firewall unless I was invited.
Tamam davet edilmediğim sürece Peter Dukette'in güvenlik duvarının gerisine geçemeyeceğimi biliyordum.
Do you speak English?
- İngilizce biliyor musunuz?
When you speak English and French, German's not that hard.
İngilizce ve Fransızca konuşuyorsan,... Almancayı anlamak o kadar zor olmaz.
The rest is mosquitoes, humidity and people that don't speak English.
Geri kalanı sivrisinekler, nem ve İngilizce bilmeyen insanlar.
Hot nurse, candy striper... Someone who doesn't speak English.
Seksi bir hemşire gönüllü hasta bakıcı İngilizce konuşmayan herhangi biri.
Speak English, Ray Jay.
İngilizce konuş Ray Jay.
Why don't you please just speak English?
Neden İngilizce konuşmuyorsun ki?
You speak English?
Ingilizce biliyor musun?
Hey, do you speak english?
Merhaba, İngilizce biliyor musun?
As if she could get work in Hollywood She can't even speak English
Öldüm gülmekten! İngilizce bilmeden Hollywood'da işi ne?
Do you speak English?
İngilizce biliyor musunuz?
I... can't speak English.
İngilizce konuşamıyorum.
You speak English? I have nothing to say.
Başta sana komik gelebilir ama, inan çok işine yarayacak.
Does he even speak English?
İngilizce konuşmuyor mu bu?
No, but I'd like to schedule a lunch when you learn how to speak English.
Hayır, ama bir yemek randevusu ayarlayabilirim tabi ingilizce konusmayı öğrendiğin zaman.
So if you want to make it in this land, you really need to speak English.
Bu ülkede takılmak istiyorsan, şu ingilizceyi gerçekten öğrenmelisin.
You speak English?
Sen İngilizce biliyor musun?
We can speak English.
İngilizce konuşabiliriz.
Did he ever speak English to you?
Seninle İngilizce konuştu mu hiç?
We know you speak English.
İngilizce bildiğini biliyoruz.
Just keep your head down, pretend like you don't speak english, and run.
Sadece kafanı aşağıda tut, İngilizce bilmiyormuşsun gibi yap ve koş.
And you speak better English than you're letting on.
Ve sen göründüğünden daha iyi İngilizce konuşabiliyorsun.
Oh, I mean, they speak English.
İngilizce konuşuyorlar.
Now speak ruddy English.
Şimdi kahrolası İngilizce'yi konuş.
So your friend speak any English? Yes?
Arkadaşın hiç İngilizce bilmiyor mu?
Well, just because he understands English doesn't mean he can speak it.
Pekala, İngilizceyi anlıyor olması onun İngilizce konuşabildiği anlamına gelmez...
You speak very good English.
Çok iyi İngilizce konuşuyorsun.
Can you just grit your teeth and try, if you can, to suffer through all of this free food and scantily-clad women who don't speak a word of English.
Biraz gülümsemeye çalışsan ve becerebilirsen bu bedava yemeklerden yesen ve harika kokulu ve İngilizce konuşamayan bu bayanları koklasan.
Do you speak English?
- Anlamıyor musun?
Why don't you speak fucking English, you soba-eating fuck?
Sen niye İngilizce konuşmuyorsun? Siktiğimin yandan yemiş kemirgeni!
He speaks fluent English, but will probably speak Arabic.
İngilizcesi çok iyi ama muhtemelen Arapça konuşmakta ısrar edecektir.
Devrient. It's okay if you like to speak in English.
İngilizce konuşabiliriz.
OH, WHY CAN'T THE ENGLISH LEARN TO SPEAK.
Neden bir İngiliz konuşmayı öğrenemiyor.
I speak English, bro.
Ben de İngilizce konuşuyorum ahbap.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]