English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Speaking native language

Speaking native language translate Turkish

30 parallel translation
- [Speaking Native Language] - Sure.
[Speaking Native Language] Tabii.
[Speaking native language]
[Yerel dilde konuşmalar]
[Speaking native language] I speak to the young braves so that they may know of the old ways.
[Yerel dilde konuşma] Genç kahramanlarla konuşacağım böylece onlar eski yöntemleri konuşabilecekler.
[Speaking native language] I speak to them so that they may know what this ground holds of the spirits of the past.
[Yerel dilde konuşma] Onlarla konuşacağım böylece onlarda bilebilecekler geçmişin ruhunda neyi tuttuklarını bilecekler.
[Speaking native language]
[Yerel dilde konuşma]
[Speaking native language] lf he had faith in the great one, the knife would not cut him.
[Yerel dilde konuşma] Büyük olanın inancına sahip olsaydım eğer, bıçak onu kesmezdi.
[Speaking native language] lf he had courage, true courage, the rock would not break him.
[Yerel dilde konuşma] Şayet o cesaret gerçek cesaret sahibi olsaydı kaya onu parçalamazdı.
[Speaking native language] lf the brave was pure of heart, the arrow could not catch him.
[Yerel dilde konuşma] Kalbin saflığı kadar olsaydı, ok onu yakalayamazdı.
[Speaking Native Language]
Bacaklarıyla kaldırmalı.
[Jialin speaking native language] I NTERPRETER : You have to focus 1 00 %.
Yüzde yüz odaklanmaya ihtiyacınız var.
( Speaking native language )
( Kendi dillerinde konuşuyorlar )
- There is an intruder amongst you... - [Speaking native language]... an intruder who has come to take you away from the life of peace that you have all come to know and love.
Aranızda bir davetsiz misafir var sizleri hepinizin yaşadığı ve sevdiği hayattan uzaklaştırmak için gelen bir davetsiz misafir.
[Speaking native language ] I stand before you with shame in my heart... [ Speaking native language]... and tears in my eyes.
Kalbimde utanç ve gözlerimde gözyaşlarıyla karşınızda duruyorum.
Shame in admitting that I was one of those who would take from you. [Speaking native language] And tears for the loss that we have all suffered.
Sizden almak isteyenlarin biri de ben olmaktan Ve hepimizin acısını çektiği kaybımız için utanıyorum.
[Speaking native language]
- Lanet ben de kötüyüm!
[SPEAKING NATIVE LANGUAGE]
[Çeşitli dillerden konuşmalar]
[SPEAKING NATIVE LANGUAGE]
[Kendi dillerinde konuşuyorlar]
[Speaking native language] We have a route on the Rukha... on the Saricha road.
Rukha'ya Saricha Yolu üstünden gideceğiz.
[Speaking native language] You get the weapons to us from across the border, we do the rest.
Siz bizim için silahları sınırdan geçirin de kalanını biz hallederiz.
[Speaking native language]
Yalan.
- [Speaking native language] We tried to make the business work... three years barely making a profit.
İş yapmayı denedik ama 3 yıldır zor bela kar ettik.
I have prepared a special blend of fragrant tea to honor the home of the [Speaking native language].
Scaniapo'nun evini onurlandırmak için özel bir kokulu çay hazırladım.
- [speaking native language] - Going for the old summer cut, huh?
Eski yaz kesimini tercih ediyorsun demek.
[Speaking native language] We love America.
Amerika'yı seviyoruz.
[Speaking native language] It's good to have the same enemy.
Ortak bir düşmana sahip olmak ne güzel bir şey.
[protestors chanting ] [ car horn honks ] [ speaking native language] Protestors.
Protestocular.
( SPEAKING NATIVE LANGUAGE )
Laflarına dikkat et!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]