English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Speaking in spanish

Speaking in spanish translate Turkish

64 parallel translation
[Speaking in spanish]
İspanyolca
[Speaking in spanish]
- Birisi geliyor. - Slim! - Siz de kimsiniz?
[Speaking in spanish]
Hayır tanımıyorum. Burada kim Koca Ed'i Tanıyor? Bu bayan bakıyor.
[Speaking in spanish]
Selam. Acaba kırmızı bir Cadillac gördün mü?
[Speaking in Spanish]
Haydi.
Keep speaking in Spanish.
İspanyolca konuşmaya devam et.
[luis speaking in spanish]
Kapağı çocuk korumalı.
[SPEAKS in spanish ] [ ALL speaking in spanish]
İspanyolca...
[SPEAKING IN SPANISH]
Benim evim demek, sizin eviniz demek.
And then she started speaking in Spanish.
- Ve sonra aniden İspanyolca konuşmaya başladı.
An epidendrum? [SPEAKING IN SPANISH]
Epidendrum mu?
[woman speaking in Spanish]
[kadin ispanyolca konusuyor]
Mikey feels that speaking in Spanish is kind of like telling secrets.
Mikey'e göre ispanyolca konuşmak bir nevi acı sırları açıklamaktır.
[MAN SPEAKING IN SPANISH]
Ipor lütfen yapma!
( speaking in Spanish )
Bu adamlara güven
Objectively speaking, you're following in the wake of the Spanish bourgeoisie.
Objektif olarak söylüyorum ki ; İspanyol burjuvazisinin yolunda ilerliyorsunuz.
- Is there an intelligence network... undetected by CIA linking... certain Arabic-speaking countries with Dutch and Spanish-speaking?
Arapça konuşulan belirli ülkeleri... Almanca ve İspanyolca konuşulanlara bağlayan... CIA'in farketmediği bir istihbarat ağı var mı?
[Speaking in spanish]
Göster.
[Speaking in spanish]
- Bir bira. - Nasıl istiyorsun, sarışın, esmer? Sarışın.
[Speaking in spanish]
Hey gringo, nereye gidiyorsun?
Shelley, I call him he's a great dentist from New York a city in which, as you probably know, general there are thousands of Spanish-speaking people who stand in dire need of extensive bridgework and this man's death, I'm afraid would be a crushing blow to whatever small hopes they might have for a healthier set of teeth and gums.
Shelley, derim büyük bir diş hekimi New York'tan, İspanyolca konusan binlerce... . ... insanın köprü yaptırmaya ihtiyaç duyduğu bir şehirden ve bu adamın ölümü onların küçük umutlarına darbe indirecek sağlıklı diş ve dişetlerine kavuşamayacaklar.
Then he started speaking in Spanish.
12 00 : 33 : 26 : 13 Bir gün, sınıfta, 14 00 : 33 : 30 : 09 Pencereden dışarı bakmaya başladı... 22 00 : 33 : 34 : 06 sonra İspanyolca konuştu.
- Hey, hey, hey. Look. "Flores, through a Spanish-speaking interpreter"... - ( Spanish ) - "maintained that they thought they were going to another tavern... but went instead to Somerset's house."
Bakın! "İspanyolca çeviri yapan bir tercüman aracılığıyla konuşan Flores aslında başka bir bara gideceklerini ama bunu yerine Somerset'in evinde gittiklerini iddia etti."
The only one in the entire coffee shop not speaking Spanish.
Koca kafede İspanyolca konuşmayan bir ben vardım. Yemek çocuklar.
( men speaking indistinctly in Spanish )
( arkalarda adamlar belli belirsiz ispanyolca konuşur )
( speaking in Italian AND spanish ) I think she's 1 0 years too young to remember there was a footballer called Eusebio.
Sanırım Eusebio adlı futbolcuyu hatırlayamayacak kadar genç.
Well, another Spanish-speaking employee to work exclusively in community outreach.
Sadece bu toplumda çalışacak İspanyolca bilen bir eleman daha.
[Speaking in Spanish]
Pişmanlık duyduğum hiçbir şey yok.
[speaking in spanish]
Mutluymuş.
[speaking in spanish] - lnternal paddles.
- Elektroşok cihazı.
[speaking in spanish] She was really cranky, so he took her out.
Çok huysuzmuş, onu dışarı çıkarmış.
[luis speaking in spanish]
Ne?
[luis speaking in spanish]
Çocuk tekerlemesi.
( SPEAKING IN SPANISH ) My crib.
Benim kulübem.
[speaking Spanish] 20 pesos, I stick my dick in you.
20 pezoya seni beceririm.
And I don't want the two of you speaking anything but Spanish while we're in Durham
Durham'dayken İspanyolca dışında hiçbir dil konuşmayacaksınız.
You were speaking Spanish and then, continued in Guarani.
İspanyolca konuşuyordun, Guaranice konuşmaya başladın.
( Speaking Spanish ) VASQUEZ : I told Maria we'd cut her in.
Maria'ya, kendisine de pay vereceğimizi söyledim.
But as this location filming, with Herzog speaking passionately in Spanish, shows, he saw the haul not only as a physical feat, but in symbolic terms.
Tutkulu bir şekilde İspanyolca konuşan Herzog, setteki bu çekimde bu aşırtmanın fiziksel değil, sembolik bir başarı olduğunu söyler.
- A few words in English when you're speaking Spanish.
İspanyolca konuşurken çok az İngilizce kullan.
I have assembled some of the greatest Spanish-speaking minds to assist in teaching you conversational Spanish, hm?
Bazı büyük İspanyolca konuşma dehalarını konuşma dilini öğrenmende yardımcı olmaları için topladım.
[MAN SPEAKING SPANISH] How many red 2005 Mustangs are registered in Massachusetts?
Massachusetts içinde kayıtlı kaç tane kırmızı 2005 Mustang var?
[SPEAKING SPANISH] In inglés, por favor.
Anlayacağımız dilden, lütfen.
You put in yourself, you... ( speaking Spanish )!
Kendin koy! Seni...!
[speaking Spanish] Rosa, I got food in my teeth?
Rosa, dişimde bir şey kalmış mı?
[speaking Spanish] In the bag.
Çantada.
[police siren wailing in the distance ] [ speaking Spanish ] [ answering machine] Hello, you've reached Carol Chapman.
Merhaba, Carol Chapman'a ulaştınız.
[SPEAKING IN SPANISH] She's young.
Küçük işte saçmalıyor.
( SPEAKING SPANISH ) Right out in the open?
Herkesin içinde mi?
- [Speaking spanish] - I don't know how you drink this with so much sh- - in there, Martinez.
İçinde bu kadar zımbırtı varken bunu nasıl içtiğini bilmiyorum Martinez.
In a few years, half the country's gonna be speaking Spanish.
Birkaç yıl içinde ülkenin yarısı İspanyolca konuşuyor olacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]