There's another thing translate Turkish
190 parallel translation
Now there's another thing that's very strange.
Şimdi çok garip olan bir başka şey daha var.
And there's another thing I want you to do.
Hem, yapmanı istediğim bir şey daha var.
There's another thing we might just as well get straight.
Bir şeyi daha netleştirelim.
I don't think there's another thing to discuss.
Tartışacak başka bir şey yok bence.
And there's another thing... coming back to your own hometown in a dancing act.
Ve bir şey daha var. Kendi memleketine bir dans gösterisiyle döndün.
There's another thing to be considered.
Düşünülmesi gereken başka bir şey var.
There's another important thing, that is, for me.
Bir başka önemli şey daha var... en azından benim için.
There's another thing.
Bir şey daha var.
I guess there's a lot of things I should have said to you... advice and one thing or another.
Sana söylemem gereken birçok şey var sanırım, tavsiyeler, öğütler.
It's a good thing there's room on your chest for another letter... "Q" for quitter!
Göğsünde bir harf daha yazacak kadar yer kalmış olması ne güzel.
There's another thing. Every soda jerk in this country's got an idea he's somebody!
Bu ülkedeki her dondurma tezgahtarı da kendini bir şey sanır.
So we close them and our boys sneak off to places in the Russian sector, or the British, or in the French, and there's another thing.
O kulüpleri kapatırsak, çocuklar gizlice Rus bölgesindeki yerlere giderler İngiliz ya da Fransız bölgelerine, hem bir şey daha var.
- And there's another thing.
- Bir şey daha var.
- There's another important thing to consider, though :
- Bununla beraber göz önüne almamız... gereken bir şey daha var.
And another thing, never a briefcase in Paris and never an umbrella. There's a law.
Bir de, Paris'te doküman çantası ve..... şemsiye taşıyamazsın.
Maybe there's another opening in the back of this thing.
Belki buranın arka tarafta başka bir çıkışı daha vardır.
Oh. and. Clint. there's another thing I forgot to tell you.
Clint, sana söylemeyi unuttuğum başka bir şey daha var.
But there's another thing.
Ama bir şey daha var.
There's another thing now if we're all going to be in here three or four days, close together like it might be a good idea if a certain party, not to mention no names was to do what he said he'd do.
Bir şey daha var. Hepimiz üç dört gün burada burun buruna kalacaksak... ismi lazım olmayan birinin yapacağını söylediği şeyi yapmasında... fayda var.
Before you vaulted over the gate wasn't there another man from Company C killed trying the same thing?
Sen o kapının üzerinden atlamadan önce aynı şeyi yapmaya çalışırken ölen biri daha yok muydu?
- And there's another thing.
- Ve bir şey daha var.
And there's another thing : you know that me and my wife life are living apart.
Başka bir şey daha var. Karımla ben ayrı yaşıyoruz.
There's another thing I want you to remember.
Ve şunu hep hatırlayın.
There's still another thing that I keep worrying about.
Beni endişelendiren bir şey daha var.
Now, one thing for sure, as I'm standing here, we know he's out there right now somewhere, holding up another stagecoach.
Şimdi, burada durduğum gibi kesin bir şey,... şu anda orada bir başka posta arabasını soymakta olduğunu biliyoruz.
And there's another thing I want you to make very sure of on this most solemn and joyous...
Bu kutsal ve neşeli günde hepinizin bilmesini istediğim bir şey daha var...
There's another thing I must tell you, darling.
Sana bir şey daha söyleyeyim, güzelim.
Yeah, well, that's another thing. I got a burn down there now.
Aşağısı bayağı yanıyor.
There's another thing about New York.
New York'un kötü bir yanı da bu.
Unless there's another psychopath out doing the same thing.
Taa ki başka bir psikopat aynı şeyi yapana kadar.
There was another thing.
Bir şey daha vardı, ışık gibi.
There's another thing to make baseball a lot faster, if the pitcher hits the batter with the ball, batter's out.
Beysbola hız katacak bir şey daha var. Eğer atıcının topu vurucuya çarparsa vurucu oyun dışı kalsın.
And there's another thing!
Tanrı aşkına!
And, and another thing is that there's not even any blinking'safety equipment on the job.
Ayrıca iş yerinde hiçbir güvenlik gereci yok.
There's another thing, however, which is a really big problem..
başka birşey daha var, gerçek bir problem..
You could build two Rhode Islands and a Delaware for the homeless on the land currently being wasted in this meaningless, mindless, arrogant, elitist, racist, there's another thing.
Bu saçma sapan, zekâ gerektirmeyen, seçkinci, ırkçı... - evet, ırkçı ; golf sahasında bulabileceğiniz zenciler... sadece tepsi taşıyanlardır - oyun için harcanan alana evsizler için iki tane Rhode adası, bir de Delaware adası sığar.
There's another thing I want to talk about.
Seninle konuşmak istediğim başka birşey daha var.
You can't go out there. There's gotta be another way. That thing's a leprechaun.
Bir Leprikanı durdurmanın bir yolu mutlaka olmalı.
Well, and then there's another thing.
Ayrıca başka bir şey daha var.
There's another thing.
Bu başka şey.
- The last thing we need up there... is another mental defective along with all that other trash.
- Burada bize lâzım olan en son şey, yeni bir zekâ özürlünün diğer saçmalalıklarla can sıkması.
There's another thing...
Ve bir şey daha..
Listen, there is one thing I do not need around here right now and that's another Joan of Arc.
Bak, şu an istemediğim tek bir şey var o da bir başka Jeanne D'arc.
There's another thing I've been thinking about.
Düşündüğüm bir başka şey daha var.
And there's another thing.
Ve başka bir şey daha.
There's another thing, germs.
Şimdi de mikroplar.
And, Mr Fujimoto, there's another thing you should probably know about the piece.
Ayrıca Bay Fujimoto, parça hakkında bilmeniz gereken bir şey daha var.
But don't worry. If this professor thing don't work out, there's always room for another brother down at the car wash.
Bu profesörlük işi yürümezse... her zaman araba yıkama işi bulabilirsin.
- No, there's another thing.
- Hayır, başka bir şey daha var.
- Uh, there's another thing, sir.
- Başka birşey daha var, efendim.
There's another thing.
Bir şey daha var...
there's another one 165
there's another way 51
there's another 63
another thing 119
things 422
thing 1205
thingy 49
things happen 87
things will get better 22
things change 215
there's another way 51
there's another 63
another thing 119
things 422
thing 1205
thingy 49
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things like 24
things have changed 201
things will change 18
things to do 42
things could be worse 16
things are looking up 44
things are going well 18
things are great 27
things are different 35
things like 24
things have changed 201
things will change 18
things to do 42
things could be worse 16
things are looking up 44
things are going well 18
things are great 27
things are different 35