To get out translate Turkish
44,785 parallel translation
We got to get out of here.
Buradan çıkmalıyız.
I mean, you have to get out of Los Angeles and you have to go now.
Demek istediğim Los Angeles'ı terk etmelisin. Hemde hemen.
I have to get out of here!
Buradan çıkmalıyım!
Guys, it's trying to get out.
- Sho. Dışarı çıkmaya çalışıyor.
You want me to get out in this rain?
Bu yağmurda dışarı çıkmamı mı istiyorsun?
We need to get out of here right now.
Hemen buradan gitmemiz gerekiyor.
Mother, he is going to get out someday, and we have to deal with it.
Anne, bir gün çıkacak oradan ve önünde sonunda halletmemiz gerekecek.
I need to get out more, see real people.
Daha çok dışarı çıkmam lazım, gerçek insanları görmem lazım.
Mother, he is going to get out someday, And we have to deal with it.
Anne, bir gün çıkacak oradan ve önünde sonunda halletmemiz gerekecek.
We have to get out of here.
Buradan çıkmalıyız.
You need to get out of there... both of you.
İkinizde oradan gitmelisiniz.
Good to get out of that mess.
Kurtulduğuma sevindim.
There was a bit of a rush to get out of the building before they blew it up.
Bina patlamadan önce dışarı çıkmak için biraz acele ediyorduk.
Do you want to get out of the first trimester?
İlk üç aylık dönemden çıkmak istiyor musun?
You need to get out of the sun.
Güneşten çekilmen lazım.
I've been telling Ricky for years that he had to get out.
Ricky'e yıllardır bırakması gerektiğini söylüyordum.
I figure we got a day, maybe two, tops, to get out of this hole.
Bence, bu çukurdan çıkmak için bir günümüz var. En fazla iki.
- to get out of this hole. - Desperate times, desperate measures.
Denize düşen yılana sarılır.
Sheba, you get me those plane tickets, and I'll pay for every single one of these kids to get out of this country.
Sheba, bana o uçak biletlerini ayarla ben de bu ülkedeki her çocuğun bilet parasını vereyim.
If you want to get out, you need me and you need him.
Çıkmak istiyorsan, hem bana hem ona ihtiyacın var.
We've got a minute tops to get out of here.
Buradan çıkmak için en fazla 1 dakikamız var.
Gave me time to get out before it all went up.
Bu bana olaylar olmadan önce kaçmam için zaman kazandırdı.
I think it's time to get the hell out of Dodge.
Bence çekip gitmemizin zamanı geldi.
I swear to God, McCall, if you don't get Dunbar out here in three, this'll be your last day as assistant coach.
Sana yemin ederim McCall, üç saniye içinde Dunbar burada olmazsa bugün yardımcı koç olarak son günün olur.
Uh, I kind of told Lydia that I miss her and I can't wait to get home, but... Listen, Scott, whatever you're doing right now, just make sure you're still getting out of Beacon Hills.
Lydia'yı özledim ve eve gelmek için sabırsızlanıyorum ama Scott, şu anda ne yapıyorsan Beacon Hills'den gitmekten vazgeçme sakın.
I know you're supposed to drive out tonight, so if you don't call me back, just promise me you're actually going. Just get in the jeep and go.
Bu gece yola çıkacağını biliyorum ama beni geri aramazsan sadece gerçekten gideceğine söz ver.
First, they were shooting and they were going after alterplex guys, but I saw a woman hit just get out of her car and I'm pretty sure they had nothing to do with alterplex!
Başta ateş ediyorlardı ve Alterplex çalışanlarının peşinden koşuyorlardı. Ama sonra arabasından inmekte olan bir kadını vurduklarını gördüm. Bu kişilerin Alterplex ile bir alakası olmadığına eminim.
You guys need to get some energy out.
Kurtlarınızı dökmeniz lazım.
We tried to get you over the intercom, and then when you didn't come, I might have kind of panicked. Relax, just breathe it out.
Intercom'dan sesini duyamadık sonra da gelmeyince biraz panikledim.
The coyote helped you out, and that's awesome... but we need to get home now.
Çakalın sana yardım etmesi şahaneydi ama artık evimize dönmeliyiz.
We have to get her out.
Onu buradan çıkarmalıyız.
You haven't been trying to get me to talk because you're freaked out that I freaked out?
Benim korktuğum şeyden korktuğun için konuşmaya çalışmıyor musun?
Now, when I see him coming, I do everything I can to get the hell out of the way.
Şimdi üstüme geldiğini görsem topuğum kıçıma vura vura kaçarım.
We've got to get you out of here right now.
Seni hemen buradan götürmeliyiz.
Well, he figured out a way to get brains on his own and told the guy who was extorting him that he no longer needed his services.
Beyinleri tek başına elde etmenin bir yolunu buldu ve kendisini zorlayan adama artık hizmetine ihtiyacı olmadığını söyledi.
We're out of the key ingredient, and we don't know how to get more.
- Şimdi olmaz. Anahtar bileşen yok ve fazlasını nereden bulabiliriz bilmiyoruz.
Find out who's stirring up trouble, and when you do, get'em to stop.
Kimin sorun çıkardığını bul ve onları durdur.
We need to get the bullet out quickly.
Mermiyi çabuk çıkarmalıyız.
And I don't want the home I spent my whole life building to get snatched out from underneath our noses.
Benden bütün ömrümü tüketerek kurduğum evimin burnumun ucundan çalınmasını istemiyorum.
I guess I'm obsessing about my injury and... if I'll be able to perform when I get get out of here.
Sanırım sakatlığımı takıntı yapıyorum... Bir daha sahneye çıkıp çıkamayacağımı.
When we try to get information on some of the health studies and the environmental studies from federal agencies, we get back page after page of blacked out information because the company claimed confidential business information.
Federal kurumlardan sağlık ve çevre araştırmalarının sonuçlarını istediğimizde sayfalarca sansürlenmiş bilgi alıyoruz. Çünkü şirketler bu bilgileri ticari sır ilan ediyor.
Two weeks, it's all it took, two weeks to get off all the meds and start to feel the inflammation just kind of drain out of the body where the movement was much easier.
İki hafta, hepsi bu, tüm ilaçlardan kurtulmak ve hareket etmemi kolaylaştıracak vücudumdan çıkan iltihabı sanki vücudumdan çıkan iltihabı hissetmek sadece iki hafta sürdü.
The best thing that you can do to make sure that you empty all those bullets out of the chamber and not taking a risk with your health is to get the animal products out of your diet and eat healthy foods.
Her şey diyet değildir ama önemli kısmı da odur. Yapabileceğiniz en iyi şey haznedeki tüm mermileri boşaltmak, sağlığınızla risk almamak, hayvan ürünlerini diyetinizden çıkarmak ve sağlıklı yemektir.
This enough to get your family out of the country?
Bu, aileni ülkeden çıkartmaya yeter mi?
We're here to get you out of here.
Seni buradan çıkartacağız.
Piece of gum is going to get us out of prison?
Bir parça sakız bizi hapisten çıkartacak mı?
We are from the city center. We are here to get you out.
Şehir merkezinden, seni götürmeye geldik.
I came to get her out.
Onu götürmeye gelmiştim.
We just have to keep our heads down and get through this - so we can get out tonight. - _
- Bu gece kaçabilmemiz için, başımızı eğip bundan kurtulmalıyız.
You tell me, so I can help you, before he uses you to get that devil out and we are all left here to die.
Bana söyle de, sana yardım edeyim o şeytanı çıkartmak için seni kullanıp, bizi burada ölüme terk etmeden önce.
Poseidon put us in here to get Ramal out, but then he abandoned us.
Poseidon, Ramal'ı kaçırmamız için getirdi bizi buraya ama sonra da bizi terk etti.
to get married 39
to get back at me 18
to get by 20
to get there 20
to get 23
to get in 18
get out 8488
get out of my way 689
get out there 161
get out of my face 124
to get back at me 18
to get by 20
to get there 20
to get 23
to get in 18
get out 8488
get out of my way 689
get out there 161
get out of my face 124
get out of the way 1005
get out of jail free 65
get out of here 4222
get out of my house 345
get out of my room 85
get out of my life 46
get out of bed 37
get out of the car 577
get out of it 99
get out of my sight 141
get out of jail free 65
get out of here 4222
get out of my house 345
get out of my room 85
get out of my life 46
get out of bed 37
get out of the car 577
get out of it 99
get out of my sight 141