English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / We already are

We already are translate Turkish

825 parallel translation
- We already are.
- Zaten geç kaldık bile.
These are talents we've already seen, but it's a different member of The Blessed.
Bunlar çoktan gördüğümüz yetenekler. Ama bu, Kutsalların bir başka üyesi.
"You are sacrificing yourself for a scoundrel who has simply abandoned you - - and in vain - - for we are already on his tail!"
"Sizi terkedip gitmiş bir pislik için... "... kendinizi feda ediyorsunuz... "... kaldı ki, boşuna...
Then if we are already covered, why on earth bother spending all this money on a burglar... ( GUN FIRING )
Sigorta her şeyi kapsıyorsa ne demeye paramızı hırsız alarmına...
Chemically, we are already quite sympathetic.
Kimyasal olarak bir hayli uyum sağladık bile.
The elements over there on the shelves and we believe that there are some elements still unknown but we assume that... these missing elements have the same character as those we know already.
Bu elementler orada raflarda Ve inanıyoruz ki hala keşfedilmemiş elementler var Fakat farzediyoruz ki...
- Are we already on first name terms?
- Daha tanışma faslında mıyız?
And there are even more concrete pieces of evidence in this case that we have already examined.
Ve bu davada zaten incelemiş olduğumuz daha somut kanıt parçaları var.
Across here, we are already digging positions for the captured Italian fieldpieces.
Biz de burada İtalyanlardan ele geçirdiğimiz sahra toplarıyla çoktan tahkimatımızı yapıp bekliyor olacağız.
We are already stretched thin across the world, stretched almost to breaking point.
Dünyanın her yanına yayılıp dağıldık zaten, neredeyse kırılma noktasına geldik.
Are we supposed to jeopardize the lives of everyone for children who in all probability are already dead?
Muhtemelen ölmüş oldukları halde çocukları kurtaracağız diye... herkesin canını tehlikeye mi atalım?
We are already two.
Zaten iki kişiyiz.
- This is something I haven't told you, but my mother, back in Rhode Island, she thinks that... that we are already married.
Nathan, sana henüz söylemedim ama annem Rhode Island'a döndü ve bizim evlendiğimizi sanıyor.
- We are so late already.
- Zaten çok geç kaldık.
Because we are already married to each other.
Öyle mi? Çünkü biz zaten evliyiz.
If what the doctors are afraid of should become true that Sissi won't survive this winter, we already have to consider right now who will come into question to become your wife.
Doktorların endişesi gerçekleşir de Sissi bu kışı çıkartamazsa yeni evleneceğin kişinin kim olacağını şimdiden düşünmemiz gerekecektir.
We are nearly down to the warhead already.
Savaş başlığına neredeyse ulaşmak üzereyiz.
Understood? And if we sped up? The doors are already off,
Birde hızlı olsaydık, çoktan kasayı açmıştık.
How are we going to kill somebody that's already dead?
Zaten ölmüş olan birini tekrar nasıl öldürebilirsin ki?
Are we at the front already?
Cepheye mi geldik?
It is already getting light and we are still here.
Neredeyse şafak söktü ve biz hala buradayız.
They are open, but everything we need was sold already.
Hayır, açıklar. Ama ihtiyacımız olan her şey çoktan satılmış.
- Are we already going up?
- Yukarı çıkmıyor muyuz?
We are already 34 minutes late.
Bu da ne demek? Zaten 34 dakikalık bir gecikmemiz var.
Now, we are already TWO HOURS here.
2 saattir burada tutuluyoruz.
Gabriel already knows we are parting ways.
Gabriel, ayrılacağımızı biliyor.
What if we are already too late?
Belki de çok geç kaldık.
There are already people trying to kill me as we speak.
Beni öldürmek isteyen insanlar zaten var konuşmuştuk.
The, slaves we've already brought from Gaul are in no condition for further travel and the quality as such we shall have to take far below the market price as it is.
Galya'dan aldığımız kölelerin ne seyahat edecek durumu var ne de kalitelerinin pazar fiyatından daha fazla olduğu söylenemez.
Then why are these drums beating and what is this parade, so similar to those that we have already seen in this documentary for?
Bu davullar niçin çalıyor? Bu gösteri niye? bunlar benzerlerini, bu belgeselde daha önce görmüştük.
We told you already. We are going to take Florès home.
Bunu size daha önce de söyledik.
We are already committed to attack.
Çoktan saldırıya geçtik.
Are we here already?
Geldik mi?
Already, Townsend's extremist supporters, led by his principal backer, R.J. McMillan, are demanding that we break relations with the Communist Bloc.
Öte yandan, Townsend'in aşırı uç görüşteki destekçilerinin başı olan R.J. McMillan Komünüst Doğu Bloğu ülkeler ile ilişkimizi kesmemiz gerektiğini iddia ediyordu.
Come, we are already overdue.
Gel haydi, geç bile kaldık.
If possible, we shall spare your ship, captain. But its passengers and crew are already dead.
Mümkün olsa, geminizi kurtaracağız ama yolcu ve personeli artık hayatta değil.
Two convoy ships are already damaged. We must have help.
İki konvoy gemisi şimdiden hasar gördü.
Two convoy ships are already damaged. We must have help!
İki konvoy gemisi şimdiden hasar gördü.
Are we already finished for today?
Bugün ki seans bitti mi?
Since you already know who we are, you must also know that we come in peace.
Kim olduğumuzu bildiğinize göre, barış yanlısı olduğumuzu da biliyorsunuzdur.
Oh, we already have... We know exactly where they are. - Where?
nerede olduklarını biliyoruz.
It will arrive late when we are dead already.
Ancak biz öldükten sonra gelir.
Looks like the Unicorn Clan has already known about what we are going to do and has planned to make a fool of us Stop saying that I'm connected to the Unicorn Clan
Görünüşe göre... haydutlar planımızı biliyor ve güya bizi kandıracaklar bana haydut demeyi kes onlardan değilim
- Many black men already did, and many others are now dying in this country ; if we're on the top of the movement, it's because we pay personally.
- Birçok siyah adam zaten öldü, ve diğer birçoğu da şu an bu ülkede ölmekteler ; eğer biz bu hareketin öncüsü isek, bunun sebebi bedelini kişisel olarak ödememizdir.
already we are two, but we will be more.
Şimdi iki kişiyiz, ama gerisi de gelecek.
We are already there. - There? Where?
Kılık değiştirmemin bir parçasıdır.
Your Grace, we are told that the cream of the city's youth has already been curdled.. by contact with this eccentric little community.
San Damiano salgınının kökünü kurutmaya yardım etmek için. Saygıdeğer Piskopos, şehrin üst tabaka gençlerinin şu komün hayatı yaşayan tuhaf toplulukla temas sırasında akıllarının çelindiği bize söylendi.
These are the same statements that you have already foresworn before the Venetian Inquisition, and that we urge you to retract, solemnly and publicly, in the Church of Santa Maria della Minerva.
Bunlar zaten, Venedik Engizisyonu'ndan önce seni vazgeçirmek için zorladığımız ve tövbe ettiğin açıklamalar... Resmi ya da aleni bir şekilde, SantaMaria della Minerva.
Perhaps even now, while we mention it. the doubtful manoeuvre is already behind us and we are proceeding into a cul-de-sac.
Hatta şimdi, biz ondan söz ederken bile, şüpheli manevralar hemen arkamızdalar, ve biz çıkmaz bir sokakta ilerlemekteyiz.
You could have made history, and we are already forgetting you!
Tarih yazabilirdiniz ve sizi çoktan unutmuştuk!
So we had already the feeling, "Well, we are criminals."
Hepimiz "biz suçluyuz" diye düşünmeye başlamştık bile şimdiden.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]