We already know that translate Turkish
366 parallel translation
We already know that, but where is he?
Bunu biliyoruz ama Manfredi nerede?
We already know that.
Bunu zaten biliyoruz.
We already know that Dudek slipped out by himself somewhere last night.
Biz biliyoruz ki, Dudek dün gece sıvışıp bir yere gitti.
We already know that satellites with infrared heat sensors can detect a nuclear missile in flight by its tail fire.
Kızılötesi ısı sensörlü uyduların bir nükleer füzeyi havada kuyruk ateşinden saptadıklarını biliyoruz.
We already know that story.
- Onu biliyoruz ya.
Admitting that the murder was committed by a lethal injection... we already know that Dr King's syringe had been tampered with... but there was another syringe.
Cinayetin ölümcül bir enjeksiyonla işlendiğini kabul edersek Dr. King'in şırıngasıyla oynandığını biliyoruz. Fakat bir şırınga daha vardı.
The question is, is it one that we already know that has become lethal or is this a brand... new virus that we've never seen before?
Soru şu : halen bildiğimiz birinin ölümcül olması mı yoksa daha önce hiç görmediğimiz yeni bir cins virüs mü?
- We already know that.
- Bunu biz de biliyoruz.
- We already know that from the description.
- Bunları şahitlerden zaten öğrendik.
Well, we already know that the seal was used to contain the mummy.
Mührün mumyayı durdurmak için yapıldığını zaten biliyoruz.
We already know that they exist.
Böyle şeylerin var olduğunu biliyoruz.
And I know that I'm not working at Goldman Sachs... but we already know that.
Ayrıca Goldman Sachs'da çalışmadığımı da biliyorum. Bunu hepimiz biliyoruz.
Yeah, we already know that.
Evet, bunu biliyoruz zaten.
Well, I'll tell you, Bill, we already got a president, but any time you want to run for mayor or sheriff or something like that, you just let me know.
Şunu diyeyim Bill, zaten bir başkanımız var.. ama belediye başkanlığı ya da şerifliğe adaylığını koymak istersen... haberim olsun.
The elements over there on the shelves and we believe that there are some elements still unknown but we assume that... these missing elements have the same character as those we know already.
Bu elementler orada raflarda Ve inanıyoruz ki hala keşfedilmemiş elementler var Fakat farzediyoruz ki...
We already know it's his disguise that we haven't penetrated.
Gerçek yüzünü bilmediğimiz girdiği kılığı zaten biliyoruz.
I wanted to ask whether you already know that we have a new parrot.
Yeni papağan aldığımızı biliyor musun diye soracaktım.
We need only persuade the British people of something they already know, that inhumanity is its poorest servant.
Sadece İngiliz halkını zaten bildikleri bir şeye ikna etmeliyiz gaddarlık, onun en zavallı hizmetkarı.
What do you want to tell us that we don't know already?
Bizim zaten bilmediğimiz ne söyleyebilirsin ki bize?
Since you already know who we are, you must also know that we come in peace.
Kim olduğumuzu bildiğinize göre, barış yanlısı olduğumuzu da biliyorsunuzdur.
E already we knew the enemy the point to know, that in those cases, they treated severely the prisoners.
Şimdiye kadar birçok düşman askerinin zorla esir alındığına şahit olmuştuk.
If the chairman of the board of your company... had been running your business... the way Washington has been running our business, you'd be asking a lot of questions, and you would find out what you already know... we have some problems that money alone won't solve.
Eğer şirketinizin yönetim kurulu başkanı şirketinizi Washington'un şirketlerimizi yönettiği gibi yönetiyorsa ona bir sürü soru sorar ve zaten bildiğiniz bir gerçeği öğrenirsiniz. Sadece para ile çözülmeyecek problemlerimiz var.
Then they know that we're already here
Demek burada olduğumuzu biliyorlardı
We know nothing of the consequences of changing that which has already been.
Olmuş olanı değiştirmenin doğuracağı sonuçlar hakkında bir şey bilmiyoruz.
And yet, I already know that what we say here means nothing to the masses of our country.
Buna rağmen biliyorum ki burada söylediklerimiz ülkedeki çoğunluğa hiçbir şey ifade etmiyor.
If you know that already, why are we meeting?
Eğer bunu zaten biliyorsan neden toplanıyoruz?
That we all accept. Simon... Gablier Rosenberg and Rojinski who you know already.
Simon, Cabilier, Roseberre ve Rojinski, ki onu zaten tanıyorsun.
I ´ ve always wondered what we know about a woman, and I found that all you can know is what a man already knew.
Her zaman kadınlar hakkında ne bildiğimizi merak etmişimdir,... ve sonra fark ettim ki tüm bilebileceğin bir erkeğin zaten bildiklerinden öte bir şey olmayacağı.
We know the insurance company is gonna pay cause... as Charley has already pointed out, that money is tax deductible
Sigortanın parayı ödeyeceğini biliyoruz çünkü..... Charley fidyenin vergiden düşülebildiğini söyledi.
And we also know, of course, from other sources, that the existence of death camps was already known in Warsaw, certainly by June.
Ayrıca ölüm kamplarının var olduğu Haziran ayında Varşova'dakiler tarafından biliniyordu.
Yeah, and besides, if you think Martien doesn't know already that we're with American intelligence, well, you've got a lot of surprises in store for you.
Evet ve ayrıca Martien'in bizim Amerikan istihbaratından olduğumuzu bilmediğini sanıyorsan stokta senin için çok sürpriz var.
- We don't already know that story!
- Henüz bilmiyoruz!
Frankly, You Slam. That we know already.
Tanrı aşkına Bates o kadarını biz de anlayabiliyoruz.
I know that we already decided on an open casket, but we should maybe reconsider.
Tabutun açık kalmasına karar verdiğimizi biliyorum. Ama belki bir daha düşünmeliyiz.
Well, that's fine Two months we know each other, you're already so bored you fall asleep before I get here
İşte bu çok güzel... biribirimizi tanıyalı daha iki ay oldu ve sen şimdiden sıkıldın.
We see it after the star's already dead, you know, and it was that kind of mood.
Yıldızların çoktan sönmüş olduğunu daha sonra anlıyoruz. Yani bu tarz bir ruh halini kastediyorum.
So far we haven't learned anything that we didn't already know.
Şimdilik zaten bilmediğimiz birşey öğrenmedik.
We know you've worked in places where you make it up as you go along, but we don't want that here, not when there's a polished line already.
.. Hepimiz senin, Londra'da istediğin gibi rolü değiştirebildiğin klas sahnelerden geldiğini biliyoruz.. .. Ama burada bu tip şeyler istemiyoruz değil mi? Hele böyle, yazar oturaklı bir replik verdiğinde hiç..
Well, we already told that Barney Fife of a deputy everything we know.
O yardımcı bozuntusuna bildiğimiz her şeyi anlattık zaten.
We already know all that.
- Bunları zaten biliyoruz.
/ yes misio has also worked with me for a long time you know me well so i can tell you things i wouldn't tell others we can discuss more meaningful and personal topics the drawback is that you know my answers already
Beni duyuyor musun? Misio da uzun süredir benimle çalışıyor. Hepiniz beni yakından tanıyorsunuz.
- Zimmerman- - you haven't told us anything that we don't already know.
- Zimmerman- - şimdiye dek bize bilmediğimiz bir şey söylemedin.
We Already Ran The Tease, You Know That!
Zaten haberi verdik, biliyorsun.
We are taking the gamble that the public and those jurors they already know that you're the bad guys.
Bu jüri üyelerinin ve halkın sizi çoktan kötü adamlar olarak bildiğine dair kumar oynuyoruz.
If that's true, they may already know what we're planning.
Eğer bu doğruysa onlar ne planladığımızı şimdiden biliyor olabilirler
I am suggesting that Colonel Burton and his tests did not reveal anything we didn't already know.
Albay Burton ve testlerinin bizim zaten bilmediğimiz bir şeyi ortaya çıkarmadığını öne sürüyorum.
Now, time being circular, if we know that this will happen then we may as well assume that it has happened already and that the life pod is not safe for me to enter.
Zaman dairesel olduğundan, böyle bir kazanın gelecekte olması demek, geçmişte olmuş olması demektir ve benim o filikaya binmem güvenli değil demektir.
You know, that sounds good in theory, but we've already tried everything.
Teoride iyi gözüküyor, Fakat her şeyi denedik.
And if there are, they're cute problems... like, you know, we bought each other the same Christmas present... or she wants to go see a movie that I've already seen, you know?
Sadece ufak sorunlar çıkar, aynı yılbaşı hediyesini almak gibi. Ya da benim izlemiş olduğum bir fiılme gitmek istemesi gibi.
Then how do we know that they haven't already decapitated Mr. McMinn?
O zaman Bay McMinn'i çoktan öldürmediklerini nereden bileceğiz?
We were so worried about how cool we looked to those New Yorker kids that we forgot, we're already totally cool, even if we don't know what "queef" means!
New York'lu çocuklardan daha kral nasıl oluruz diye endişe ediyorduk! ama unuttuk ki, biz zaten çok kralız, hem de "am fortlama" sının anlamını bilmesek bile!
we already have 39
we already knew that 23
we already know 21
we already did 39
we already are 20
know that 57
we all fall down 16
we all make mistakes 158
we all good 23
we all do 427
we already knew that 23
we already know 21
we already did 39
we already are 20
know that 57
we all fall down 16
we all make mistakes 158
we all good 23
we all do 427
we all have secrets 32
we all love you 31
we all 59
we all have problems 17
we all are 398
we all go 23
we all know it 33
we all set 21
we all die 73
we all would 18
we all love you 31
we all 59
we all have problems 17
we all are 398
we all go 23
we all know it 33
we all set 21
we all die 73
we all would 18