English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / We got lucky

We got lucky translate Turkish

516 parallel translation
We got lucky again.
Yine talihimiz yaver gitti.
Well, maybe we got lucky
Belki şansımız var.
We got lucky.
Şanslıydık.
Maybe we got lucky.
Belki de biz şanslıyız.
Well, we got lucky.
Şansımız vardı.
We got lucky.
Şanslıyız.
We would like to see... Ah, then we got lucky with a concealed.
Sonra şansımız döndü.
Hey, I think we got lucky, though.
Ama şanslıyız sanırım.
But we got lucky--we found both pieces.
İki parçayı da bulduk.
Somehow with that last variation of the IV mixture we got lucky and he replaced that enzyme.
Nasıl olduysa son verdiğimiz serum karışımında beyninin üretmediği enzimi ona verdik, ve bu konuda şanslıyız.
Lieutenant, we got lucky.
Affedersiniz Teğmen. Şanslıyız.
I guess we got lucky.
Sanırım şanslıymışız.
Look, we got lucky, don't jinx it.
Şanslıydık. Nazar değmesin.
No, we got lucky.
Hayır. Şansımız yaver gitti.
- We're lucky we got ringside seats.
- Ringin yanında yer bulmamız şans.
Lucky we got her in time.
Şansımız varmış ki, zamanında geldik.
We're sure lucky we got him.
Eminim onu yakaladığımız için şanslıyız.
Lucky he didn't bust up something before we got here.
Allah biz dönmeden bir yerleri harap etmemiş.
It was just a lucky break that we got a line on you.
Senden bilgi aldığımız anlar sadece bir tesadüften ibaretti.
He's got to be just fool lucky, and we got a good chance to grab him.
Şansı kötü giderse, onu yakalamak için iyi bir şansımız olur.
The Lucky Lady and me, we've got the gold!
Şanslı Bayan ve ben, her tarafta yayılmış haldeydi.
- Lucky or not, we've got him.
- Şans olsun olmasın onu yakaladık.
We sure got lucky with this gringo, eh?
Bu yabancıyı bulduğumuz için çok şanslıyız.
You're lucky we got a match so quick.
Bu kadar çabuk bir eş bulduğumuz için şanslısın.
Same as got robbed from a train on the MKT a month ago, and which we were lucky enough to pick up.
Bir ay önce MKT'de trenden çalınan ve şans eseri, tekrar geri aldığımız miktar ile aynı.
We can thank our lucky stars that I got to her in time.
Onu zamanında bulduğum için şans yıldızımıza teşekkür edebiliriz.
Lucky for us we got them.
İyi ki onlarla evlenmişiz.
You won't believe this but you're lucky we got you clear of her quick as we did.
İnanmayacaksın ama seni ondan bu kadar çabuk kurtardığımız için şanslısın.
On the radio, I got my first job from Paul Stewart... and we were lucky enough to have him join us later in the Mercury.
Radyodaki ilk işimi Paul Stewart'tan almıştım... Ve daha sonra merkür'de o da bize katılığı için şanslıydık.
- We got one lucky boy.
- Şanslı çocuk.
He's just lucky we stopped before he got into real trouble.
Başı daha çok belaya girmeden durdurduğun için çok şanslı.
And I'd be kinda scared about today, man...'cause women, we're lucky they fuck us'cause they got them machines.
Bugün artık korkuyorum. Artık kadınlar bizi beceriyorlar. Çünkü makineleri var.
We're very lucky, in a sense, that we've got two visionaries in the band.
Grupta iki sağgörüşlü insana sahip olmamızdan dolayı şanslıyız.
Yeah, we got lucky.
Şanslıydık.
WE AIN'T ALL GOT IT SO LUCKY AROUND HERE, YOU KNOW?
Bazılarımız senin kadar şanslı olamıyor nedense.
Hey, we're lucky we got a ticket.
Hey, bilet bulduğumuz için şanslıyız.
If we lucky, maybe... we got some nice pictures to take with us.
Eğer şanslıysak, belki... Yanımızda hoş resimler götürürüz.
I just think that the stars sort of aligned y know I we just got really lucky there's a real sense of looking forward to coming to work everyday and then couple with that you stop at a stop light
Üstelik kırmızı ışıkta durduğunuzda yanımızdaki kişiler, "Dizinizi çok seviyoruz Marissa iyileşecek mi?" diye soruyorlar. Açıkçası bu benim isteyebileceğim en güzel şey.
Lucky for you, you got him in both of his what we loosely call "hearts".
Şanslısın şu kabaca "kalp" dediğimiz yerlerinin her ikisini de vurmuşsun.
We're doing a rock video for MTV, and I think you just got lucky.
Çok güzel oldu. Eminim balina Wilbur hariç kimseyle konuşmuyor değil mi?
You are darn lucky we got here in time to rescue you.
Zamanında burada olup sizi kurtardığımız için çok şanslısınız.
We both got lucky.
Şansımız varmış.
- Lucky thing we've got a plan. Lucky thing.
- Allahtan bir planımız var.
We're still very lucky people, and we've got a lot to be thankful for.
Hala çok şanlı bir çiftiz ve bunun için de şükretmeliyiz.
I said : " Well, maybe we'll be lucky and it's some type of sterility dentistry program they've got going...
" Güzel, belki şansımız yaver gider ve belki de uyguladıkları bir çeşit diş temizleme programıdır.
We're lucky we got out alive.
Hayatta olduğumuz için şanslıyız.
We're lucky we got anything at all.
Bir şeyler geldiği için şanslıyız.
We're lucky he got us here through the traffic in the rain!
Bizi bu yağmur ve trafiğin altında getirdiği için şükretmeliyiz!
I mean, come on when I was growing up we were lucky if we got toaster leavings.
Hadi canım oradan ben büyürken tost makinesindeki artıkları bulsak kendimizi şanslı sayardık.
Now, let's see if we can find Mr. Gaffney and see if he got lucky.
Şimdi, Bay Gaffney'i bulabilecek miyiz, ve şansı var mı bir bakalım?
- We got real lucky.
- Çok şanslıymışız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]