English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / What'd you hear

What'd you hear translate Turkish

290 parallel translation
I think you'd better wait until we hear... what Herr Sesemann has got to say.
Sanırım Bay Sesemann'ın ne söyleyeceğini biz duyana kadar bekleseniz iyi olur.
- What'd you hear?
- Ne duydun?
What do you think they'd like to hear?
- Ne dinlemek istiyorlar sizce?
Remember, no matter what you hear or what happens, don't let me out!
Unutma sakın, ne duyarsan duy ya da ne olursa olsun sakın dışarı çıkmama müsaade etme!
What d'you want to hear?
Ne duymak istersin?
But I'd like to hear first what you've got to say for yourself.
Fakat önce kendinizi savunmak için ne diyeceksiniz duymak istiyorum.
Before you get so elaborate and simple... you'd better hear what your father has to say.
Zarafeti ve sadeliği düşünmeden önce babana kulak versen iyi olur.
What'd you hear from Hope?
- Bahsin nedir? - Neyimiz var?
- What do you use it for? - I'd make it into a great flat but Father didn't want to hear it.
Güzel bir garsoniyere çevirmek isterim ama babam izin vermiyor.
You can hear for yourself, if you do as I do What thunders outside?
Eğer benim gibi yaparsan Sen de duyarsın dışarıda hışırdayan ne?
What'd you hear?
Ne duydun?
Well, I'd like to hear what you have to say about race driving.
Araba yarışçılığı hakkında anlatacaklarını dinlemek isterim.
We've got a set price we can pay, but I'd like to hear what you think they're worth.
Bizim ödeyebileceğimiz bir taban fiyat var, ama onların değerini öğrenmek istiyorum.
Did you hear what I said?
Dışarıda yaşlı bir serseri var!
I'd like him to hear exactly what you think.
Neler düşündüğünü duymasını istiyorum.
What'd you hear?
- Ne duyardınız?
Well, then, I'd like to hear what you have to say, Vince.
Şöyle diyeyim ben de senin fikrini merak ediyorum, Vince.
I'd like to hear what you've been doing during my absence abroad.
Ben yurt dışındayken yokluğumda olanları merak ediyorum.
What'd you hear?
Ne duydunuz peki?
Yes, and what did you hear, inside or outside?
Evet. Sonra içerden ya da dışarıdan ne duydunuz?
- What'd you hear?
- Ne duydun peki?
With all these weird gadgets, you'd think they'd give you a radio. What would you like to hear?
Şu tuhaf zımbırtıların arasında sana radyo koyduklarını mı sandın?
What'd you hear?
Neler duydun?
Hey, Joey, what'd you and your mother hear from Jase?
Hey Joey, sen ve annen Jase hakkında ne duydunuz?
This is something I've never told anyone, so you've gotta swear to me what you hear will not leave this room.
Bunu daha önce hiç kimseye anlatmadım, o yüzden duyacaklarının asla bu odadan dışarı çıkmayacağına dair yemin etmelisin.
What'd you hear?
- Ne duydunuz?
WHAT'D YOU HEAR?
Ne anlattılar?
WHAT'D YOU HEAR?
Neler duydun?
Well, what'd you want to hear, Dave... real heartbreak, real sorrow?
Gerçek kalp kırıklığı... gerçek acı mı? Hepsi sıkıcı.
And I'd like to hear what made you suddenly decide to drop out of life.
Ben de senin neden her şeyden vazgeçtiğini dinlemek isterim.
♪ You better hear what I say ♪ ♪ We do things my way, you rat, you ♪
d Söylediğimi dinlesen iyi olur d d İşer benim istediğim gibi olur seni sıçan d
I have to really hear the song and be able to imagine what the characters were thinking why what'd you like? uh... right now... punk
Şarkıya duygusal bir tepki verilmesini sağlamak zorundaydım.
We would love to hear you sing again, but what we'd really appreciate would be if you could see your way to lending not giving of course but just lending us the.... um well, to be quite blunt the Horn Resounding.
Şarkılarınızı tekrar dinlemeyi çok isterdik ama gerçekten eğer bize ödünç veriseniz çok makbule geçerdi yani sadece ödünç verirseniz... um yani Resounding Borusu'nu.
D'you hear what I just said? What?
Az önce ne dedim, duydun mu?
What'd you hear about him?
Adam hakkında neler duydun?
I'm not sure what you'd Iike to hear.
Hangi şarkıyı istediğini tam olarak bilmiyorum.
What'd you hear?
- Ne duydun?
I'd like to hear a complete account of nothing... what you didn't do for two and a half hours.
Olmayan her şeyi bilmek istiyorum... İki buçuk saat boyunca, ne yapmadınız?
Maybe you'd rather hear what you can catch from a nice rare steak.
Çok güzel bir biftekten de geçebilme ihtimali var.
- What'd you hear about me?
- Ne duydun hakkımda?
I've spoken to your superiors back home and based on their recommendations I'd like very much for you to hear what we're offering.
Psişik Birliği'ndeki üstlerinizle konuştum ve onların tavsiyelerine dayanarak teklifimizi size sunmaya geldim.
Would you like to hear what it sounds like to have a bullet rattle around inside that thick skull of yours, d?
Bir merminin kalın kafatasında oluşturacağı zıngırtıyı duymak ister misin, D.?
D'you hear what I said?
Dediğimi duymadın mı?
And suddenly I'd hear, "Tim, I know what you're doing."
ve birden şu ses gelirdi, "Tim, ne yaptığını biliyorum."
You kids here in this room what you hear here, what say here and what you do here if it gets out, you leaked it.
Siz, bu odadaki çocuklar burada duyduklarınız, burada söyledikleriniz ve burada yaptıklarınız dışarı çıkarsa, siz sızdırmışsınızdır.
What I do know is when the judge says, "I'll hear from the defense" you'd better get up.
Bildiğim şey, yargıç "Söz savunmanındır" deyince kalksan iyi olur.
- Do you hear what I'm saying? - Do you think this old guy's her boyfriend?
- Sence bu yaşlı adam, erkek arkadaşı mıdır?
What you were saying earlier about telepaths I've decided I'd like to hear a little more about your ideas.
Telepatlar konusunda daha önce söylediklerin. Fikirlerini dinlemek istediğime karar verdim.
- You hear what they were transporting?
- Oldu. - Ne taşıdıklarını duydunuz mu?
I'd love to hear what you think.
Ne düşüneceğini bilmek isterim.
What presentations did you hear besides Benton's? None.
Benton'ınki dışında hangi konferansları dinledin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]