What about him translate Turkish
5,298 parallel translation
What about him? Well, I heard I'm not the only one going through an Atrian breakup.
Duyduğuma göre bir Atriandan ayrılan tek kişi ben değilmişim.
What about him?
Ne olmuş ona?
What about him?
- Ne oldu ki?
- What about him? - You think he was involved?
- O da işin içinde miydi dersin?
What about him?
Ne hakkında?
Cary. What about him?
- Ne olmuş ona?
- What about him?
- Ya adam?
- What about him?
- Ne olmuş ona?
What about him?
Ne onun hakkında?
Yes. What about him?
Evet, ne olmuş ona?
What about him would a 12-year-old boy not like?
- 12 yaşında bir çocuğun sevmeyeceği nesi varmış ki?
He was wearing a full forensic mask. What about him?
- Adli tıp maskesi takıyordu.
And what about your son? My wife is at home, crying for him.
Eşim evde onun için göz yaşı döküyor.
Okay, but if you don't confront him right now, you are not allowed to obsess to me later about what went wrong, because you have a window right this minute to find out from the source.
Tamam, ama onunla şimdi yüzleşmezsen daha sonra beni sinirlendiremezsin ne yanlış gitti diyerek, çünkü neler olduğunu öğrenmek için şansın var.
If he had stayed down in the early rounds, what would they have said about him?
Şu Mongoose denen adam- -... ilk setlerde pes etseydi,... onun hakkında ne söylerlerdi?
show him what I'm talking about.
Andy, ona neden bahsettiğimi göster.
What are you talking about, what are you telling him for?
Neden bahsediyorsun? Ona ne anlatıyorsun sen?
I was clear with him about what the stakes were.
Olacakları ona söylemiştim.
And now, what's to stop her from telling him about the second time?
Peki ikinci seferi anlatmamasını ne engelleyecek?
What about what your granddaughter deserves after I did exactly what you told me to do, which was to be patient and kind and loving and open and try to stand by him through everything?
Ya torununun hak ettikleri? Bana söylediklerini aynen yaptıktan sonra hoşgörülü, nazik, sevgi dolu ve açık olup her şeyde arkasında durmaya çalışmadım mı?
I need a manager who cares about me as much as about what me can do for him.
Benim onun için yaptıklarım kadar beni umursayan bir menajere ihtiyacım var.
I need a manager who cares about me as much as about what me can do for him.
Bana, en az benim ona verebildiğim kadar değer verecek bir menejere ihtiyacım var.
He keeps telling me about you too... what you taught him, how close y'all were.
Bana sürekli senin ona öğrettiğin şeyleri anlatıyor, sizin ne kadar yakın olduğunuzu.
What about him?
- Ne olmuş ona?
- Okay, so, what do we know about him?
- Bu adam hakkında ne biliyoruz?
Look at this guy, what is so special about him?
Şu herife baksana. Ne özelliği var ki?
I mean, from what I know about him.
Yani onu tanıdığım kadarıyla.
What else don't you know about him? Hmm?
Onun hakkında başka ne biliyorsun?
May I ask that you and your men are careful with what you say about him?
Sizin ve adamlarınızın onun hakkında konuştuklarına dikkat etmesini rica edebilir miyim?
I can't imagine what his political opponents will be saying about him now.
Siyasi rakiplerinin şimdi onun hakkında ne konuşacaklarını düşünemiyorum.
We just want to find out what we can about him.
Onun için yapabileceklerimizi öğrenmek istiyoruz sadece.
She knows what I think about him.
Onun hakkında ne düşündüğümü biliyor.
What can you tell me about him? Nothing.
- Bana onun hakkında ne anlatabilirsiniz?
I'm gonna meet him. I'll tell him about you, and then we'll see what he wants to do.
Ona senden bahsedeceğim sonra seninle ne yapacağını görürüz.
What is it about him?
Peki onun nesini seviyorsunuz?
And the committee will be seeing 3 cases apart from him what is so special about this case?
Komisyon bundan başka üç hastaya daha bakacak. Onun özelliği ne?
Why don't you just tell someone what you know about him?
Niçin onun hakkında bildiklerini birilerine anlatmıyorsun?
So he was worried about something? That's what I asked him.
- Herhangi bir şey hakkında endişeli miydi?
- We've sent agents to bring him in. - What about Agent Dunn?
- Onu getirmeleri için birilerini yolladık.
She's doing it to protect me, but how am I supposed to feel anything about him being gone if I don't know what he was like while he was here?
Beni korumak için yapıyor. Ama buradayken nasıl biri olduğunu bilmezsem ölümü hakkında nasıl bir şeyler hissedebilirim ki?
He is working for us on the inside but he is about to be exposed and tortured, and the only way to help him is to give your father what he wants.
Bizim için orada çalışıyor ama açığa çıkmak ve işkence görmek üzere ve ona yardım etmenin tek yolu babana istediği şeyi vermek.
Our vows are all about him and what we went through as a couple with... after.
Yeminlerimiz onun hakkında. Ve ondan sonra yaşadıklarımız hakkında.
What do we know about him?
O'nun hakkında ne biliyoruz?
What about these two chefs that were with him when he died?
Öldüğünde yanında olan diğer iki şef?
I asked him, he had no idea what I was talking about.
Hatta ona sordum ama neden bahsettiğimi hiç bilmiyordu.
What can you tell me about him?
- Onun hakkında bana neler söyleyebilirsin?
What do you know about him?
Hakkında ne biliyorsun?
When I heard what happened to Barry, I felt terrible about turning him away.
Barry'nin başına gelenleri öğrendiğimde onu geri çevirdiğim için pişman oldum.
What about keeping him safe?
Onu güvende tutacaktın.
There's something about him. You know what I mean?
Demek istedigimi anliyor musun?
So, what do we know about him?
Bu adam hakkında ne biliyoruz?
what about you 4058
what about yours 61
what about your family 70
what about us 295
what about your job 19
what about me 1218
what about it 925
what about your sister 26
what about now 107
what about your wife 48
what about yours 61
what about your family 70
what about us 295
what about your job 19
what about me 1218
what about it 925
what about your sister 26
what about now 107
what about your wife 48