English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / What about your car

What about your car translate Turkish

78 parallel translation
What about your car?
Araban ne olacak?
What about your car?
Senin arabanın nesi var?
- What about your car?
- Arabana ne oldu?
- What about your car?
- Senin araban ne olacak?
So what about your car Hae-in?
Ee, senin plakan kaç Hae-in?
What about your car, Wong?
Ya araban, Wong?
- What about your car?
- Ya arabanın anahtarı?
- What about your car? I thought you had some wheels.
Altında bir araba olduğunu sanıyordum.
Casey, what about your car?
Casey, arabana ne dersin?
What about your car?
Ya araban?
What about your car?
Ne olmuş arabana?
Well what about your car?
Şey, araban var mı?
What about your car?
Arabana ne olacak?
- What about your car?
- Senin araba ne olacak?
What about your car keys?
Peki araba anahtarların?
What about your car?
- Peki ya arabanız?
What about your car?
Peki ya araban?
My car. What about your car?
- Arabana ne oldu?
Anyway, what's so great about your shitty car? .
Hem şu kötü arabanın ne iyi yanı var ki?
How's about trading me your new car for what's behind Curtain Number 1.
Yeni arabanızı 1. perdenin altındakiyle değiştirmeye ne dersiniz
Bragging about your car is what a poor man does, remember that.
Fakirler arabalarıyla övünür, bunu unutma.
What happened, I was walking along the street, minding my own business, I looked out and I seen your son about to get hit by the car, so I dashed out to save him.
Ben sokakta yürüyordum, kendi işimle meşguldüm. Bir de baktım, oğlunuza araba çarpmak üzere hemen onu kurtarmak için atıIdım ve yere yıkmak zorunda kaldım.
What about your father's car?
Peki babanın arabası?
- What'll you do about your car?
- Araban için ne yapacaksın?
- What about your old car?
- Senin eski arabana ne oldu?
- What about in your locker? - How about in your car?
- Peki ya dolabına ne dersin?
I wanted to hook up with you, talk to you about what we were talking about in your car.
Seninle irtibata geçmek istedim, arabada konuştuklarımız hakkında konuşmak istedim.
What about you, the other day in your damn car?
Ya sen peki, geçen gün kahrolası arabandaki neydi?
Yeah, you've got a way to get around town but it's all about what your car says about you.
Evet. Ayağını yerden kesecek bir araban var. Ama bütün mesele arabanın senin hakkında ne söylediğidir.
Yeah, yeah, I tell you what would have been funny- - if you had talked about the time we drove the car through your house.
Evet. Evinize arabayla girdiğimiz zamanı anlatsaydınız komik olurdu.
I don't know how you're thinking about getting out of here or whatever... what your plans are... but I think you should take my car.
Buradan nasıl gitmeyi düşünüyorsun... planın nedir bilmiyorum... ama sanırım arabamı almalısın.
Sorry about your car. What's a little vomit among family?
Sence Bostonlu bir polis dedektifinin elinin milyar dolarlık bir otel ve kumarhane sahibinin kalçasında olması uygun mudur?
- You know what to do about your car?
Arabanla ne yapacağını biliyor musun? Evet.
What about you? What's your dream car?
Senin hayalindeki araba neydi?
What about your part? The car's ready.
Senin görevine gelince.
But what about the sweet love, where you say, "Hey stay as long as you want, and here's some cash so you can fix your car."
Tatlı sevgiye ne oldu? "Hey, istediğin kadar kal bu da arabanı tamir etmen için biraz para." denen sevgiye.
What we often call dirt, you know, this the stuff we re trying to wash off our car, or wash off your driveways, are really these soils and sediments that are vital to keeping our biosphere healthy, which is all about keeping the plants and animals and ourselves alive.
Arabamızdan, yollarımızdan temizlemeye çalıştığımız, çamur diye adlandırdığımız bu şey, aslında bitkileri, hayvanları ve bizleri canlı tutan bioyosferimizi sağlıklı tutmak için hayati önem taşıyan toprak ve tortulardır.
And what about what I did to your car?
Hak etmiştim.
You didn't talk to me about what your DNA was doing in the victim's car, unless you want to deny sleeping with him.
Bana, maktülün arabasında DNA örneğinizin ne aradığını anlatmamıştınız ama? Onunla yattığınızı inkâr etmeyecekseniz elbette.
- What about your car?
Peki araban?
It's a gas explosion. Who said anything about a car accident? Is that what your brother-in-Iaw told you?
Ama Bay KIM, karısının yaptırdığı sigortadan habersiz olduğunu ve tüm haklarını baldızına devretmek istediğini söyleyince dosyayı kapattım.
Hey, what'd I tell you about working on your own damn car?
Hey, senin lanet araban üzerinde çalışmanla ilgili ben ne dedim?
- What about your mom's car?
- Peki annenin arabası?
- What about your mom's car?
- Peki senin annenin arabası?
You tell anyone about me or your car- - saying what comes next just don't feel right in front of little Sophie.
Eğer beni ya da arabanı birine söylersen - - Olacakları küçük Sophie'nin önünde söylemek pek doğru gelmedi şimdi.
- What about your crappy car?
- Senin dandik araban ne olacak?
You don't know why people are calling about a murder... or why your car was totaled or what's going on?
Neden bir cinayet hakkında aradıklarını mı veya arabanın neden parçalandığını mı yoksa neler olup bittiğini mi bilmiyorsun?
Or are you thinking about what your therapist said back in the car?
Ya da terapistinin arabada söylediği şeyi mi düşünüyorsun?
And you don't chirp about what ain't your business.
İşin olmayan şeyler hakkında da car car ötme.
And, Radhika, what about your father.. Who will run after the car like a lunatic saying.. "..
Peki, Radhika, peki o, arabanın arkasından deli deli koşup, kızım, kızım diye bağıran baban ne olacak?
If you started to notice that your peers were rapists, what do you think that says about the old you who built this car?
Akranlarının tacizciler olduğunu anlamaya başlarsan yaptığın bu eski araba hakkında ne dediklerini düşünürsün?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]