English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You might not

You might not translate Turkish

5,105 parallel translation
There's a whole bunch of fuckin'big words in there that you might not even fuckin'understand!
Orada aklının ermeyeceğin yarrak kadar kelime var lan!
You might not like it.
Beğenmeyebilirsin.
You might not believe in it.
Buna inanmayabilirsin.
Now, you might not think your body has much in common with a fish, but I see a family resemblance.
Vücudunuzun, bir balığınkiyle çok fazla ortak noktası olmadığını düşünebilirsiniz ama ben aileden gelen bir benzerlik görüyorum.
Krusty, let's face it, you might not be cutting-edge anymore, but your show still does really great in that key demo of people who died with the TV on.
Krusty, hadi yüzleşelim, artık üstün biri olmayabilirsin, ama gösterin televiyon karşısında ölen insanların anahtar demolarında hâlâ iyi iş çıkarıyor.
You might not believe this but there's an old man over there who's being fed by ravens.
Oradaki resimde kuzgunlar yaşlı bir adamı besliyor.
Marcellus, have you ever considered you might not be the center of the given universe?
- Demek öyle? Marcellus daha önce hiç her şeyin senden ibaret olmadığını düşünmüş müydün?
You might not like me heated up.
Canlandığımda hoşlanmayabilirsin.
You might not be able to die, but... You haven't lived for a very long time.
Ölmeyebilirsin ama uzun süredir yaşadığın da söylenemez.
It's kind of like watching a good TV show. You might not realize that an invisible group behind the scenes created it.
Ekranın arkasında programı hazırlayanları göremezsiniz.
When you were very little, I brought you here often, that you might not begin your life as a damned puritan, without the sounds, the music in your ears, or all the colors of art in your eyes.
Çocukluğunda, hayatına kulağında sesler ve müzik ya da sanatın bütün o renkleri olmaksızın kahrolası bir püriten olarak başlamayasın diye seni sık sık buraya getirirdim.
If I didn't like you so much, you might not be alive right now.
Seni yeterince sevmeseydim şu anda hayatta olmayabilirdin.
If you get good grades and you work hard and you think you might be good at it, why not?
İyi notlar alıp sıkı çalışırsan ve bu işte başarılı olacağını düşünürsen niye olmasın?
Akley might not know what you really are, but I do.
Akley, gerçekte kim olduğunu bilmiyor olabilir ama ben biliyorum.
I might not have your head for numbers, but I already know half of them. You can quiz me.
Sayılar konusunda senin kadar iyi değilim ama şimdiden yarısını ezberledim, istersen sınav yapabilirsin.
Yeah, not as much as you might think.
Evet ama düşündüğün kadar olmayabilir.
Although I think you might perhaps have told me I was not the lucky winner.
Ama belki şanslı kazananın ben olmadığımı söylersin diye düşünmüştüm.
Our perp might not be as smart as you think.
Failimiz düşündüğün kadar zeki olmayabilir.
Though I would say, for those of you opposed to the zoo, it might not be in your best interests to be seen actually visiting the place.
Gerçi siz hayvanat bahçesi karşıtları için orayı ziyaret etmenin pek de faydanıza olmayacağını söylemem gerek.
FLIES BUZZ It's not fit for human consumption, but I wondered if it might be good for you?
İnsanların tüketmesi için pek uygun değil ama sizin için uygun olabilir mi?
It's not my favorite topic of conversation, but if you thought that discussing that might help...
Konuşmayı çok sevmem ama konuşmanın yardım edeceğini düşünüyorsan...
You know, he made it pretty clear if things didn't work out here, he might not be able to clear my name.
İşler burada yolunda gitmezse adımı temize çıkaramayabileceğini çok ne et ifade etti.
If I were you, I might begin looking at this as a psychological issue, not a physiological one.
Sizin yerinizde olsaydım, bu duruma fizyolojik değilde psikolojik bir sorun gözüyle bakardım.
If you ever came face to face with him, not knowing what the hell you might do to him?
Ya onunla yüzyüze gelirsen ve ne yapacağını bilemeyip elin ayağına dolaşırsa?
And therefore, the threat to your own life might not be enough to make it certain that you will obey me on the given day.
Bu nedenle senin kendi hayatının tehlikede olması,... olayın yapılacağı gün bana itaat etmen için yeterli değildi.
You're not seeing anybody that might need our help, nothing like that?
Yardımımıza ihtiyacı olan hiç kimseyi görmüyorsun, değil mi?
I'm not gonna use it. Me and Lyndsey are through, so you might as well.
Ben onu kullanmam, ben ve Lyndsey işe yaramayız.
And you might be fine with whatever shade of charcoal this is, but I sure as hell am not.
Bu neyi gölgesiyse... eminim sen bununla baş edebilirsin. ama ben yapamam.
Your mother might be afraid of you, but I'm not.
Annen senden korkuyor olabilir ama ben korkmuyorum.
Well, might not want to accuse people of illegal drugs on tape, Mickey. You know what?
Keşke kameraların önünde insanları yasadışı ilaç kullanmakla suçlamasan.
Well, right, might not want to point. Oh, you're right.
- Öyle işaret etme ama.
Akley might not know what you really are, but I do.
Akley seni tanımıyor olabilir ama ben tanıyorum.
Is that not like... how you might keep someone if you've kidnapped them and raped them.
Birini alıkoyup tecavüz etsen tam da o şekilde yapmaz mısın?
I don't know whether it's going to work for you but I just thought it was worth a try and that it might help some people get the overall structure of the picture, which is not a narrative painting
Makinenin ısısıyla her şey kabardı. Bunun işe yarayıp yaramayacağını bilmiyorum. Bence denemeye değer.
And I felt that with Callisto's Song, that I set myself, you know, not just a gap, but sort of several light-years to straddle between what she might sing and how I might transcribe it.
Callisto'nun Şarkısı'nda bu boşluğun yanı sıra onun sesiyle benim aramdaki binlerce ışık yılını nasıl aşabileceğimi ve onun şarkısını sözcüklere nasıl dökebileceğimi bulmaya çalıştım.
Even... even if you play it safe, you aren't safe, not really, so we might as well take a few risks, right?
Güven içinde oyun oynarken bile gerçekten güvende değiliz. Biraz daha risk almamızın zararı olmaz değil mi?
You might want to drop by and write her a note, too.
Bir uğrayıp ona da bir not yazmak isteyebilirsin.
This... journey we're going on, it's... It might not be what you were expecting.
Çıkacağımız bu yolculuk beklediğin gibi olmayabilir.
You might fool some people, El Barto, but not me.
Bazılarını aptal yerine koyabilirsin, El Barto, ama beni değil.
You know, it's probably just Jack being Jack, and... and you say not to believe anything he says, but he made it seem like you might want to...
Sen hep onun söylediği hiçbir şeye inanma dersin. Ama sanki sen beni evlat edinmek istiyormuşsun gibi konuştu.
You many not have thought much about them and they don't necessarily grab the headlines, but there's more to frogs than you might suppose.
Onlar hakkında çok fazla şey bilmeyebilirsiniz ve onlar gerekmedikçe manşetlerde yer almazlar ama kurbağalarda, tahmin ettiğinizden çok daha fazlası var.
I know you're not supposed to think about what might have been, but, you know, I see him with that house and all these fancy friends and, oh, it just makes you think.
Biliyorum geçmişte ne olurdu diye düşünmemek gerekir ama onu o eviyle ve o arkadaşlarıyla görünce insan düşünüyor.
My patients might not be as thrilled as all of you guys, okay?
Hastalarım sizden tırsmış olamaz değil mi?
It's not crazy to think you might try robbing somebody's house.
Birisinin senin evini soyacagini düsünmek çilginca bir sey degil.
It didn't occur to you that with the memorial tomorrow this might not be the opportune moment to kill this bastard to avenge her son... - Listen, if you... - And your fiance?
Yarınki anmayla birlikte bunun tam o ibneyi öldürme ve onun oğlunun ve senin nişanlının intikam zamanı olduğunu düşünmedin mi?
I might be able to pull off something like that, but, baby, you do not have the game face for that kind of...
Bundan bir şeyler kazanıyor olabilirdim ama, bebeğim, oyun yüzün yok ki senin bu çeşit bir şey için...
No, I flagged you down to tell you that he's not gonna listen to you, but he might listen to somebody else.
Hayır, seni dinlemeyeceğini ancak başkasını dinleyebileceğini söylemek istedim.
You mean a man might not want to take the child on?
Bir erkek çocuğu kabul etmeyebilir mi demek istiyorsun?
You know, he might not reopen.
Tekrar açamayabilir yani.
Don't know why you're not calling me back, and I'm sick of getting your voicemail, so, anyhoo, maybe you might want to think about answering your phone and saying hello?
Aramama neden geri dönmedin bilmiyorum sesli mesajından bıktım, yani belki de telefonuna cevap vermeyi düşünmek istemelisin ve merhaba demelisin?
Did she not tell you that we might be getting married?
Evleniyor olabileceğimizi sana söylemedi mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]