Вроде бы да translate Turkish

Я спросила, всё ли с ним в порядке, и она ответила, что вроде бы да.

İyi olup olmadığını sordum. dili döndüğünce, evet, dedi.

Вроде бы да.

Sanırım.

Вроде бы да.

Evet benim.

Вроде бы да, а вроде и нет.

Bir öyle bir böyle davranıyor.

Вроде бы да, но из-за него я больше сплю.

İyi gibi, ama beni daha fazla uyutuyorlar.

- Вроде бы да.

- Sanırım.

- Вроде бы, да.

- Ettiğimden emin değilim.

Да дом вроде бы не продавали.

Satılmış gibi görünmüyor.

Мать у нее вполне приличная женщина. Да и сама вроде бы...

Annesi bir hanımefendiydi.

- Да. Силовые поля были убраны, и я проскочил как раз за пару секунд, - ак что вроде бы все в порядке.

Güç kalkanı kaldırılmış, kısa bir anlığına bakabildim ve her şey yolunda gibi gözüküyor.

Да, вроде бы.

Sanırım evet.

Да и с мозгами вроде бы всё в порядке.

Az çok kafan da çalışıyor.

Все тихо? Вроде бы, да.

- Hayır, uzun süredir sessiz.

- Вроде бы, да.

- Evet, tabii, sanirim.

Вроде бы - да.

Sanırım.

- Ты живёшь вроде бы один, да?

- Anladığım kadarıyla yalnız yaşıyorsun?

Да, вроде бы.

Evet, sanırım öyle.

≈ сли бы кто-нибудь сказал мне, что € буду встречатьс € с девушкой, употребл € ющей выражени € вроде этого "Ћа-ди-да"...

Evet, biliyorum! Size zararı yok, rahat bırakın onu.

Да вроде бы.

- Öyle sanıyorum.

Вроде бы, да.

Son duyduğumda öyle demekti.

- Вроде бы, да.

- Galiba.

Дайна вроде бы разговаривает во сне.

Dinah uykusunda konuşuyor gibi.

- Говорил вроде бы на понятном языке. - Да заткнись ты!

Gayet açık seçik konuşuyorum.

- Да вроде бы нет.

Bildiğim kadarıyla hayır.

- Да, вроде бы...

- Evet, daha iyi olamazdım.

- Да вроде бы.

Öyle sanırım.

- Да, вроде бы.

- Evet, sanırım.

- Да вроде бы.

Biraz.

Да вроде бы ничего. Насколько я знаю, так это обычная деревня.

Duyduğum kadarıyla küçücük, kendi halinde bir köymüş.

Да вроде бы.

Evet, sanırım.

Так что, мне следовало бы выйти на сцену или что-то вроде того, да?

Bu yüzden, bir stanta falan gitmeliyim, öyle mi?

Да, вроде бы.

Evet, sanırım.

Да вроде бы неплохо.

Sanırım fena değildi.

Да вроде бы не стоило упоминания, понимаешь.

- Bahsetmeye değer görünmedi.

Да вроде бы не только это.

- Daha fazlası gibi görünüyor.

- Ну да, вроде бы.

- Evet, tahminimizce.

Да, да. Это вроде бы я.

Evet, evet, galiba benim.

- Да нет, вроде бы

- Hayır, öyle değil.

Ну да, конечно, вроде бы я покупал часы со стрелками.

- Evet, tabii. Sanki analog saat alırım. 205 yaşında gibi mi görünüyorum?

Да, но ты вроде бы говорила, что не можешь заставить ее работать?

Evet, bir de o var. Ama gemiyi çalıştıramadığını zannediyordum.

Да, что бы она с ней не сделала, сейчас вроде все в порядке.

Evet, Kız ona ne yaptıysa, şimdilik iyi gözüküyor.

Вроде бы, да.

- Öyle olduğunu düşünüyoruz.

Вроде бы готов, да?

Bu hazırlık nasıl?

Я, конечно, ни слова не понял, но, вроде бы, это значит "да". Да!

Squiz'in dediğinden bir şey anlamadım ama bunu evet olarak alıyorum.

Я был бы тоже, если бы остался совершенно один в таком доме, да еще с кем-то вроде меня.

Ben de korkardım... benim gibi biriyle bu evde yanlızsın.

- Ладно, может быть, я просто констатирую очевидное, но ты, вроде бы, очень расстроена. Да.

Evet.

Да, вроде бы похожа.

Galiba öyle, benziyorlar.

Эй, Джои, ты вроде бы эксперт по Леонардо Да Винчи?

Hey, Joe, Leonardo da Vinci hakkında epey bilgilisin, değil mi?

Да, моя соседка по комнате. Она недавно пережила тяжёлый разрыв, и я подумала, что она была бы рада встретить кого-нибудь забавного, вроде тебя.

Kötü bir ayrılık yaşadı ben de senin gibi eğlenceli birisiyle buluşması iyi olur diye düşündüm.

Да, вроде бы.

Evet, evet, sanırım.

- Да вроде бы нет.

En son kontrol ettiğimde hayır.