English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ В ] / Вы знаете

Вы знаете translate Turkish

33,500 parallel translation
Так откуда вы знаете доктора Коэн?
Dr. Cohen'i nereden tanıyorsunuz?
Вы знаете, где мы живем, если вдруг передумаете.
Geri istersen nerede oturduğumuzu biliyorsun.
Откуда вы знаете фамилию Эрла?
Ben Earl Washington'ı arıyorum.
И вы знаете, что обязанность Церкви - помочь этим детям в их становлении.
Biliyorsunuz, bu çocukların büyümesine yardım etmek Kilisenin sorumluluğudur.
Вы знаете, что она делает, да?
O kadının neyin peşinde olduğunu bilmiyorsunuz, değil mi?
Откуда вы знаете?
Nereden bildin?
Что вы знаете обо мне?
Hakkımda ne biliyorsun ki?
Вы знаете его друзей по команде?
O takımda kimlerle sıkı fıkıydı?
Откуда вы знаете?
Artık daha fazla rol yapamam. - Kes şunu!
Так откуда вы знаете?
Yani nasıl biliyorsun?
Вы знаете, где вас держали?
Nerede tutulduğunuz hakkında hiçbir fikriniz var mı?
Ж : Откуда вы знаете, что это он?
O olduğunu nereden anladın?
Потом члены сопротивления вернулись, накачали меня и заперли в багажнике машины, остальное вы знаете.
O zaman Direniş geri geldi ve beni tekrar uyuşturdular ve bir arabanın bagajına kilitlediler, gerisini biliyorsun.
Вы знаете, что я стою в одной с вами комнате?
Şuan sizinle aynı odada olduğumu biliyorsunuz değil mi?
Вы знаете, о чём я говорю.
Neden bahsettiğimi biliyorsun.
Откуда вы знаете, что я католик?
Katolik olduğumu nereden biliyorsun?
Вы знаете, что это не так.
Bence siz de bunun doğru olmadığını biliyorsunuz.
Вы знаете, что он делал со мной? Позволите дочери быть рядом с человеком, способным на подобную жестокость?
Kızının ne kadar zalim biri tarafından bulunmasını istediğini biliyor musun?
Вы знаете, кто она и отдаёте ей это?
Kim olduğunu bildiğin halde dosyayı ona mı vereceksin?
Спрашиваю еще раз, вы знаете, что это?
O yüzden size tekrar soracağım Yüzbaşı, bunun ne olduğunu biliyor musunuz?
Вы знаете, что делать.
Pekâlâ, kuralı biliyorsun.
Так откуда вы знаете доктора Коэн?
- Dr. Cohen'i nereden tanıyorsunuz?
палочки для еды. и вы знаете почему.
Ayakkabılar, çoraplar, yemek çubukları. Şu anda karşık bir durum içerisindeyim ve bence neden olduğunu biliyorsunuz.
Но Вы не знаете, что мы в самом центре величайшей битвы между добром и злом.
Bilmediğin şey, şu anda iyiyle kötü arasındaki büyük savaşın ortasında olduğumuz.
Ваше имя ни разу не упоминалось, так что мне стало любопытно, вдруг вы что-то знаете.
Ben de adınızı daha önceden duymadığım için merak ettim hatta umutlandım.
И вы меня прекрасно знаете.
Beni çok iyi tanıyorsunuz.
Знаете, хоть вы и недавно вместе, но уже отлично сработались.
Yeni partner olmanıza rağmen birlikte baya iyisiniz.
- Вы меня знаете?
- Beni tanıyor musun?
Знаете, как бы мне не нравилось то, что вы оба сидите и, наконец-то, молчите, вам нужно закопать топор войны и... поверить не могу, что говррю это... снова стать самыми большими занозами в заднице.
Bilirsiniz ne kadar ikinizin bu şekilde çeneleriniz kapalı oturmasına... bayılsam da aranızdaki sorunları çözmelisiniz... Bunu söyleyeceğime inanamıyorum... eski belalı haliniza dönmelisiniz.
Знаете, вы можете забрать парня из Шерман-Окс, но нельзя забрать Шерман-Окс из парня.
- ve kinoa salatası yemek istiyor. Şimdi, bilirsin, çocuğu Sherman Oak's'tan alabilirsin ama Sherman Oak's'ı çocuktan alamazsın.
Флинн прыгнул три часа назад, а вы до сих пор не знаете, куда?
Flynn üç saat önce harekete geçti ve hala nerede olduğunu bilmiyoruz.
Ж : Может, вы не знаете о чём-то в ее жизни.
Belki de hayatında bilmediğiniz birisi vardı.
Вы не знаете отсюда выход?
Bir çıkış yolu bulmayacak mıydın?
Что ещё вы обо мне знаете?
Hakkımda başka neler biliyorsun?
Вы уже и так всё знаете, разве нет?
Zaten biliyorsunuz, değil mi?
А то вы не знаете, как это бывает, сержант Морено.
Ne yapacağımızı biliyorsun Çavuş Moreno.
Вы это знаете.
Biliyorsunuz.
Вы же знаете я буду восстанавливаться еще неделю.
Daha bir hafta daha raporlu olduğumu unutmayın.
Мне жаль, что вы все несчастны, но знаете что. Я тоже.
Hepiniz acınası hâldesiniz ama ne diyeceğim bakın.
Как давно вы его знаете?
Onu ne kadar zamandır tanıyorsun?
Значит вы его знаете?
Yani onu iyi tanıyorsun?
Знаете, вы - первый, кто поверил в меня.
Bana inanan ilk kişi sensin hatta.
Откуда вы об этом знаете?
- Bunu nereden biliyorsun?
Вы же меня знаете.
Beni tanıyorsunuz.
Так вы точно не знаете, говорили ли эти парни на румынском?
Romanca konuşan bu herifleri tanımıyorsunuz yani?
- Знаете на кого вы похожи?
- Kime benzediğinizi biliyor musunuz?
Вы, ребята, знаете... Блуто Блутарского?
Beyler Bluto Blutarsky'i biliyor musunuz?
Вы, ребята, не знаете...
Tanımıyor musunuz?
Вы не знаете что делаете!
Ne yaptığını bilmiyorsun!
Видите ли, вы сказали, что знаете Тери Мартин из "Сан-Таймс", что она не будет молчать.
Sun-Times'tan Teri Martin'i tanıyorum dedin. İş birliği yapacağını biliyordun.
Вы же знаете, что Google пытается создать беспилотный автомобиль?
İşte bu : Google'ın kendi kendini süren bir araba yapmaya çalıştığını biliyorsunuz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]