English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ В ] / Вы знаете что

Вы знаете что translate Turkish

10,873 parallel translation
Вы знаете что-то, чего я не знаю?
Bilmediğim bir şeyi mi biliyorsun?
Откуда вы знаете, что это экстази?
Ekstazi olduklarını nereden biliyordun?
Скажу только, что я старался изо всех сил оттянуть принятие решения, но вы же знаете :
Şunu söylemek istiyorum ki, kararı elimden geldiğince ertelemeye çalıştım.
Что вы знаете о строганом льде?
Buzlu tatlı hakkında ne biliyorsunuz?
Вы знаете, как я отношусь к свадьбам после того, что стало с моим партнером.
Ortağıma olanlardan sonra düğünle alâkalı hislerimi biliyorsunuz.
Вы не знаете, что случилось на том поезде, Луиза.
O trende ne olduğunu bilmiyorsun Louise.
Вы же знаете, что говорят о первом, кто пробивает стену.
Duvarı ilk aşan hakkında bir atasözü vardır.
Вы знаете, что делать.
Ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz.
Вы вообще знаете, что здесь происходит?
İçerde ne oluyor biliyor musun?
Вы знаете меня, знаете, что я хочу передать вам.
Beni ve neyi atlatmaya çalıştığımı biliyorsunuz.
Вы знаете, что Шапиро представлял Байли в суде в самом длинном в Америке разбирательстве о вождении в пьяном виде?
Shapiro, Amerika'nın en uzun... alkollü sürücü davasında Bailey'i temsil etti biliyor musun?
Знаете ли вы, сэр, что 1.9 миллилитров, т.е. четверть крови, взятой у г-на Симпсона пропала.
Farkında mısınız, beyefendi Bay Simpson'dan alınan kanın 1.9 mililitresi ya da çeyreği kayıp durumda.
Что вы знаете о любви, о том, когда тебя молнией шибануло?
Siz aşktan, yıldırım aşkına tutulmaktan ne anlarsınız ki?
- А вы, честная служительница Владыки, почему я должен верить, что вы знаете больше, чем жрица - советница Станниса?
Peki sen, tanrının saf hizmetkarı Stannis'in yanındaki rahibeden farklı olduğuna neden inanayım?
Так откуда же вы знаете, что́ я чувствую?
Benim ne hissettiğimi nasıl anlıyorsun bakalım?
Я не думаю, что вы знаете много девушек, как она.
Onun gibi kızları tanıdığını nereden çıkarıyorsun?
Видимо вы не знаете, что такое анекдот.
Sen daha fıkranın ne olduğunu bilmiyorsun.
Однажды Вы говорили мне, что знаете, каким был Ваш отец.
Bana babanızın nasıl bir adam olduğunu bildiğinizi söylemiştiniz.
Вы знаете, что грядет большая война.
Büyük savaşın daha gelmediğini biliyorsun.
Вы знаете, что армия мертвых будет здесь в скором времени.
Ölüler ordusunun yakında kapımıza dayanacağını biliyorsun.
И Вы знаете, что я могу помочь Вам в этой войте.
Sana o savaşı kazanmanda yardım edebileceğimi biliyorsun.
Вы должны рассказать нам, что знаете, Принцесса.
Bize bildiklerini anlatman lâzım Prenses.
Вы знаете, что должны сделать теперь.
Şimdi yapmamız gerekeni biliyorsunuz.
Крыло Ф. Вы знаете, что это значит?
F Kanadı'na. Bu ne demek biliyor musun?
Вы знаете, что Люциус Фокс починил компьютер твоего старика пару дней назад, не так ли?
Bay Luciux Fox babanın bilgisayarını birkaç gün önce tamir etti, biliyorsun değil mi?
Вы знаете, что мистер Люциус Фокс починил компьютер твоего старика, но я не дам тебе подвергать опасности жизнь этой маленькой девочки.
Bay Luciux Fox babanın bilgisayarını tamir etti, ama o küçük kızın hayatını tehlikeye atmana izin veremem.
Вы знаете, что должны сделать.
Yapılması gerekeni biliyorsun.
Как я уже говорил... Мы должны знать, что вы знаете, и вы расскажете мне, или отравляющий газ будет прыскать из сопел над вашей головой и вы оба умрете очень... очень мучительно.
Dediğim gibi neler bildiğinizi bilmemiz gerek siz de bana söyleyeceksiniz yoksa zehirli gaz kafanızdaki her delikten nüfuz edecek ve ikiniz de acı içinde öleceksiniz.
Вы же знаете, что я подойду лучше всех.
Bu dava için senin adamının ben olduğunu biliyorsun.
Попрощайтесь с Джейком Перальтой, которого вы знаете и любите, потому что сегодня я изменюсь раз и навсегда.
Uzun zamandır tanıyıp sevdiğiniz Jack Peralta'ya veda edin. - Çünkü bugün sonsuza kadar değiştim.
Знаете, в такие моменты я благодарен за то, что вы...
Biliyor musun böyle anlarda seni tanıdığım için...
Если вы сами все знаете, что еще вы хотите услышать?
Araştırmanızı yaptıysanız, başka ne istediğinizi bilmiyorum.
Вы знаете, что мы с графом очень близкие друзья, а бедный Борис - его крестный сын, и он имеет полное право находиться здесь в этот грустный час.
Kontun yakın akrabam olduğunu çok iyi bilirsiniz ve zavallı Boris, sevgili torunu bu üzücü zamanda burada olmaya hepimizden çok hakkı var.
Бывает очень просто видеть только плохое в людях, если вам кажется, что вы о них все знаете.
Bazen insanların geçmişte neler yaptığını bildiğinizde bu sizin sadece onların kötü taraflarını görmenize sebep olur.
Что вы обо мне знаете?
- Hakkımda ne biliyorsunuz?
Вы знаете, что это оружие может сделать с человеческим телом.
O silahların bir insana neler yapabileceğini biliyorsunuz.
Вы не верите в Бога, потому что вы его не знаете.
Tanrı'ya inanmıyorsunuz çünkü onu tanımıyorsunuz.
Знаете, я верю, что вы найдете!
Biliyor musun, bence bulacaksın.
Отец, вы знаете, что я прав.
Baba, haklı olduğumu biliyorsunuz.
Вы знаете, что она - в Воронеже, с тетей?
Voronezh'de teyzesinin yanında olduğunu biliyor muydunuz?
Но вы знаете, что?
Ama durum nasıl biliyor musun?
Мы знаем, что вы хороши, что вы знаете свое дело.
İyisin, biliyoruz. İşini iyi yapıyorsun.
- Вы знаете, что я скажу.
- Ne diyeceğimi biliyorsun.
А знаете ли вы, что шубу приобрели... -... в магазине "Меховые Наряды Дойла МакПойла"? - Нет.
Kürkün Doyle McPoyle'un Takılar ve Kürk dükkanından alındığını biliyor muydunuz?
Что вы уже знаете о школьном праве?
- aa.. Hukuk hakkında neler biliyorsunuz, Anlatmak ister misiniz?
- Потому что вы не знаете, что Сэмьюэл Уэйн не платит за выпивку.
Çünkü Samuel Wayne'nin içkisi için tek kuruş ödemediğini bilmiyorsunuz da ondan.
Вы должны рассказывать всё, что знаете.
Nassau hakkında bildiğin her şeyi bilmem lazım.
Вы знаете их имена, знаете, что они сделали.
Bu adamların adlarını biliyorsun, ne yaptıklarını biliyorsun.
Потому что вы знаете, что выбор есть всегда, и вы мне не доверяете.
çünkü dışarda her zaman başka bir seçenek vardır, ve sen bana güvenmiyorsun.
Вы знаете обо мне лишь то, что я позволил вам знать.
Benim hakkında bildiklerin, bilmene izin verdiklerimden ibaret.
Вы знаете, что люди пропадают в лесах, но вот как быстро это все происходит.
İnsanların ormanda kaybolduklarını hep duyarsın ama bu, bu kadar çabuk olabiliyormuş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]