English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ И ] / И я боюсь

И я боюсь translate Turkish

1,291 parallel translation
Но Кайла, ты понимаешь, скажет Норе, что была вечеринка, и я боюсь, что она изойдётся вся!
Ama Kayla biliyorsun Nora'ya parti verdiğimizi söyleyecek, ve korkarım Nora çılgına dönecek.
И я боюсь, что если я с этим не справлюсь... то тогда...
Bunu düzeltemekten korkuyorum... Bu, bu...
У тебя галлюцинации и я боюсь, что ты подвергаешь опасности мою семью.
Saplantılısın, ve ailemi tehlikeye sokmandan korkuyorum.
- Я детектив, и я боюсь дети, вы уже два раза перешли "черту".
ben dedektifim, ve korkarım siz çocuklar tehlike altındasınız.
И для других, и я боюсь, что скоро встречусь с ним
Herkes için tehlikeli ve korkarım onunla uğraşırken aceleyle...
И я боюсь, что дальше будет еще хуже.
Bundan sonra hayatım nasıl olacak bilemiyorum.
"Мне очень сложно держать это под контролем и я боюсь, что потеряю его опять и нападу на девятую и, возможно, десятую жертву"
"Kendimi kontrol etmekte güçlük çekiyorum ve korkarım kontrolümü kaybedip, dokuzuncu ve onuncu kurbanımı öldüreceğim."
И я боюсь за мать в ней.
Onun içindeki anne için endişe duyuyordum.
Донна, я хочу объяснить тебе, в чём дело, очень хочу но боюсь, это приведёт к ссоре, а тогда опять дззз и скачок.
Donna, şu anda neler olup bittiğini anlatmayı o kadar istiyorum ki ama bir tartışmaya yol açabilir. Tartışırsak ben giderim.
Но я тут немного влип, и боюсь, без твоей помощи мне не обойтись.
Fakat bir çıkmaza girdim ve yardımına ihtiyacım olacak.
Днем и ночью я боюсь за наших детей за ваших детей и моих.
Korktuğum şey, çocuklarımız. Yaşa Sizin ve benim çocuklarımız.
Я получил ваше письмо и боюсь, что здесь какое-то недоразумение
Notunuzu aldım ve korkarım bir yanlış anlaşımla sözkonusu.
Привет. Я Принцесса Моанна, и я тебя не боюсь.
Merhaba, ben prenses Moanna ve senden korkmuyorum.
И я не боюсь.
Ve korkmuyorum.
Но я боюсь, что это вышел призрак, и теперь всякий раз он будет там.
ama ben bir hayaletin dışarı çıktığından ve her an buraya geleceğinden korkuyorum.
Ты и я! Я тебя не боюсь!
Senden korkmuyorum!
Люди опираются на веру, как на костыль, но я боюсь, что удобство, которое он дает - лишь пустой обман, и я хочу рассмотреть, как отрицание, неотъемлемо поддерживаемое верой может привести к намного более опасным вещам.
İnsanlar inançlarına, koltuk değneğine sarılır gibi sarılıyorlar, fakat korkarım ki, bunun sağladığı ferahlık sığ bir inandırmacadan kaynaklanıyor. Ve dikkat ettiğim şu : inançsızlığa karşı tavır, inançla birlikte miras niteliğinde... ve çok daha tehlikeli ileri seviye fikirlere yol açabilir.
Я боюсь, что мы исчерпаем всю нефть и газ намного раньше, чем много людей думает.
Korkarım çoğu insanın düşündüğünden daha kısa bir zaman içinde petrol ve benzinimiz bitmiş olacak.
Знаю. Я только боюсь, что, если дела и так пойдут дальше, это приведет к гражданской войне.
Biliyorum ancak bir şeyler değişmezse iç savaş çıkmasından korkuyorum.
Ну, я оставляю здесь пару любимых людей... и несколько людей, которых я боюсь, но в целом...
Çok sevdiğim birkaç kişiyi geride bırakıyorum. Ve korktuğum bazı insanları ama yine de...
Я не могу их спасти, и, боюсь, ты разделишь их участь.
Diğerlerini kurtaramıyorum ve korkarım sen de onlarla aynı kaderi paylaşacaksın.
Манишь и чаруешь ты всё больше меня. Хоть я боюсь в том признаться себе.
Ben aldırmasam bile benden kaçıyor.
Хоть я и боюсь признаваться в этом себе.
Ben aldırmasam bile benden kaçıyor.
И боюсь, что он умер, считая, что я его ненавижу.
Tek bildiğim benden nefret ederek öldüğü.
Я имею ввиду, что он не сможет быть первым в моем списке, и боюсь он вообще не может быть в моем списке.
Benim kesinlikle ilk tercihim olmazdı, hatta... benim listemde bile olmazdı.
Я больше не боюсь и не смиряюсь
Artık korkmuyorum. Artık yenilmeyeceğim.
Боюсь, я не могу отдать его тебе потому, что ты так ничему и не научился..
Malesef sana veremem çünkü o zaman ders almazsın...
Я боюсь за будущее вашего ребенка и за ваше будущее в церкви.
Çocuğunun geeceği için endişeleniyorum ve senin kilisedki geleceğin için.
- простите, я просто очень боюсь боли вы собираетесь перенести довольно обширную и болезненную операцию
Üzgünüm. Sadece acıyı pek sevmem. Çok büyük ve acı dolu bir ameliyat olmayı düşünüyorsunuz.
Я уважаю ваше сочувствие к другу и коллеге, но боюсь, что это ничего не доказывает.
Arkadaşına ve meslektaşına olan merhametine saygı duyuyorum. Ama korkarım bu hiçbir şey kanıtlamaz.
Я просто боюсь, что он быстро кончит, и мне будет неловко оставаться с незнакомцем.
Erken boşalıyor, sonra da yabancının birisiyle....... münasebetsiz bir durumda kalıyorum.
Да, только я так боюсь боли, что очень надеюсь на то, что мне дадут еще и таблетку, чтобы я даже укола не почувствовала.
Evet, çünkü acıdan öyle nefret ediyorum ki. Umarım bana verebileceğin bir hap vardır böylece epidural'in kendisi canımı yakmaz.
У меня в доме уголовник, а я боюсь, что Кэти и Зак могут вернуться.
Evde bir cani var, Katie ve Zack eve geri dönerse diye endişeleniyorum.
И я просто боюсь, что не смогу больше спокойно спать.
İş gezilerine çok gidiyor ve sadece bir daha rahat uyuyamayacağımdan korkuyorum.
Я боюсь чаек и подумываю пройти лечение гипнозом?
"Martılardan korkuyorum ve hipnoterapi düşünüyorum" gibi mi?
Нас трое против целой армии несмотря на силы, я боюсь за жизнь кузнеца и за Яйко женщину, которую я люблю, но которой не могу обладать.
Güçlerimize rağmen, kılıç ustasının hayatı için endişeleniyorum. ve Yaeko'nun hayatı için... sevdiğim ama sahip olamayacağım kadın için.
Я еще и летать боюсь.
Böylelikle uçaktan da korkuyorum.
Я боюсь, что сделал что-то из-за чего Мардж и дети ушли от меня.
Korkarım Marge ve çocukların beni terk etmesine neden olacak bir şey yaptım.
Я очень одинока и боюсь идти ночью одна.
Şimdi çok yalnızım ve geceleri de çok korkuyorum.
Пойти в Ла Мерсэд и постучать к ним в дверь? Я не боюсь их.
Ayrıca beni kollayacak arkadaşlarım var.
Больше всего я боюсь выйти из кабинки после радикального очищения желудка и унюхать в помещении запах моего собственного дерьма. И если еще при этом кто-нибудь войдет в туалет.
En büyük korkum ; başka bir elemanın lavaboda vakit öldürdüğü sırada... tuvalate girip büyük bir parça bıraktıktan sonra, yani sıçtıktan sonra tuvaletin tıkanması ve her tarafın- - bilirsin, bok olması.
Я не боюсь раздавать свой вес там и тут
* Gücümü hissettirmekten korkmuyorum *
Я так и сделаю, но боюсь что когда я открою дверь они заберут и всех вас.
Ama kapıyı açar açmaz hepinizi yakalamalarından korkuyorum.
В детстве я попал с родителями в аварию, и с тех пор очень сильно боюсь.
Daha çocukken, ailemle birlikte bir araba kazası geçirdik.
Боюсь, что как зайду, так и останусь там на тысячу лет, а мужики с сигаретами будут пытаться понять - что я такое.
Öyle bir yerde bin yıl kalmaktan, ve sigara içen adamların... nasıl çalıştığımı çözmeye çalışmasından korkuyorum.
Я боюсь, что он сейчас не на месте но я управляющий похоронного бюро и я за него ответственно заявляю, что мы все сделаем, какие бы у вас пожелания не возникли.
Babam bu görüşme için uygun değildi, ama ben de buranın yöneticisiyim. ... ve her isteğinizi yerine getireceğim.
Я боюсь, что способствую опустошению планеты, и у меня нет мужества что-то делать с этим...
Dünyanın tükenmesine katkıda bulunmaktan korkuyorum. Buna mani olamamaktan da korkuyorum.
Я боюсь, потому что ничего не делаю. И я ничего не делаю, потому что боюсь.
Hiçbir şey yapmadığım için korkuyorum ve korktuğum için hiçbir şey yapamıyorum.
Вот именно этого я и боюсь.
Ona oglum gibi göz kulak olurum. İste asil korktugumda bu benim.
Я Вас и не боюсь.
Sizden korkmuyorum.
Этого-то я и боюсь...
Korktuğum da bu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]