English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Н ] / Не звучит

Не звучит translate Turkish

1,702 parallel translation
Я очень нервничаю, и у меня голос не звучит.
Çok gerginim. Sesim gerçekten kötü çıkıyor ve sanki parmaklarımda ağırlık var ve...
Так... lt не звучит подобно cakewalk, праву? No.
Bu kolay değil sanırım.
Единственная причина, почему этот заголовок не звучит, как "Поезд задавил кретина" — это чистое везение.
Başlıklarda "Geri zekâlı trenin altında kaldı" yazmamasının tek sebebi şans.
- Это не звучит глупо.
- Aptalca gelmiyor.
Часы? Не звучит, как хороший след.
Kulağa iyi bir ipucuymuş gibi gelmiyor.
Нэнси... не звучит, как армянское имя
Nancy pek Ermeni ismine benzemiyor ama.
Это звучит не слишком научно, док.
Pek öyle bilimsel bir söz değildi bu doktor!
Я не смог его посмотреть, но звучит сексуально.
Laserdisc olduğundan izleyemedim, ama kulağa seksi geliyordu.
Звучит крайне приятно.
Şimdi daha da güzel oldu.
Звучит как-то не по-Лайтмановски.
Pek Lightman'ın yapacağı bir şey gibi durmuyor.
Звучит не очень.
Kulağa hiç de çekici gelmedi.
Звучит как современный аналог тусовке перед гиперкаркетом в ожидании какого-то события, что я по своей тупости и делал в молодости, но я не могу одобрить это для вас, молодёжь.
Benim, zamanında bolca yaptığım gibi, 7-Eleven'ın önünde takılıp, bir şeyler olmasını beklememizin, günümüze uyarlanmış haline benziyor. Ama bunu yapmanıza izin veremem tabii.
Звучит не очень.
Söylenildiği kadar iyi biri değil.
Ёто как целлюлит в соломе, но без целлюлита. Ёто звучит очень интересно с научной точки зрени €, но € пас. ќ, это был не вопрос
sanki selülitsiz ottaki selülit gibi kulağa bilimsel olarak ilginç geliyor sağol almayacağım bu bir soru değildi ne olursa olsun cevap verdiğimi düşün.
Не, это как-то... Звучит как-то... неубедительно.
Bana biraz küçük bir ihtimal gibi geldi bana.
Звучит, конечно, потрясающе, но ты ведь не знаешь ничего ни о рыбе, не о стейках.
Bunların hepsi kulağa muhteşem geliyor, peki ama balık ya da biftekten anlıyor musun?
У меня есть кое-что в кармане. Почему бы вам не попробовать это, так у нас будет ранний обед, хорошо? Это же замечательно звучит?
O hâlde, bakın, cebimde birşey vardı, siz şimdi bunu paylaşın,... öğle yemeğini de erken yeriz, olur mu?
Диализ - не так плох, как звучит.
Diyaliz düşündüğün kadar korkunç değil.
Хотя я и не понимаю, в чем именно проблема, но это звучит вполне разумно.
Gerçi neden itiraz ettiğini anlamadım. Çok makul bir istek gibi geldi bana.
Но "Еда на ногах" не так хорошо звучит.
Ama "yemek ve ayak" kulağa pek hoş gelmiyor.
Я не.. я не знаю. Звучит так.. что это может быть забавным.
Bilmem kulağa eğlenceli olacakmış gibi geliyor.
Понимаю, звучит странно, но... мне кое-кто сказал, что внутри вы совсем не похожи на нас, и... что на самом деле вы прилетели, чтобы истребить человечество, а... не помочь нам.
Kulağa delice geliyor farkındayım... birisinden sizlerin aslında göründüğünüz gibi olmadığınızı duydum. Bir de buraya insanlara yardım etmek için değil zarar vermek için geldiğinizi söyledi.
Всё так не страшно, как звучит.
- Kulağa geldiği kadar korkutucu değil.
Все не так интересно, как звучит.
Kulağa geldiği kadar ilginç değiş aslında.
Я знаю, это звучит не идеально, но мы можем быть вместе.
Mükemmel olmadığını biliyorum ama en azından birlikte olacağız.
Звучит глупо, но миллиметр там, миллиметр здесь может все решить. Гонщик скажет : "Я не могу на нем ездить".
Aptalca geliyor ama bir milimlik farklar çok önemsiz gelebilir ama piste çıktığınızda süremezsiniz.
Я так не думал, но теперь, когда я произнес это вслух, это действительно звучит немного глупо.
Öyleyim, ama şimdi sesli söyleyince, biraz salakça geldi.
Ну, все не так уж плохо звучит.
Düşündüğün kadar kötü değilmiş.
Не знаю... это звучит ужасно, но что я знаю о воспитании детей?
Kulağa korkunç geliyor farkındayım. Ben çocuk büyütmekten ne anlarım ki?
- Это звучит глупо, не правда ли?
- Aptalca geliyor değil mi?
Знаю, это звучит странно, но... иногда мне этого не хватает.
Tuhaf geliyor biliyorum ama bazen hâlâ özlüyorum.
Все это звучит немного диковато, поэтому вам не кажется, что нейромаркетинг это зло?
Bu şey, çünkü kulağa çılgınca geliyor, ama bu nöropazarlama kötü bir şey mi?
Не совсем понимаю, что это значит, но звучит здорово.
Kulağa hoş geliyor. Ne anlama geldiğini bilmiyorum, ama sevdim.
Звучит не плохо.
Tamam, doğru gibi gözüküyor.
Хотя звучит не плохо, но у меня другое последнее желание.
Her ne kadar cezbedici olsa da, benim farklı bir son isteğim var.
Не так уж плохо, как звучит.
Kulağa iğrenç geliyor.
Звучит, как будто это перевели с другого языка, причем переводчик не знал английского.
Burada senin de, "Evet, Oz!" demen gerekiyordu. Evet, elbette! Ryder'a neden imzalatmadın başvurunu?
Это звучит весело, а веселье нам никогда не помешает.
Eğlenceli gibi gözüküyor ve bizim de biraz eğlenmeye ihtiyacımız var.
Почему это звучит так, словно я тебя больше никогда не увижу?
Neden bir daha seni göremeyecekmişim gibi hissediyorum?
Нынче Ванда конечно звучит не так экзотично, как Акико, равно как и выписка чеков, которые никогда не будут оплачены, и обман пожилых людей.
Şimdi, Wanda, Akiko kadar janjanlı bir isim değil ama her ikisi de uzun zamandır karşılıksız çekler yazıp dolaplar çeviriyormuş.
Всё было не так романтично, как звучит.
Göründüğü kadar romantik değildi.
Звучит сучасшедше, не так ли?
Delice, değil mi?
Звучит так, будто я не могу быть объективной, но...
Bu olaya tarafsız bakmam imkânsız gibi görünürdü çünkü.
Звучит пугающе, не так ли?
Korkunç geliyor değil mi?
В нерабочие часы вход в радиологию только по пропускам. - Звучит многообещающе. Это не всё.
Hastanede saatler sonra giriş yapmak için kimlik kartlarını kullanmalarını gerektiren birkaç kapı var.
Эй, яхта звучит сейчас отлично, не правда ли?
Yelkenli şimdi iyi fikir gibi duruyor değil mi?
- То есть, я переехала к бабушке с дедушкой. Звучит глупо, но я не хотела находиться рядом с родителями.
Dedemlerin evine taşındım. ama ailemin etrafımda olmasını istemiyorum.
Это звучит заманчиво, но я не могу.
Kulağa hoş geliyor ama gelemem.
Для посещение больницы в нерабочее время работники должны использовать свой именной бэйдж, чтобы войти. Бэйдж Ньютона не был использован в ночь убийства. - Это звучит многообещающе.
Hastanede saatler sonra giriş yapmak için kimlik kartlarını kullanmalarını gerektiren birkaç kapı var.
Звучит совсем не убедительно, да?
Tam bir mal gibi miydim?
Он никогда не услышит голос отца, и даже не вспомнит, как он звучит.
Asla babasının sesini duyamayacak, - hatta sesini bile hatırlamayacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]