English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Н ] / Не слишком ли

Не слишком ли translate Turkish

640 parallel translation
Не слишком ли поздно Господин Чхве?
Lord Choi biraz geç kalmadı mı?
Не слишком ли много?
Böyle küçük bir iş için büyük bir bedel.
Не слишком ли, поспешил, брат мой?
Biraz acele etmiyor musun, kardeşim?
- Не слишком ли?
- Biraz ağır olmadı mı efendim?
Не слишком ли вы на нее наговариваете?
Üzerine çok gittiğini düşünmüyor musun?
Зло, наконец, отброшено. Не слишком ли смело утверждение о том, что зло есть в любом человеке?
Her insanın içinde kötülük olduğu fikrin biraz fazla önyargılı değil mi?
— Занятно, Киз. Но не слишком ли?
Fantastik Keyes, hatta biraz fazla fantastik.
А не слишком ли ты с ним суров?
Sence de biraz üzerine gitmiyor musun onun?
- Не слишком ли вы переживаете?
Biraz büyütmüyor musun bunu?
Не слишком ли часто вы видитесь?
Onu birazcık fazla görmüyor musun?
Не слишком ли пренебрежительна ты к этому месту?
Sence üstünlük sağlaman için yanlış yer değil mi burası?
Я думаю, не слишком ли вы с неё либеральны?
Sence onu fazla başıboş bırakmıyor musun?
Да... да.. Для эмиссара мира, не слишком ли много у него кровожадных привычек?
Evet evet, ama barış temsilcisi olmaktansa kana susamış alışkanlıklarını tercih eder, değil mi?
Не слишком ли?
Bu çok para.
Мистер Спок, не слишком ли много для нашей цели?
Mr. Spock, amacımız için bu kadarı fazla değil mi?
Bell... но не слишком ли поздно?
Ama, biraz geç kalmadınızmı?
Не слишком ли рано ты их уложила спать?
Onları yatırmak için biraz erken değil mi?
Как откровенно, моя дорогая, не слишком ли много уверенности в четвёртом из четырёх?
Tilly hayatım, dört yarışmacının olduğu bir yarışta dördüncü olarak seyreylerken buna desteksiz atma denir.
Не слишком ли часто мы в жизни сдерживались?
Ippolit'in haklı olduğunu kabul et.
Но стоило мне задуматься над этим, как возник вопрос, не слишком ли много я на себя беру.
Sonra daha detaylı düşününce önceki günkü olanların yeterli olup olmadığını düşünmeye başladım.
Не слишком ли он большой? Не слишком ли он маленький? "
Çok mu büyük, çok mu küçük? "
Однако, не слишком ли вы...
Fazla ileri gittiniz!
7 процентов ¬ ¬ ѕ, не слишком ли это много?
Gayri Milli Hasılatın Yüzde 70'i.
Ребят, вы не слишком ли молодо выглядете для новобранцев?
Karta kaçmış bu çaylaklar.
- Не слишком ли ты медлишь?
- İşi biraz ağırdan almıyor musun?
Не слишком ли рано я начал орать?
Bu gürültü için fazla mı erken?
- Не слишком ли ты был жесток с мальчиком?
- Çocuğa çok sert davrandınız.
Не слишком ли сложная техника для голожопых пастухов? Майор.
Bir avuç yarım akıllı dağ çocuğu için oldukça sofistike bir şey.
Не слишком ли фамильярно по отношению к полицейскому? - Да.
- Bir polis memuru için fazla senli benli değil mi sence?
Не слишком ли рано его хоронить?
Cenaze için erken değil mi?
Не будет ли слишком попросить вас принести мне эти книги?
Bu kitapları da istesem, çok şey mi istemiş olurum?
Не слишком ли оно открытое?
Ama dekoltesi biraz açık değil mi?
Не слишком ли ты молода для этого?
Biraz genç değil misin?
Я не знаю, стоит ли... Я слишком переживала из-за всякого, но теперь ты приехал.
Sen geldin ya artık endişelenmeli miyim bilemiyorum.
И это не слишком любезно, не так ли?
Özellikle de ilk sefer için, bu çok kötü bir davranış.
Наверное, это доставит вам моральное удовлетворение, но это будет не слишком прагматично и вряд ли справедливо.
Bu belki sizi duygusal olarak tatmin ediyordur ama....... pek işe yaramıyor ve adil de değil.
Я, знаете ли, не слишком хорошо знал его.
Onu pek iyi tanımıyordum.
Не воспринимаете ли вы себя слишком серьезно, синьор Ансельмо?
Kendinizi oldukça ciddiye almıyor musunuz, Bay Anselmo?
Он писал, что слишком болен, что не уверен уже, в своем ли уме. С этим я согласен.
Kendisi, çok hasta olduğunu söylemişti zaten, o kadar ki, deli olup olmadığından bile emin değildi.
Она спросила, не кажется ли мне ее зад слишком толстым ; я ответила, что нет.
Kalçalarının büyük olup olmadığını sordu, büyük olmadıklarını söyledim.
- Не думаешь ли, что слишком преждевременно?
- Çok erken, daha bir şey kazanamadın.
Костюм слишком теплый, не так ли?
Bu giysi biraz kalın değil mi?
Кроме того, слишком темно, чтобы что-то увидеть... Это не в конце улицы, знаешь ли...
Hem birşey göremeyecek kadar karanlık, hem de yolun hemen altında değil.
Не слишком-ли опасная затея - допускать сюда телекамеры?
Buraya kameraların girmesi iyi fikir mi sizce?
- Знаю, что прошу слишком много, но не можешь ли ты попытаться?
- Ne? Sadece ben oraya gelene kadar onu soru yağmuruna tut.
В последнее время, ты слишком часто встречаешься с ним, не так ли?
Onunla çok sık görüşüyorsun. Öyle değil mi?
Что ж, слишком поздно беспокоиться, не забыли ли выключить газ на кухне!
Evde doğalgazı açık unutup unutmadığınız konusunda endişelenmek için çok geç!
Вы считаете, что я был слишком суров с вашим приятелем, не так ли?
Sınıf arkadaşınıza sert davrandığımı mı düşünüyorsunuz?
Мне не слишком приятно повторять этот вопрос, но фельдмаршал Конрад спросил меня, правда ли, что ты гомосексуалист?
Bu soruyu tekrar sormak hoşuma gitmiyor ama... Mareşal Korad eşcinsel olup olmadığını merak ediyor.
Они не слишком отличаются от вас, не так ли?
Sizlerden pek de farklı değiller, öyle değil mi?
не будет ли это слишком? Слишком, чтобы испугать всех нас и заставить остановиться и подумать?
Durup düşünmemizi sağlayacak kadar büyük mü olacak?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]