English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ О ] / Они знали друг друга

Они знали друг друга translate Turkish

67 parallel translation
Несмотря на то, что эти двое ни разу не виделись, они знали друг друга лучше, чем пожилые супруги.
Hiç konuşmuyorlardı.... Ama birbirleri hakkında sanki evliymişçesine çok şey biliyorlardı.
Но они знали друг друга всю жизнь, почти столько же, сколько вы и я.
Fakat birbirlerini doğdukları günden beri tanıyorlar, tıpkı seninle benim gibi.
Они знали друг друга?
Tanışıyorlar mıydı?
Они знали друг друга.
- Birbirlerini tanıyorlar.
Вероятно, они знали друг друга, еще когда были детьми.
Büyük ihtimal birbirlerini çocukluktan beri tanıyorlardı.
Я не знаю. Они знали друг друга с детства.
Bilmem, galiba çocukluktan beri birbirlerini tanıyorlar.
Так можно доказать, что они знали друг друга.
Birbirlerini tanıdıklarını kanıtlayabiliriz.
Было похоже, что они знали друг друга?
Birbirlerini tanıyor gibi mi görünüyorlardı?
Значит вот откуда они знали друг друга.
Demek birbirlerini bu şekilde tanıyorlardı.
Думаешь, они знали друг друга?
Birbirlerini tanıdıklarını mı düşünüyorsun?
Я думаю, они знали друг друга.
Bence birbirlerini tanıyorlardı.
Они знали друг друга.
Birbirlerini tanıyorlarmış!
Может, связь была между Роном и Марком. Они знали друг друга каким-то образом.
Belki de Ron and Mark arasında bir bağlantı vardı.
Может, они знали друг друга.
Belki de birbirlerini tanıyorlardı.
Ладно, но то, что они знали друг друга, может ничего и не значить.
Pekâlâ, peki ya hepsi birbirlerini tanıyorlarsa, bilirsin ya?
Шэнк и Джереми Томпсон занимались вместе борьбой в школе. Они знали друг друга.
- Shank ve Jeremy Thompson lisede birlikte güreşmişler.
Твоя жена и мой брат... Они знали друг друга.
Karınız ve kardeşim birbirlerini tanıyorlardı.
Хорошо, то есть они знали друг друга?
Yani, Onlar birbirlerini tanıyorlardı?
Они знали друг друга.
Birbirlerini tanıyorlar.
Они знали друг друга.
Tanışıyorlarmış.
Юсеф, они знали друг друга.
Tanışıyorlarmış Yusuf.
ћы предполагаем, что ѕ " полицейский, ƒельгадо тоже, так что, возможно, они знали друг друга.
Delgado da polisti. Belki birbirlerini tanıyorlardı.
Они знали друг друга до начала исследования?
Çalışmaya katılmadan önce birbirlerini tanıyorlar mıydı?
Они знали друг друга до того как ты родилась?
Sen doğmadan önceden tanışıyorlar mıymış?
Бет связывается с тобой. Потом Сэмми оставляет сообщение для Бет, то есть они знали друг друга.
Beth seninle iletişime geçiyor, sonra Sammy Beth'e bir mesaj gönderiyor.
Да, но возможно они знали друг друга, и возможно, что это совпадение, но Сэм указал на фотографию Гейба.
Evet ama birbirlerini tanıyor olabilirler. Bu da bir tesadüf olabilir. Ama Sam onun resmini gösterdi.
Знаешь, Донна, они знали друг друга еще до того, как встретили нас.
Biliyorsun, Donna onlar birbirini bizim tanıdığımızdan daha çok tanıyorlar.
Они разговаривали, коп и тот мужик, что его застрелил. - Так они знали друг друга?
Onlar konuşuyordu polis ve polisi vuran adam.
Мои родители ходили в одну школу... но тогда они даже не знали друг-друга,
Annemler aynı liseye gitmiş ama o zaman birbirlerini hiç tanımıyorlarmış.
Они знали, что предназначены друг для друга.
Birkaç koklamadan sonra birbirlerine ait olduklarını anlamışlardı.
Он всегда был рядом, но они едва знали друг друга.
O etraftaydı, ama birbirlerini hiç tanımıyorlar.
Они хотели, чтобы это пленка свидетельствовала о том, что они не знали друг друга.
Bu kaseti birbirlerini daha önceden tanımadıklarına. kanıt olarak yapmışlar.
- Да, они хорошо друг друга знали.
- Evet, birbirlerini iyi tanırlarmış.
Ее обслужил официант в "Веnnigаn's" и к концу обеда они оба знали, что нашли друг друга.
Bir adam onu Bennigan'da bekliyormuş ve yemeğin sonuna kadar ikisi de birbirlerini bulduklarını biliyorlarmış.
Может быть, они друг друга знали?
Belki birbirlerini tanıyorlardır.
Они все хоть немного знали друг друга.
Belli belirsiz de olsa, hepsi birbirini biliyormuş.
Это не означает, что они не знали друг друга.
Bu, birbirlerini tanımadıkları anlamına gelmez.
Значит, Брент Дандас и Брайан Янг не просто знали друг друга. Разумно полагать, что они были друзьями.
Brent Dundas ve Brian Young'ın birbirlerini tanımalarının yanı sıra onların yakın arkadaş olduklarını düşünmek çok mantıklı.
Они знали друг друга.
Birbirlerini tanıyorlardı.
Ясно, так они либо знали друг друга, либо один пытался угнать машину второго?
- Yani ya birbirlerini tanıyorlar ya da biri ötekinden çaldı. - Tanışıyor olmaları lazım.
И в то же время, отделенные друг от друга 4,5 тысячами миль, они не знали о существовании друг друга.
Ancak şimdilik aralarında 725,000 km vardı ve iki ülke de diğerinin varlığından habersizdi.
Не то, чтобы они не знали друг друга.
Birbirlerini tanımayacak değiller ya.
Он сказал, они едва знали друг друга.
- Birbirlerini tanımadıklarını söylemişti.
Скажите, если вы знали, что они ищут друг друга, почему вы скрыли правду от них?
Oğluyla seni bir filmde gördüm. Birbirlerini aradıklarını biliyordun. Neden onları ayrı tuttun?
Они не только знали друг друга, возможно они были любовниками.
Sadece tanımadığı yalanını değil, onunla seks yapmadığı yalanını da.
Как двое лучших друзей смотрели друг другу в глаза, они знали, что это может быть конец долгого пути, но они также знали, сколько они значили друг для друга, и хотя ни один не могу сказать этого вслух, они оба думали...
İki arkadaş bunun yolun sonu olduğunu, biliyorlarmış gibi birbirlerinin gözlerinin içine baktı, ama ayrıca birbirleri için ne kadar çok şey ifade ettiklerini biliyorlardı, hatta ve hatta birisi yüksek sesle söylemese de, ikisi de şunu düşünüyordu...
Еще 24 часа тому назад эти два человека не знали друг друга, а сейчас они работают вместе.
Son 24 saate kadar bu iki adam birbirini tanımıyordu ama artık birlikte çalışıyorlar.
Мы искали признаки того, что они с Риком знали друг друга.
Rick ile birbirlerini tanıdıklarına dair bir ipucu arıyoruz.
Они друг друга знали?
Derek ve Kate birbirini tanıyor muydu?
- Ну, они примерно одного возраста, но друг друга они не знали, общих интересов нет, друзей тоже, вообще никак зацепок.
- Neredeyse aynı yaştalar ama birbirlerini tanıdıklarına dair bir şey yok ortak bir ilgi alanı yok, ortak arkadaş yok, hiçbir bağlantı yok.
Мы не знали, что они найдут друг друга.
- Birbirlerini bulacaklarını bilmiyorduk.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]