Чтобы узнать правду translate Turkish

и использовать наши компьютеры, чтобы узнать правду. Это гордые люди.

Bunlar gururlu insanlar kendi gelenek ve hukukları var.

Но чтобы узнать правду, нам необходимы как воображение, так и доля скептицизма.

Fakat, gerçegi bulmak için hem hayal etmeli hem de süpheci olmaliyiz.

Мы должны забрать его на допрос, чтобы узнать правду.

Bu yüzden işbirlikçi olunuyorsa o zaman ben de gangsterim.

Чтобы узнать правду.

Gerçeği öğrenmek için.

Я почти махнул рукой на то, чтобы узнать правду от вас, Гарак.

Senden gerçekleri öğrenmeye çalışmaktan vaz geçmek üzereydim, Garak.

Я пришел сюда, чтобы узнать правду.

Ally, buraya gerçeği öğrenmek için geldim.

Это было давление на свидетеля, чтобы узнать правду.

Tanığa doğruyu söylemesi için baskı yapıyordum.

И иногда нужно надавить, чтобы узнать правду даже если это больно.

Ve bazen gerçeği elde etmek için biraz zorlamanız gerekebilir bu insanları incitse bile.

Тебе придётся его нарушить, чтобы узнать правду.

Öyleyse gerçeği öğrenmek için o kuralı çiğnemek zorundasın.

- Речь о том, чтобы узнать правду.

- Konu gerçeğe ulaşmak? - Ne gerçeği?

Они были введены... Правящая элита , чтобы помешать вам Чтобы узнать правду.

Gerçeği öğrenmenizi engellemek için elit tabakadan belli başlı idareciler tarafından ilan edildiler.

Получается, надо жить, чтобы узнать правду.

Bunu öğrenmek için yaşaman gerektiği ortaya çıktı.

Давай не будем ждать, чтобы узнать правду

Bunu öğrenmek için beklemeyelim.

Может, используем печальные события, чтобы узнать правду?

Bu üzüntüyü, sizden gerçekleri koparmak için kullanalım, olur mu?

Смесь пентотала натрия и некоторых других компонентов, действует эффективно для того, чтобы узнать правду.

Sodyum pentothal ve benim bulduğum bazı maddelerin karışımından oluşuyor gerçeği bulmakta oldukça etkili.

А Наоми - она заслуживает того, чтобы узнать правду.

Ve Naomi, gerçeği bilmeyi hakkediyor.

Чтобы узнать правду о своем отце, ты должен проникнуть в мозг Браунинга в одиночку.

Baban hakkındaki gerçeği öğrenmek için Browning'in zihnine tek başına girmelisin.

Ну, я здесь, чтобы сказать тебе , что ты нужен ему, чтобы узнать правду, не важно какую.

Buraya gelmemim sebebi ; ne olursa olsun, senden gerçeği bulmanı istediğini söylemeye geldim.

Лоис, мне жаль, что она всадила ручку тебе в руку чтобы узнать правду.

Lois, gerçeğin ortaya çıkması için eline kalem batmasına üzüldüm.

Все сегодня здесь, чтобы узнать правду, А сейчас тушим свет, и смотрим видео.

Bu gece sizlere bazı şeyler göstereceğim. Şimdi ışıklar kapatıp, videoyu açalım.

Но он продолжал спрашивать меня о своем отце, и я думала, что он достаточно взрослый, чтобы узнать правду.

Ama babası hakkında soru sorup duruyordu ben de gerçeği bilecek kadar büyük olduğunu düşündüm.

Другие тоже заслуживают того, чтобы узнать правду!

Diğerleri de gerçeği öğrenmeli.

Я использую всю свою власть, чтобы узнать правду.

Gerçeği öğrenmek için tüm gücümü kullanacağım.

Но единственный способ, чтобы протянуть достаточно долго, чтобы узнать правду, согласиться на лечение.

Ama gerçeği öğrenecek kadar uzun yaşaman için tedaviyi kabul etmen gerek.

Шарлотта заслуживает того, чтобы узнать правду.

Charlotte gerçeği bilmeyi hak ediyor.

Как только он подобрался слишком близко к тому, чтобы узнать правду о Ханне. она убила его.

Hannah'yla ilgili gerçeği öğrenmesine az kala Hannah onu öldürdü.

чтобы узнать правду о своей смерти?

Gerçekten ölümün hakkındaki gerçekleri öğrenmeye mi geldin?

Я пришел не только, чтобы узнать правду но и попросить тебя отпустить его.

Sadece gerçek için değil aynı zamanda artık vazgeçmeni istemek için geldim.

Мы все здесь, чтобы узнать правду.

Hepimiz gerçeği bulmak için buradayız.

Ты говоришь, он должен настоять на том, чтобы узнать правду.

Gerçeği ondan talep etmeli diyorsun.

Я здесь для того, чтобы узнать правду.

Buraya gerçeği bulmaya geldim.

Эй, она заплатила нам, чтобы узнать правду, это именно то, что мы делаем.

Hey, bize gerçeği bulmak için ödüyor tam olarak yapacağımız da bu

Мы чуть-чуть поиграем. Чтобы узнать правду

Gerçeği öğrenmek için küçük bir oyun oynayacağız.

Проблема не в том, чтобы узнать правду.

Gerçeği duymak sorun değil.

Мы знаем, что она была близка к тому, чтобы узнать правду.

Kadının doğruyu öğrenmeye yakın olduğunu biliyoruz.

Меня нанимают, чтобы узнать правду.

Beni genelde bir şeyleri bulmam için tutarlar.

Иногда нужно преодолеть боль, чтобы узнать правду.

Bazen gerçeği öğrenmeni sağlıyorsa acı iyi bir şey olabiliyor.

И сделаю все возможное, чтобы узнать правду о гибели вашего друга / члена семьи / домашнего любимца.

Arkadaşınızın / Aile bireyinizin / Evcil hayvanınızın ölümünü aydınlatmak için elimden gelen her şeyi yapacağım.

Чтобы ты могла узнать правду о своей смерти?

Ölüm nedenini kendin öğrenesin diye mi?

Испытания были предназначены выяснить, когда симмерийцы станут достаточно развитыми, чтобы узнать о нас правду.

Testler Cimmerialılar'a gerçekte ne olduğumuzu anlamaları için dizayn edildi..... yeterince ilerleyince bizi görebilmeleri için.

чтобы они остались у тебя и ты могла бы узнать всю правду.

Sana geçmişimizi vermek için, artık bunları almanı istiyorum.

Пора узнать, чтобы ты знал правду о твоей матери.

Annen hakkında gerçekleri öğrenmenin zamanı geldi.

После того, как ты проверил подделку, чтобы узнать сказал ли я правду, кто-то другой также проверил ее.

Siz doğru söylediğimi öğrenmek için onlara baktıktan sonra, bir kişi daha kontrol etti.

- Я здесь, чтобы... узнать правду.

- Ben de buraya-- -... gerçeği bulmaya geldin.

Она не хочет, чтобы я был шпионом, но папа поручил мне найти нашу маму, узнать правду.

Ajan olmamı istemiyor. Ama babam annemi bulma ve gerçeği öğrenme görevini bana verdi.

Узнать правду, о том кто ты на самом деле, о том, кого ты возможно и сам всегда знал, том кому ты должен верить, чтобы исполнить предначертанную судьбу.

Aslında kim olduğun gerçeğini öğrenmen belki de en başından beri farkında olduğun gerçeği kaderini izlemen için inanman gereken gerçeği.

" € сделаю все возможное, чтобы узнать всю правду.

Telafi edebilmek için de elimden gelen her şeyi yaparım.

Чак пытается узнать правду о своём настоящем отце, а я пытаюсь накопать что-нибудь о его псевдо-матери Диане, чтобы выгнать её из "Наблюдателя".

Biliyorsun, Chuck gerçek babası hakkındaki gerçeği arıyor ve ben de onun sahte annesi Diana'nın kirli çamaşırları için araştırma yapmaya çalışıyorum ki böylece onu "Spectator" dan ayrılmaya zorlayabileyim.

И чтобы это сделать, мне нужно узнать от вас правду.

Ama bunu yapmamız için bana doğruyu söylemen gerek.

А теперь ФБР хочет засадить меня, чтобы вы не смогли узнать правду!

Şimdi de FBI gerçekleri öğrenmenizi engellemek için, bana iftira atmak istiyor.

Ты просто так говоришь, чтобы не дать мне узнать правду.

Gerçeği ötbas etmek için böyle söylüyorsun.