Правду говорят translate Turkish

Они правду говорят?

Söyledikleri doğru mu?

Что ж, правду говорят.

Haklılardı.

Знаете, правду говорят о полных.

Tombullar hakkında söylenenler çok doğru.

Правду говорят : нельзя встречаться с кумирами, вас ждет одно лишь разочарование.

Dedikleri doğruymuş... idollerinle asla tanışmamalısın, yalnızca hayal kırıklığına uğrarsın.

Видимо правду говорят : сильные руки при сильном интеллекте.

Elleri güçlü olanın beyni de güçlüdür derler.

А ведь правду говорят.

Hep dedikleri doğruymuş.

Знаешь, а ведь правду говорят.

Bilirsin, söylenenler doğrudur.

А это правду говорят в рекламе?

Reklamında söylenen şey doğru mu?

Знаешь, видимо, правду говорят, что слишком громкая музыка может повредить барабанные перепонки.

Yüksek sesle müziğe maruz kalmanın kulak zarını zedelediği doğru olsa gerek.

Правду говорят.

Söylenenler doğru.

Правду говорят.

Söylenenler doğruymuş.

Значит, правду говорят.

Doğru söylüyorlarmış.

Да, правду говорят - "яблоко от яблони не далеко падает"!

Sanırım bir elma ancak elma ağacından düşer.

Думаю, правду говорят, что дети должны быть там, где их дом.

Galiba söyledikleri doğru. Çocuklar, evleri neredeyse orada olmalı.

Правду говорят - нечисто вы играете.

- Neden ki? - Hile yaptığınız çok açık.

- Значит, про вас правду говорят. - Вы - наркоманы.

İnsanların hakkınızda dedikleri doğru, siz keşsiniz.

Правду говорят : Три беды приходят вместе.

Şey, kötü şeyler üç kez olur derler.

Слухи правду говорят.

Söylentiler doğru.

- Очевидно, правду говорят

Görünüşe bakılırsa dedikleri şey doğru.

Правду говорят, что за рубежом становишься патриотом.

İnsanın yurtdışına çıkınca memleketini özlediği doğruymuş.

Я верю, что они говорят правду.

Onların doğruyu söylediklerine inanıyorum.

всегда ли гипнотизируемые говорят правду?

"Hipnotize edilmiş insanlar hep doğru mu söyler?"

Белоногие всегда говорят правду, а черноногие лгут.

Beyaz ayak her zaman doğruyu söylermiş, Siyah ayak da hep yalan söylermiş.

- Они сказали, что говорят правду.

- Gerçekleri söylüyoruz dediler.

- Правду о тебе говорят?

- Hakkında duyduğum doğru mu?

Хромоногие всегда говорят правду.

Topallar hep doğruyu söyler!

Я спросил тебя... почему люди иногда не говорят правду?

Sana insan neden gerçeği söylemez diye sordum?

Убеждён, потому что, видите ли, люди любят говорить и, делая это, они говорят правду.

Çok eminim çünkü insanlar konuşmayı sever. Konuşurken, gerçeği söylerler.

Американцы говорят правду своим больным.

Amerikalılar hastalarına söylüyor.

Мы должны рассказать вам правду потому что Минбари никогда не говорят всей правды.

Size gerçeği söylemek zorundayız çünkü Minbariler kimseye gerçeğin tamamını anlatmazlar.

Хотя я не часто соглашаюсь с майором и вашим отцом, и их слова редко заслуживают полного доверия, но на сей раз оба они говорят правду.

Binbaşıyı ve babanı nadiren tam güvenilir bulsam da bu kez ikisi de doğruyu söylüyor.

Всегда говорят правду - хочешь ты или нет.

Sevsen de sevmesen de her zaman doğruyu söylerler.

Обычно в бытовых ситуациях женщины часто не говорят правду, но вы не бойтесь мне рассказать.

Çoğu kez aile, içi şiddet olaylarında... genç kadınlar konuşmaya çekinirler. Benimle konuşmaktan çekinmeyin.

Мои друзья говорят правду, Саймон.

Dostlarım doğruyu söylüyor, Simon.

- Может, они говорят правду.

- Belki de doğru söylüyorlardır.

Дети, которые не говорят правду, попадают в Лимб.

Doğruyu söylemeyen çocukların çıkmaza giderler.

Они говорят правду.

Gerçeği anlatacaklar.

Смеяться стоит только над теми педиками, которые не говорят правду.

Sadece gerçeği söylemeye cesaret edemeyen ibnelere gülüyorlar.

Они говорят правду?

Söylediklerimizin hepsi doğrumu?

Да, они говорят правду. Но оно будет готово вовремя?

Hepsi.

А лучшие друзья обычно говорят правду, а ты не сказал.

Ama dostlar sadık olmalıdır ve sen olmadın.

( а в Рождество говорят правду ) :

( VE NOEL'DE YALAN SÖYLENMEZ )

К счастью, в нашей стране есть средства массовой информации, которые говорят правду.

Neyse ki ülkemizde gerçeği söyleyecek bağımsız medya var.

Дети и пьяные говорят правду, не так ли?

Çocuklar ve sarhoşlar yalan söylemezler, değil mi?

Правду ли говорят : "Если не вставлять - можно потерять"?

Kullanmazsanız kaybolurmuş. Doğru mu?

Я знаю, что положение чрезвычайное, ходит много слухов, но... они говорят правду?

Olağanüstü hal ilan edildi biliyorum ve ortalıkta bir sürü dedikodu dolaşıyor.

Глаза могут обманывать, улыбки могут лгать, но туфли всегда говорят правду.

Gözler yanıltabilir, gülüşler yalan söyleyebilir ama ayakkabılar her zaman dürüsttür.

Тогда многие начинают жульничать. Песни говорят всю правду, когда они сентиментальны.

Bana göre şarkıların hepsi doğruyu söyler, özellikle duygusal şarkılar.

Правду про тебя говорят.

Senin hakkında söylenenler doğruymuş.

Незнакомые люди, пусть говорят, но я знаю правду.

Bir kadını incitemeyecek kadar kibar biri olduğunu hiç kimse bilemez.

Кажется, говорят правду - яблочко от яблоньки...

- Aman Tanrım. Şu söyleyiş doğru çıktı gibi : Anasına bak, kızını al.