Я задал вопрос translate Turkish

- Не пытайся шутить, я задал вопрос.

Komik olma. Sana bir soru sordum.

Я задал вопрос нашему славному кесарю но, боюсь, это было ошибкой.

Şanlı Sezar'ımız ile ilgili bir konuyu açmam lazım ama hata yapmaktan korkuyorum.

Я задал вопрос!

Orada neler yapılıyor dedim.

Я задал вопрос.

Sana bir soru sordum.

Я задал вопрос.

Size bir soru sordum!

Кажется, я задал вопрос.

Bir soru sordum, değil mi?

Я задал вопрос, сэр, и хотел посмотреть на вашу реакцию, вот и всё. "

Size sadece bir soru sordum efendim, tüm bilmek istediğim bunu gördüğünüzde neler hissettiğinizdir. "

- Я задал вопрос.

- Sadece bir soru soruyorum.

Я задал вопрос и не заслужил ответа?

Sana bir soru sordum. Bir cevabı hak etmiyor muyum?

Я вам задал вопрос.

- Evet, konuş bakalım. - Sana bir soru sordum.

- Я задал Вам просто вопрос :

Basit bir soru sordum!

- Я просто задал вежливый вопрос.

- Sadece uygarca bir soru sordum.

Так мне и надо, раз я задал прямой вопрос.

Ettiğimi buldum işte, açıkça bir soru sormakla.

Я задал тебе вопрос.

Sana bir şey sordum.

Я уже задал вопрос.

- Bir tek soru sordum.

Я просто задал ему вопрос о содовой. Свиньи, картошка, и всё такое.

Gazoz, domuz ve patatesle ve başka şeylerle ilgili birşeyler soruyordum.

Я задал тебе простой вопрос.

Sana adil bir soru soruyorum.

- Я задал вопрос.

- Sadece bir kaç soru soruyorum.

Один вопрос я ей так и не задал :

Ona söylemediğim başka bir şey vardı.

Да я просто по-дружески задал вопрос.

Sadece dostça bir soruydu.

Я задал вам вопрос, сэр.

- Size bir soru sordum!

Это другой вопрос, госпожа Вальнер, которого я вам пока не задал.

O başka bir konu, Bayan Wallner. Ben size o soruyu sormadım.

Тогда... Я наклонился к ротовому отверстию и задал вопрос.

Ben de agzina dogru yaklasip sebebini sordum.

Я думаю, что мои друзья покинули зону задолго до того, как ты задал мне вопрос.

Bence arkadaşlarım sen bana sorular sormadan çok önce bölgeyi ter etmişler.

Я задал вам вопрос.

Sana bir soru sordum.

Пацан, я задал тебе вопрос.

Sana bir soru sordum evlat.

Этот вопрос я только что задал компьютеру, доктор.

Bilgisayarlara yükledim.

Я тебе вопрос задал.

Bir soru sordum.

- Я вопрос задал, сучара! Где ты был?

- Bana cevap ver orospu çocuğu, neredeydin

Присядь. Я рад, что ты задал мне этот вопрос. А причина, почему я рад в том, что если бы ты спросил Симонса или Брэдли,..

Bu soruyu bana sormana sevindim çünkü eğer Simons ya da Bradlee'ye sorsaydın sana şöyle derlerdi :

Я просто задал Вам вопрос. Ну, ходят слухи, что пока он был там, он расследовал дело Кеннеди.

Dedikodulara göre bir süredir Kennedy'i araştırıyordu.

Я не хотел вести пустых разговоров, но я задал ей старый глупый вопрос.

Söyleşi başlatmak istedim ama yeni benliğimi yine o eski aptal soruyu sorarken buldum.

Хантер, я задал тебе вопрос.

Hunter bir soru sordum.

Я вопрос задал!

Sana bir soru sordum.

Я задал тебе вопрос, чтобы ты на него ответил.

Bir soru sordum ve cevabını bekliyorum

- Я задал тебе вопрос

Sana bir soru sordum!

Сынок, я рад, что ты задал мне такой вопрос.

Bunu sorduğun için mutluyum oğlum.

Когда-то я задал тот же вопрос. Знаете, что мне сказали?

Bu soruyu ben de bir kez sormuştum ve bana ne dediler biliyor musun?

Альма, я задал тебе вопрос.

Alma, sana bir şey sordum.

Меня удивила эта просьба, но я задал Джесси всего один вопрос.

Davet beni şaşırtmış olsa da, Jessie'ye sadece bir soru sordum.

- Я задал тебе вопрос.

- Sana bir soru sordum.

Я задал Вам вопрос, кадет!

Subay Adayı, sana bir soru sordum!

- я задал простой вопрос.

- Çok sıkıcı be!

- Я задал тебе вопрос.

Sana soru sordum.

- Я тебе задал вопрос : ты женат?

Soru bu değildi.

Я знаю что будут моменты когда я буду сожалеть что задал этот вопрос, но....

Gelecekte sana bu soruyu sorduğum için pişman olacağım anlar olacağını biliyorum, ama...

— Я задал вам простой вопрос :

- Çok basit bir soru.

Я тебе задал вопрос!

Soruları ben sorarım!

Храбрый ли я? Смешно что ты вообще задал этот вопрос.

Cesur muyum, bu soruyu sorman bile manasız.

Я задал тебе невинный вопрос.

Sana sadece dostça bir soru sormaya çalışıyordum.

- Я задал вам вопрос!

- Sana bir soru sordum!