English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Я ] / Ясно одно

Ясно одно translate Turkish

155 parallel translation
Они не знают, что теперь делать с Мардж. Ясно одно, в такой ситуации они не возьмут ее в свою семью.
Bir kızı ailesinden ayıramazsın... ve sonra hayatını mahvemedezsin.
Из этого ясно одно : по расчётам нам следует...
Sonuçta, matematiksel olarak başka ihtimal kalmıyor...
Ясно одно - с ухудшением погоды проблемы здесь и в небе над нами только вырастут.
Bir şey kesin ; hava koşullarının kötüye gitmesiyle birlikte buradaki ve gökyüzündeki problem büyümeye devam edecek.
- Мне ясно одно, мистер Сладкий... Я Славньiй.
- Hayır, açık olan tek şey şu Bay Smilie.
Ясно одно, что это единственный звук в городе.
Tüm bildiğim, kentteki tek ses bu.
Мы не знаем, какие опасности нас ждут впереди, но ясно одно :
Ne gibi tehlikeler ile yüzleşeceğimizi bilmiyoruz ama açık olan bir şey var :
Ясно одно : эти 2 быка компостируют билеты в рай для подручных Микстера.
Kesin olan şu : 2 kişilik ekipler, Mickey için kaba kuvvet kullanıyor. "
Ясно одно - Наш путь не закончен.
Ama birşey çok kesin ; yolculuğumuz sona ermedi.
Но ясно одно.
Ama bir şeyden eminim.
Мне ясно одно :
Bazı şeyler katî.
Ясно одно :
Kes sesini!
Ясно одно... вы не выполняете свою работу как положено.
Ama en kötü olanı... işlerinizi düzgünce yapmıyor olmanız.
Ясно одно, неважно, что она распространяет, но он похитрее будет вируса сибирской язвы.
Belli ki, kadın her ne yayıyorsa şarbon virüsünden biraz daha marifetli.
В мире, где 34 000 детей умирают каждый день от бедности и от излечимых заболеваний и, где 50 % мирового населения живет меньше, чем на 2 доллара в день ясно одно — что-то очень неправильно.
Nasıl oluyor da, fakirlik ve iyileştirilebilir hastalıklardan dünyada her gün 34 bin çocuk ölebiliyor, ve nasıl oluyor da, dünya nüfusunun yarısı günde 2 dolardan daha azı ile yaşamak zorunda olabiliyor... Bir şey çok açık.
Было ясно одно - моя семья исчезла.
Bir şey açık. Ailem ortadan kayboldu.
Одно ясно : его здесь нет.
Bir gerçek var, o burada değil.
Я не могу объяснить более просто, но... есть одно правило - мы не можем ясно изъясняться, когда говорим о жизни отрешенно.
Söylemek istediğim şeyi net olarak ifade edemiyor olabilirim ama... İnsanı, düzgün bir şekilde konuşmaktan alıkoyan şey, yaşamdaki bu ikilemin farkında olmayışından kaynaklanmaktadır.
Ясно вижу я : мистер, миссис Айнсфорд-Хилл - средь трущоб в одной из нищенских квартир.
"Onu gözümde canlandırabiliyorum Olmuşken Bayan Freddy Eynsford-Hill " Bir dükkanın üstünde sefil küçük bir odada
Это не одно и то же, разве вам не ясно?
Bu aynı şey değil.
Одно ясно точно.
Bir şey çok kesin.
Ясно лишь одно :
Bir hafıza kaybı yaşadım, ve kolumu incittim. Bir şey çok açık.
Одно ясно.
Sadece tek bir şey net.
Но ясно было одно.
Fakat bir şeyden emindim.
Одно было предельно ясно.
" Ancak bir şey çok açık.
Одно ясно : Де Лафонтейнам надо сказать о результатах вскрытия.
Delafontaine'lere bunun artık bir cinayet davası olduğunu söylemeliyim.
Совершенно ясно, что эта каюта предназначена только для одного члена экипажа. Потому что здесь только одно спальное место.
Belli ki bu kamaralar bir kişilik efendim, bir tane uyuma yeri var.
Одно уж точно ясно he beat the hell out of anything he ever came across, screwed or fathered.
... rastladığı, düzdüğü veya babası olduğu herkesi öldüresiye döverdi. Eğer ben...
- Ясно только одно...
Kesin olan bir şey var.
По крайней мере, ясно одно.
Bir şey kesin.
Телевизионщик ясно расслышал одно слово.
Bu adam hakaret yağdırmaya başlamış.
И еще одно мне было ясно.
Ve açığa çıkan birşey daha vardı...
Я спасаю твою жизнь, для этого нам с тобой нужно слиться в одно, ясно?
Hayatını kurtarmak için buradayım. Ve bunu yapacaksam onu istememememelisin.
Ясно. Одно мы теперь знаем точно.
Pekala, artık kesinlikle bir şey biliyoruz.
Но я думаю, ясно нам лишь одно мы можем ожидать от вас великих свершений.
Ama sanırım sizden çok önemli şeyler bekleyebileceğimiz açık.
Ясно, что одной лишь славы явно недостаточно не так ли, мистер Поттер?
Belli ki şöhret her şey değil değil mi, Bay Potter?
А в данном случае, все очень ясно указывает на одно лицо.
Bu olayda da çok açıkça işaret edilen biri var.
Мы смотрим на вас и видим вас вместе, и это так это одно целое, ясно?
Size bakıyoruz, sizi beraber görüyoruz ve uyumlusunuz, anladın mı?
Хорошо, но одно предельно ясно, я пришёл в этот бар, но если где-то будет дешевле - я пойду туда.
Pekala, ama bir şey açık. Bu bara geliyorum, ama başka bir yerde daha ucuz olursa, oraya giderim.
Послушай, ясно только одно, что всем сейчас очень плохо.
Dinle, asla kolay olmayacak.
Но ясно, что какой-то одной сущности, которую только и можно было бы увидеть, нет.
Ama, tabii ki, ortada tek ve kesin bir gerçek yok.
Одно ясно точно. У нее плохой вкус в отношении мужчин.
İçkini iç ve ona git.
Но одно ясно.
Ama kesin olan bir şey var.
Если Доктор вернулся, если вы его видели, Роза, ясно лишь одно.
Eğer Doktor dönerse, eğer onu görürsen Rose kesin olan tek şey şudur...
Не знаю, миф ли снежный человек или чудовище, ясно одно : он любит спиртное.
İçkiye bayılır.
Одно ясно - тебе не по карману!
Bu soruyu soruyorsan, asla gücün yetmeyecek demektir.
Всем ясно, что наркотики могли попасть в кейс, только по одной причине, потому что Вы их туда подложили.
Hepimizin de bildiği gibi o uyuşturucunun o çantaya girebilmesinin tek yolu onları oraya senin koyman.
Встречаюсь то с одной, то с другой, никому ничего не обещаю, ясно?
Saha çalışması yapıyorum, seçeneklere açığım, anlıyor musun?
Ясно только одно.
Oluyor işte!
Одно уже ясно!
Bir şey daha.
Я и не хочу знать, как вы туда забрались но одно ясно, что это было опасно для жизни!
Hem o kadar yükseğe nasıl çıktığını da bilmek istemiyorum ama bir şey çok açık ; yapılan şey çok tehlikeli!
Ясно вам, Мистер Пропустил-Одно-Бы?
Anlıyor musun, Bay Şart Cümlesi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]