Bir de şimdi bak translate English
324 parallel translation
Beceriksiz küçük bir kızdı, bir de şimdi bak.
She was just a gawky little girl, but look at her now.
O zamanlar köyümüz mutluluk ve refah içindeydi.Bir de şimdi bakın.
There was a time when our village was prosperous and happy. Look at it now.
Bana bir de şimdi bak.
And look at me now.
Bir de şimdi bak bana.
You should see me now.
Bir de şimdi bak. Tamamen iyileştim.
Now look at me, I'm completely cured.
- Mükemmel! Bir de şimdi bak.
- Good, keep doing that.
Bir de şimdi bak, seni nasıl insanların arasında buluyorum. Ayyaş serseriler, esrarkeşler, kumarbazlar.
Now, when I find you here in the middle of who knows what kind of people... drunken bums, dope fiends, gamblers...
Ne delikanlıydı ama. Bir de şimdi bak ona.
- What a fine lad he was - look at him now
Bir de şimdi bak ona.
Look at him now.
Beş yıl boyunca kaydedecek tek bir veri olmamışken, bir de şimdi bak.
After that it had nothing to record for five years but now look.
Bir de şimdi bakın.
Now look at him!
Bir de şimdi bak, 200 dokuma tezgahının sorumlusu.
And here I am, responsible for 200 looms.
Ama bana bir de şimdi bak.
But look at me now.
- Bir de şimdi bak.
- Now look at it. - Yeah.
Bir de şimdi bakın.
Now look at us.
Bir de şimdi bak. Büyüdü evlendi ve kendi çocuğu var.
Look at her now all grown up and married and with a baby of her own.
Bir de şimdi bak. Mahvolmuşlar.
Now just look at them.
Ama bir de şimdi bak!
And now look at her!
"Bebeğim, bana bir de şimdi bak", deyip, bir yudum alıp lezzetliymiş gibi yapmanı istiyorum.
"And, baby, look at me now," then sip, go and say the flavour.
"Bak, şimdi de beni yapmayı hiç istemeyeceğim bir şeye zorluyor."
"Look, now he forces me into doing what I want the least."
Bir de şimdi bir bak.
Open range and 400 miles.
- Şu resme bak şimdi, bir de şuna.
- Look here upon this picture.
Şimdi bir de ötekine bak.
This was your husband. Look you now what follows.
Şimdi bir de bana bak.
Now, just look at me.
Bir de şimdi haline bak!
And look at you now!
Görünüşe bakılırsa, şimdi de elimizde Parkinson hastalığının klasik bir örneği var.
And here, we have, to all appearances a classical example of paralysis agitans.
Şimdi bir ona bak, bir de kendine.
Now look at him. Look at you.
Bak, bu yer bir zamanlar bizimdi ve şimdi de sizin.
You see, this place used to be ours, and now it's yours.
Bir de şimdi bak :
Look at them now :
Şimdi de ekibin menüden ordövr olarak seçtiği ilk parçaya geçelim... Bunun sıradan bir parça olmayacağı kesin. Ekibin yayından önce dediğine bakılırsa her şey olabilirmiş.
And now for the first item this evening on the Menu, the team have chosen as a little hors d'oeuvres an item and I think we can be sure it won't be an ordinary item in fact the team told me just before the show that anything could happen, and probably would
Bak kadın, bize bir servete mal oldun ve şimdi de bunaltıyorsun.
Maria... you've cost us a fortune and now you're suffocating us
Bak şimdi, evlilik Tanrı'nın buyurduğu kutsal bir kurumdur. Bu da demektir ki, nikah kıyıldı mı beni de, seni de, Charles'ı da aşar. İkinizden biri ölene dek geçerliliğini korur.
Now... marriage is a sacrament ordained by God.
Şimdi de uyanıp, yemyeşil, soluk bir suratla, neler yaptığına mı bakıyor?
And wakes it now to look so green and pale at what it did so freely?
Bak, şimdi de televizyona çıktı... Bir grup gazeteci onunla sesli röportaj yapıyorlar.
Well, now he's on television... and a committee of journalists are interviewing his voice.
Ben bunu, savaş zamanlarında kendi ailemle olan ilişkilerimde ve şimdi çocuklarımla olan ilişkilerimde hissediyorum. Bir bakıma, savaş zamanlarındaki şartları ne tasavvur edebiliyorlar ne de bunu yapmayı arzuluyorlar.
I mean, I feel this myself in my own relationship with my parents at the time of the war and with my children today, that, in a sense, they neither can nor wish to envisage the circumstances in which we lived in the war.
Baksana şimdi gelmişler bize bakıyorlar bir de.
Look, they're focusing on us now.
Onu en son gördüğümde, boyu dizime geliyordu ama bir de, şimdi bakın.
The last time I saw her, she came up to my knees, but look at her now.
Bir de şimdi bu büyük domateslere bak.
And now look at these big tomatoes.
Şimdi bir de şuna bak bakalım.
Now, try this on for size.
Şimdi, ara sıra hayır diyor diye düşünüyorsunuzdur özellikle Pete beni bir bombaya bakıcılık yapmam için okyanusun ortasına bırakmak istediğin de.
Now, you'd think I'd say no once in a while, especially when pete wants to put me in the middle of the ocean to babysit a bomb.
Şimdi, sorununuza bir de bu yönden bakın.
Now, look at your problem this way.
-... bir de şimdi bak!
My little Natalie and my little Nicola and now look at'em.
Şimdi bakın, bir parça ip veya tel alıp boğmadıysanız ikiniz de temizsiniz.
Now look, unless one of you two guys took a piece of rope or a piece of wire and strangled this guy, you're both in the clear.
Şimdi bakın bir de.
Well, look at me now.
Geçmişte size eziyet ettiğimi düşünüyorsanız küçük dostlarım, bir de şimdi yapacaklarıma bir bakın.
If you think I tormented you in the past, wait until you see what I do with you now.
Şu resme bak şimdi bir de şuna.
Look here, upon this picture, and on this.
Güzel. Şimdi o ufaklığa bak ve, "Bir bayanın yanındayken uslu durmalısın," de.
Now look directly down at that little guy and you say, "You must behave yourself when you're in the presence of a lady."
Bir de simdi bak.
But look at you now.
Ama ben de cehennemden gelen bir profesyonelim.. bak şimdi.
But I'm one hell of a professional too. Watch me!
Şimdi, bir de şunlara bak. Bak, Sosyal Hizmetler, yetimlerinin detaylı kayıtlarını güzel tutuyor.
See, Social Services keeps pretty detailed records of their orphans.
- Bir de "The Searchers" ın Ethan Edwards'ına bakın şimdi.
- [Bugle ] - [ Gunshots] - Now look at Ethan Edwards of The Searchers.
bir defa 29
bir de bana sor 80
bir de 274
bir de bu 17
bir de bu var 20
bir deneyelim 58
bir dene 145
bir derdin mi var 39
bir değişiklik var mı 16
bir deneyelim bakalım 17
bir de bana sor 80
bir de 274
bir de bu 17
bir de bu var 20
bir deneyelim 58
bir dene 145
bir derdin mi var 39
bir değişiklik var mı 16
bir deneyelim bakalım 17
bir deneyin 26
bir dene bakalım 29
bir de ben deneyeyim 31
bir deneyeyim 52
bir de şöyle düşün 17
bir de şuna bak 16
bir değil 26
şimdi bak 99
şimdi bakalım 64
şimdi bakın 38
bir dene bakalım 29
bir de ben deneyeyim 31
bir deneyeyim 52
bir de şöyle düşün 17
bir de şuna bak 16
bir değil 26
şimdi bak 99
şimdi bakalım 64
şimdi bakın 38
bir dakika 5689
bir dakikaya geliyorum 18
bir dilek tut 57
bir dakika sonra 23
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir dakika bekle 619
bir daha asla 148
bir daha yapma 24
bir dakika bekler misiniz 17
bir dakikaya geliyorum 18
bir dilek tut 57
bir dakika sonra 23
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir dakika bekle 619
bir daha asla 148
bir daha yapma 24
bir dakika bekler misiniz 17