Yat artık translate English
443 parallel translation
Git yat artık.
Go and sleep it off.
Yat artık.
Go to bed.
Saçmalama, yat artık.
Forget about him and get to bed.
- Sen yat artık canım.
- Darling, please go to sleep.
Git yat artık!
Crawl back in your sack.
Sen yat artık.
You must go to bed now.
Hadi hatırım için git yat artık.
Will you do me a favor and run along to bed?
- Soba. Git de yat artık.
For everyone could recognize it.
Hadi yat artık.
Go to bed.
Kes artık, şu saçmalığı, Yat artık.
Stop that nonsense and go to bed.
- Ne olur, yat artık.
- Please, go back to bed.
Git yat artık, küçük kız.
Go to bed, little girl.
- Yat artık, zenci.
- Darkie, go to your bed.
- Hadi yat artık.
- Now go to sleep.
Sen yat artık.
Go to bed.
Kes ve git yat artık.
Knock it off and hit the sack!
Ateşin üzerine düşmeden gidip yat artık!
Get to bed before you fall over the fire.
Yat artık, Emil.
Go to bed, Emil.
Saçmalama da yat artık.
Don't talk bullshit. Sleep.
Artık bir yatım var.
Now I've got a yacht.
İzin verirsen, onu yatırayım artık.
I think I'll put him to bed now, if you'll excuse me.
Artık etrafta dolaşıp önüme gelen yerde yatıyorum.
So now I just wander around and sleep wherever I am.
Siz artık yatın.
You'd better get to bed.
Neyse... Ben artık yatıyorum.
Well... i think i'm going to sleep now.
- Hadi, artık yatıyorsun.
- Now, get to bed.
Oh, yat artık.
Oh, go to bed.
Bir paçavra gibi yerde yatıyordu. Yeter artık!
And there he was, limp, like a rag.
Pekala, ben artık yatıyorum. Hepinize iyi uykular.
Well, I'm going to bed now, and I hope to sleep well.
Artık güvenlikle yatıp kalkacaksın.
Now you gotta live and breathe security.
Bay Windhäuser, rahatça yatıp uyuyabilirsiniz artık.
Now, Herr Windhäuser, you can go to bed without any worry.
- Artık bu küçükleri yatırmanın zamanı. - Bu kadar erken mi?
Now it's may be time to put these little girls to bed.
Üçüncüsü ise yatıyordu ve artık onu beklemiyordu.
And a third one was laying down and didn't wait for him anymore.
Artık yat sen.
You better go to bed.
Artık var olmayan dünyanın kalıntıları ayaklarının altında yatıyordu.
THEY LIE AT HIS FEET AS BATTERED MONUMENTS TO WHAT WAS, BUT IS NO MORE.
Artık sinemayla yatıp sinemayla kalkar oldular!
He lives on bread and movies!
Her gece yatağa yatıp bunun böyle olmaması için dua ettim ama artık biliyorum bu böyle...
I lie in bed night after night, praying that it isn't true. But I know about it now.
Yatır yere artık, Guido!
Choke him down, Guido!
- Artık yatın.
- You go to bed now.
Benim kapımın önünde yatıp kalkan dolar severler belkide artık sizin kapınızın önünde yatıp kalkmaya başlamışlardır.
I was afraid perhaps that some of the dollar patriots who are sleeping on my doorstep might have been sleeping on yours.
Artık yarından korkmadan yatıp uyuyabilirim.
Now I can go to bed without dreading tomorrow.
Yat uyu artık.
Go to bed and sleep it off.
İnsanlar artık paralarını bankaya yatırıyorlar, evde az bir nakit bırakıyorlar.
The banks aren't helping with their small accounts.
Hadi artık yat, Yuri.
Will you lie down then, Yuri?
Artık pijamayla yatıyor.
He sleeps in pyjamas now.
Yat artık.
- You'd better get to bed.
- Yatın artık.
- Just go to bed, both of you.
Memnuniyetle duyuruyorum ki 12 milyon dolarlık gider azalması artı 7,5 milyon Alman markı geri ödeme ve 3,75 milyon tercihli hissenin 7,5 milyonluk yönetim yedeğine eklenmesi artı 11.500 liret yükselen harcama marjı ve 10 milyon sterlinlik sermaye yatırımı sayesine firma geçen yıl tam bir şilin kâr etmiştir.
I have great pleasure in announcing that owing to a cutback on expenditure of $ 12 million plus a refund of 7.5 million Deutschmarks and adding the debenture preference stock of 3.75 million to the director's reserve currency account of 7.5 million plus an upward expenditure margin of 11,500 lira due to a rise in capital investment of 10 million pounds this firm last year made a complete profit of a shilling.
Artık gidip yat ve orada kal.
Now go to sleep and stay there.
Artık yat yerine.
Now get back into bed.
Evet. 200 milyon artık 40 milyon da beklenmeyen olaylar için yatırım yaptık.
Yes. We invested 200 millions plus 40 for unexpected events
Eğer paramızı devlet tahviline yatırırsak belki birkaç bin ruble artırabiliriz, böylelikle Finlandiya'da bir yazlık satın alabiliriz.
If we then invest our capital in bonds, we should probably have a surplus over of several thousand roubles, with which we could buy a summer cottage in Finland.
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık var 39
artık çok geç 412
artık her şey bitti 29
artık senin 35
artık korkmuyorum 38
artık gidebiliriz 26
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık değilsin 23
artık gidebilir miyim 65
artık çok geç 412
artık her şey bitti 29
artık senin 35
artık korkmuyorum 38
artık gidebiliriz 26
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık değilsin 23
artık gidebilir miyim 65