English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ D ] / Dört beş

Dört beş translate French

2,917 parallel translation
Ve bir, iki, ve kalça, dört beş, altı ve yedi, sekiz.
Et 1, 2, et hanche, 4, 5, 6 et 7, 8.
Üç dört beş... Tamam.
Trois.
Beş, dört, üç...
Cinq, quatre, trois...
Ki bu önceki dört taneyle birleşince beş eder.
Que tu ajoutes aux quatre autres, ça fait cinq.
bir... iki... üç... dört... beş... alti..
Un... deux... trois... quatre... cinq... six...
bir... iki... uc... dort bes... alti... yedi... sekiz dokuz... on.
- Un... deux... trois... quatre Cinq... six... sept... huit Neuf... dix.
Yağlı güreş için sadece dört buçuk hafta yetecek petrol vardı. Ama beş yüz yıl dayanmış!
Il que pour quatre semaines et demie de lutte dans l'huile, mais
Bir, iki, üç, dört, beş.
Un, deux, trois, quatre, cinq.
... beş, dört, üç...
Arrêtez de compter!
Üç, dört, beş, geçişten 2000 rupi al altı, yedi...
Passez par la case départ, touchez 2 000 roupies.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı...
Un, deux, trois, quatre, cinq, six...
Ne? - Beş. - Dört, üç.
- Cinq, quatre, trois...
Beş, dört, üç...
- Cinq, quatre...
İlk başta söylemek istemedi ama sonunda zaten benim bildiğim durumu doğruladı en hızlı ilerleyen vakalarda hasta kendini dört ya da beş yıl içinde bunamayla birlikte tamamen felç olmuş bir şekilde bulabilir.
Au départ, il n'a pas voulu répondre, mais il a finalement confirmé ce que je savais déjà. Dans les cas extrêmes, un patient peut se retrouver complètement paralysé avec une démence avancée en quatre ou cinq ans.
Dört gün önce hesabından beş milyon nakit para çekmiş.
Il a fait un retrait il y a 4 jours, 5 millions en cash.
Çocuklar, hikâyenin bu kısmına kadar beş kişilik küçük grubumuzdaki dört kişinin tuhaf ama benzer dublörlerini bulmuştuk.
Les enfants, à ce moment de l'histoire, on avait trouvé des sosies. Des sosies étranges mais géniaux, de quatre d'entre nous.
Ölüm döşeğinde, babamın dört, beş yıl sonra bana bakıp, "işte, işte yetiştirdiğim adam bu."
Je veux que mon père, sur son lit de mort... d'ici quatre ou cinq ans... me regarde et dise : " Ça...
Dört belki beş maktul.
Quatre, peut-être cinq meurtres.
belki dört belki beş tane.
Ils étaient quatre, peut être cinq.
Üç, dokuz, yedi, bir beş, altı, dört, yedi, beş altı, altı, dört...
Trois, neuf, sept, un, cinq, six, quatre, sept, cinq, six, six, quatre...
Beş dört, üç, iki, bir.
Cinq... quatre, trois, deux, un.
Birisi sana beş saniye içinde kesik atacak, beş, dört, üç...
"Accès refusé." Un filet va te tomber dessus dans 5, 4... - 3...
Bir, iki, üç, dört, beş...
Un, deux, trois, quatre, cinq...
- Hayır ya ben yapmayaca dört, beş, altı, yedi sekiz, dokuz, on! - Hazır mısın?
- Prêt?
On dakika, beş saniye. Dört saniye, üç saniye, iki saniye bir saniye.
Dix minutes et cinq secondes, quatre secondes, trois secondes, deux secondes...
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi.
Un, deux, trois, quatre, cinq, six, sept.
Bir, iki, üç dört, beş, altı, yedi, sekiz... Lütfen dokuz, on.
Un, deux, trois, quatre, cinq, six, sept, huit, neuf, dix.
Beş. Dört.
Cinq.
Benden dört-beş yaş büyüktü.
Kelly. Il avait 4 ou 5 ans de plus.
Bizim durumumuzda beş kafa dört kafadan daha iyidir.
Et bien, dans notre cas, cinq têtes sont mieux que quatre.
Beş, dört, üç, iki, bir.
Faites gaffe, 5 secondes, plus que 4. - Tanja, tu sors!
Canlı yayına, beş, dört, üç...
Live dans 5.4.3.2.1
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz on altı, on yedi, on sekiz...
- Un, deux, trois, quatre, cinq, - six, sept, huit... - Dix-sept, 1 8...
Obsesif bozukluğum var. Bir, iki, üç, dört, beş.
J'ai des TOC... un, deux, trois...
Bir, iki, üç, dört, beş. Aslında buraya bir iç lastikle gelmedik.
On est pas arrivés sur une chambre à air.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz.
Un, deux, trois, quatre, cinq, six, sept, huit.
Şirket düzenli olarak ayda dört ya da beş kez 60.000 dolar, 70.000 dolar banka havalesi kabul ediyor.
La compagnie reçoit des transferts régulièrement. De 60 à 70 000 $, quatre ou cinq fois par mois.
Bilmiyorum, toz hâlindeydi. Dört-beş tane galiba, bilmiyorum.
Je sais pas, c'est en poudre, donc quatre ou cinq, peut-être.
Altı... beş... dört...
Six... cinq... quatre...
Normalde dört boşluğu da sayarsak en fazla beş mermi alabilir o yüzden akıllıca kullan.
Tu ouvres le chargeur ainsi et tu mets les balles comme ça.
Dokuz, sekiz, yedi, altı, beş, dört,
Neuf, huit, sept, six, cinq, quatre,
Dokuz, sekiz, yedi, altı, beş, dört, üç, iki, bir.
Neuf, huit, sept, six, cinq, quatre, trois, deux, un.
Geri sayım beş... Dört... Üç...
Décollage dans cinq, quatre, trois, deux, un...
Geri sayım beş, dört üç... iki... bir
Décollage dans cinq, quatre, trois, deux... Un.
Altı metre, beş, dört...
Six mètres, cinq, quatre...
Pittsburgh kule, Kasım-beş-dört-beş-Charlie-Papa kalkış için izin istiyorum.
Tour de contrôle, Novembre-cinq-quatre-cinq-Charlie-Papa demande autorisation de décollage, piste 29.
Yayına giriyoruz. Beş, dört, üç...
On reprend l'antenne dans 5... 4, 3...
- Beş, dört, üç...
5...
Beş, dört, üç, iki.
5, 4, 3, 2...
- Beş, dört, üç...
- 5... - Arrêtez!
bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on, 11, 12!
Un, deux, trois, quatre, cinq, six, sept, huit, neuf, dix, onze, douze!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]