English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ K ] / Kendimi tutamıyorum

Kendimi tutamıyorum translate French

105 parallel translation
Kendimi tutamıyorum.
Je ne peux pas me contenir.
- Nereden aldın? - Martin'in Fransız bölümünden. Yılda bir kez kendimi tutamıyorum.
Une fois par an, je m'offre une folie chez Martyn's.
- Şişeler ses çıkardığınde kendimi tutamıyorum.
Je n'y peux rien si les bouteilles...
Kendimi tutamıyorum. Çok komik.
C'est trop drôle.
Kendimi tutamıyorum. Büyük suçluluk duyuyorum.
Je me sens si coupable!
Hayatı. Her sabah uyanıp yeni bir günle karşılaştığımda kendimi tutamıyorum.
Tous les matins, de savoir qu'une nouvelle journée commence, je suis folle de joie.
Hep yaparım. Kendimi tutamıyorum.
Je ne peux pas m'en empêcher.
Kendimi tutamıyorum.
Je n'y peux rien.
Kendimi tutamıyorum.
Je n'y tiens plus!
Yakalanırsak bunun yasalara aykırı olduğunu biliyorum ama kendimi tutamıyorum.
Je sais que s'ils nous attrapent, c'est contre le règlement... mais c'est plus fort que moi parce que...
Oh, düğünlerde kendimi tutamıyorum.
Je pleure toujours aux mariages.
- Kendimi tutamıyorum Harry, çok komik.
Je ne peux pas m'en empêcher.
Kendimi tutamıyorum Willard!
Je peux pas me retenir!
Onları parçalıyorum ve kendimi tutamıyorum.
Je ne peux pas m'en empêcher.
Kendimi tutamıyorum. Bence bir erkeğin bunca yıldan sonra ilk aşkını arayıp bulması müthiş bir şey.
C'est plus fort que moi, ça m'épate qu'un type cherche à retrouver son 1er amour.
Kendimi tutamıyorum, çok fazla konuşuyorum. Mesela Charley, az konuşuyor ve ona saygı duyuyorlar.
Je ne sais pas m'arrêter, je parle trop ll faut savoir se taire, regarde Charley, on le respecte
Bilmiyorum. Kendimi tutamıyorum. Anlayamıyor musun?
C'est plus fort que moi, tu ne comprends pas ça?
Üzgünüm, bazen kendimi tutamıyorum.
Je suis désolée... parfois il faut que j'évite de me servir toute seule.
Kendimi tutamıyorum.
C'est plus fort que moi.
Normalde 28 dakika bir bebek hakkında konuşulmaz ama doğruyu söylemek gerekirse, kendimi tutamıyorum.
Bien que ce soit inhabituel de parler d'une poupée pendant 28 mn, je n'ai pas réussi à m'arrêter.
Artık kendimi tutamıyorum!
Je ne peux plus.
- Kendimi tutamıyorum.
- C'est plus fort que moi.
Çok küçük, çok tatlı ve tapılası şeyler. Ben kendimi tutamıyorum, elimde değil.
C'est que... elles sont si petites, si mignonnes, adorables... que je ne peux pas résister.
C. Kendimi tutamıyorum.
C / tu ne peux pas t'en empêcher.
— Skyler, burada olmaz. — Kendimi tutamıyorum.
Skyler, pas ici, non!
Özür dilerim. Bazen kendimi tutamıyorum.
Désolé, je ne peux pas m'en empêcher.
Spike, kendimi tutamıyorum.
Je ne peux rien y faire.
- Kendimi tutamıyorum.
- Je ne peux pas.
Kendimi tutamıyorum.
Je ne peux pas m'en empêcher.
Biliyorum, sözlerim Rory'nin durumu için zamansız ama artık kendimi tutamıyorum.
Je sais que ça tombe mal avec Rory et tout ça, mais... je pouvais plus tenir.
- Bilmiyorum. Kendimi tutamıyorum.
- J'y peux rien.
Sadece kendimi tutamıyorum. Bu kutuda çok doğal görünüyorsun.
J'y peux rien, je trouve que cette boîte vous va à merveille.
Kendimi tutamıyorum..
Je ne peux pas me retenir.
Carrie, kendimi tutamıyorum.
C'est plus fort que moi.
Korkarım kendimi tutamıyorum.
Je suis désolée, je ne sais pas me retenir.
Bir şey söylemeyeceğime söz verdim. Ama kendimi tutamıyorum.
J'avais promis de ne rien dire, mais je ne peux pas m'en empêcher
Kendimi tutamıyorum.
J'en suis tout excité.
Affedersin. Kendimi tutamıyorum. Beni çıldırtıyorsun.
J'y peux rien, tu me rends fou.
Kendimi tutamıyorum.
Mais c'est plus fort que moi.
Kendimi tutamıyorum.
I do peace.
Kendimi tutamıyorum. Ben bir canavarım.
Je suis un monstre.
Aslında sana söylememeliyim ama kendimi tutamıyorum.
Ok, je ne devrais pas te dire ça, mais c'est... vraiment trop bon.
Biliyorum olmamalıyım. Kendimi tutamıyorum. Seninle olmak istiyorum!
Je ne peux m'en empêcher, je veux être avec toi!
Kendimi tutamıyorum.
Je me contrôle plus.
Fakat yine, kendimi tutamıyorum....
Et pourtant, je n'arrête pas de me dire :
- Kendimi tutamıyorum.
Impossible.
- Çünkü kendimi tutamıyorum.
- Je ne peux me retenir!
Tutamıyorum kendimi
~ Je perds juste le contrôle ~
Burada kendimi pek tutamıyorum.
Je ne voulais pas avoir l'air d'être impoli.
- Evet, şekli yüzünden. Kendimi tutamıyorum.
Et puis, j'essaye de me suicider.
- Kendimi tutamıyorum.
J'peux pas m'en empêcher!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]