Bir yolunu bulacağız translate Portuguese
478 parallel translation
Bir yolunu bulacağız.
Encontraremos uma maneira.
Seni gizleyemezsek, açıklamanın bir yolunu bulacağız.
Se não pudermos disfarçá-lo, arranjaremos forma de o explicar.
Bunları ödetmenin bir yolunu bulacağız Ve paramızı geri alacağız
Roubam-lhe o dinheiro
Üstümü arayabilir bu şekilde bana güvenebilirsin. Bu durumu çözmenin bir yolunu bulacağız.
Revista-me, verás que podes confiar em mim.
Bozmanın bir yolunu bulacağız.
- Tentaremos impedi-lo.
Ama ben değilsem o zaman anlaşma yapmalıyız, olanı kabul edip... bunu durdurmanın bir yolunu bulacağız. Tamam mı?
Mas se não for eu, faremos um acordo, você e eu.
Sizi oradan çıkarmanın bir yolunu bulacağız.
Aguentem-se. Vamos arranjar uma forma de vos tirar daí.
B-Biz b-bir yolunu bulacağız, tamam mı?
Iremos encontrar uma maneira, ok?
- Ne kadar uzak olursa olsun, Biz bir yolunu bulacağız...
- Bem, eu vou descobrir... ate que ponto estamos lixados.
Sonra sizi eve göndermenin bir yolunu bulacağız.
E depois temos de pensar como é que vocês voltam para casa.
Farklı istikametlerde avunma ve eğlenmenin bir yolunu bulacağız.
Ouso dizer que encontrarei grande fonte de consolo e prazer... em nossos distintos caminhos.
Merak etme, seni oraya gönderebilmenin, bir yolunu bulacağız.
Não se aborreça, acharemos um meio de enviá-la de volta para lá.
Bir yolunu bulacağız.
Nós vamos tirar você dessa.
- Şey, öyleyse içeriye girişin başka bir yolunu bulacağız.
Bem, então, encontraremos outra maneira de entrar. Ok?
Bir yolunu bulacağız.
Vamos arranjar qualquer coisa.
- Buradan çıkmanın bir yolunu bulacağız.
- Vamos descobrir como escapar.
O zaman hep beraber... bir yolunu bulacağız.
Então vamos achar... juntos.
İlk teması kurmak çok zor olacak ama iletişim kurabilmenin bir yolunu bulacağız.
Será um primeiro contato difícil. Tomara que consigamos uma forma de nos comunicar.
Gemiyi tekrar ele geçirmenin bir yolunu bulacağız.
Vamos procurar um meio de retomar a nave.
Evet... Şey, bir yolunu bulacağız.
Ah, vai, nós... acharemos um jeito...
Bir yolunu bulacağız.
Havemos de arranjar uma solução.
Onları güvenli bir mesafeden devre dışı bırakmanın bir yolunu bulacağız.
Encontraremos uma maneira de deixá-los fora de linha de uma distância segura.
Jothee'yi kurtarmanın bir yolunu bulacağız.
Vamos encontrar um jeito de resgatar Jothee.
- Eminim bu sorunu çözmenin bir yolunu bulacağız.
- Arranjaremos maneira de resolver isto.
Peki, bir yolunu bulacağız.
Bem, nos vamos ver isso.
Başka bir yolunu bulacağız.
Vamos encontrar outro caminho.
İçeri girebilmenin bir yolunu bulacağız.
Vamos encontrar uma via de entrada.
Sizi eve götürmenin bir yolunu bulacağız, güvende ve sıcak.
Vamos descobrir uma maneira de levá-los para casa em segurança.
Uzun bir süre yaşayacaksın. Bir yolunu bulacağız.
Vais viver por muitos anos, alguma coisa se há-de arranjar.
Sana söz veriyorum. Ne olursa olsun, bir yolunu bulacağız.
Aconteça o que acontecer vais encontrar uma solução.
Bir yolunu bulacağız.
Vamos resolver isto.
Seni korumanın bir yolunu bulacağız.
Vamos arranjar maneira de te proteger.
Başka bir yolunu bulacağız.
Havemos de arranjar outra maneira.
Bir yolunu bulacağız.
teremos uma hipótese.
Bundan kurtulmanın bir yolunu bulacağız.
Vamos conseguir sair desta.
Bir şansını bulup, gizlice kızı alacağım. Sana, kızı götürdüğü yeri haber vermenin bir yolunu bulacağım.
Talvez a consiga raptar mas, senão, hei-de arranjar uma maneira de lhe dizer para onde a levou.
Tommy'yi kazaya uğramış gibi göstermenin bir yolunu bulacağız.
Temos de arranjar forma de ele ter um "acidente".
Kısa sürede eski halinize dönmenin bir yolunu bulacağınızı biliyordum. Bulmuşsunuz da, her şey tekrar yolunda.
E eu sabia que você... arranjaria maneira de reverter a situação... e conseguiu-o mesmo, e tudo está bem outra vez.
Bir şekilde bunun bir yolunu bulacağımızı umuyorum.
Bem, Eu... Espero que possamos resolver isto de alguma forma.
ama o bir efsane, ona bunu anlatmanın yolunu bulacağız.
Sei que já não há nada entre vós, mas ele é uma lenda, tens de dizer-lhe com jeitinho.
Bir gün bulacağız yolunu Gökkuşağına ulaşmanın
Algum dia vamos encontrá-la a ligação do arco-iris
Bir gün bulacağız yolunu
Algum dia vamos encontrá-la
Bir gün bulacağız yolunu
Algum dia iremos encontrá-la
Bir yolunu bulacağız.
Não dessistas.
Onları çıkarmanın bir yolunu bulacağız.
Havemos de os libertar.
Bu yolculuk esnasında, bir yerlerde, geri dönüş yolunu bulacağız.
Algures, no decorrer desta viagem, encontraremos o caminho de volta.
Fakat yine de bir arada olmanın bir yolunu bulacağımızı biliyorum.
Mas sei que, de alguma forma, arranjaremos maneira de estarmos juntos.
Bu yüzden, bu ayrışmayı durdurabilmenin bir yolunu bulana kadar kendimize güvenli bir liman bulacağız.
Temos que tentar encontrar um método seguro... para que possamos deter a degradação.
- Bir yolunu bulacağız.
Nós arranjamos uma maneira.
Birlikte çıkmanın bir yolunu bulacağız.
Encontraremos uma maneira juntos.
Bu işten kurtulmanın bir yolunu bulacağız.
Havemos de descobrir uma saída.
bir yolunu buluruz 32
bir yolunu bulurum 26
bir yolunu bulacağım 26
bulacağız 57
bir yazar 32
bir yere gitme 51
bir yerde 60
bir yerlerde 73
bir yere gitmiyorum 43
bir yıl sonra 30
bir yolunu bulurum 26
bir yolunu bulacağım 26
bulacağız 57
bir yazar 32
bir yere gitme 51
bir yerde 60
bir yerlerde 73
bir yere gitmiyorum 43
bir yıl sonra 30
bir yere gidemezsin 16
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yudum 17
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere kaybolma 21
bir yere ayrılma 38
bir yıl önce 51
bir yere gitmiyorsun 28
bir yolu var 41
bir yıldız 18
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yudum 17
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere kaybolma 21
bir yere ayrılma 38
bir yıl önce 51
bir yere gitmiyorsun 28
bir yolu var 41
bir yıldız 18