Bir yolunu buluruz translate Portuguese
378 parallel translation
Bir yolunu buluruz.
Vamos pensar em algo.
Ya yaparsın ya da sana yaptırmanın bir yolunu buluruz.
Faça o que estou dizendo ou acharemos um jeito de obrigá-lo.
Başka türlü çocuklardan büyükleri nasıl ayırtedebiliriz? Bir yolunu buluruz.
De que outra forma, podemos separar, os meninos dos homens?
- Başka bir yolunu buluruz.
- Eu vou encontrar outra maneira.
- Bir yolunu buluruz.
- Arranjaremos uma solução.
Bir yolunu buluruz.
Encontraremos uma maneira
- Yine de bir yolunu buluruz.
- Mas resolveremos isso.
- Limitimizi çoktan aşmış durumdayız ama. - Bir yolunu buluruz...
Já estamos além do orçamento.
Eğer Bay McMurphy ilacını ağızdan almak istemiyorsa... eminim başka bir şekilde almasının bir yolunu buluruz.
Se o Sr. McMurphy não quer seguir a medicação por via oral... haverá com certeza outra forma de o fazer.
Başka bir yolunu buluruz.
- Encontraremos outra saída.
Yeni başkan kim? Bir yolunu buluruz.
Nem sabemos quem é o novo presidente.
Bir yolunu buluruz.
Nós encontraremos o caminho.
Bir yolunu buluruz.
Podemos tornear isso.
Takipçinin izimi kaybetmesinin bir yolunu buluruz. Bilmiyorum!
Arranjaremos uma forma de o despistar.
Bir yolunu buluruz.
Encontraremos uma solução.
Kafamızı toparlamalıyız, bir yolunu buluruz.
Há que manter o sangue-frio até arranjarmos uma solução.
- Bir yolunu buluruz.
- Arranjamos maneira.
Başka bir yolunu buluruz.
Tentamos de outra forma.
Başa çıkmanın bir yolunu buluruz.
Vamos pensar numa maneira de lidar com isso.
Bir yolunu buluruz.
Eu arranjo maneira.
- Bir yolunu buluruz.
- Vamos descobrir alguma coisa.
Vazgeçmeyin. Başka bir yolunu buluruz. Ormanın Ruhu bizlerle.
Não se rendam, com a ajuda do Espírito da Floresta vamos salvá-la.
Bir yolunu buluruz. Artık gidelim.
Há-de encontrar-se uma maneira!
Bir yolunu buluruz. Kaygıya gerek yok.
Vamos encontrar uma solução.
Bir yolunu buluruz.
Cá nos arranjamos.
Bir yolunu buluruz. - Evet.
Havemos de pensar em qualquer coisa.
Will'siz de bir yolunu buluruz.
Não vamos desperdiçar o meu bilhete. É com o Will, vamos a isto.
Belki de hep birlikte kalmanın bir yolunu buluruz.
Pode até haver uma maneira de ficarmos juntos.
Bir yolunu buluruz, tamam mı?
Encontraremos uma solução, está bem?
O halde ya geceyi burada geçirip paramızı alırız ya da buradan çıkmanın bir yolunu buluruz.
Bem ou passamos aqui a noite e recebemos o nosso dinheiro ou tentamos encontrar a saída disto.
O zaman, bizde geri almanın bir yolunu buluruz.
Então descobriremos uma maneira de fazê-lo. Com o quê?
Bize yardım edersen, belki biz de sana yardım etmenin bir yolunu buluruz.
Se nos ajudar, talvez possamos ajudá-lo a si.
- Her neyse, bir yolunu buluruz.
- Bom, vai correr tudo bem.
Sanırım bunun bir yolunu buluruz.
Resolveremos o problema.
Bir yolunu buluruz.
Vamos resolver tudo.
- Bir yolunu buluruz.
- Havemos de resolver isso.
İşleri düzene sokmanın bir yolunu buluruz.
Nós encontraremos uma solução.
Beyaz ışıklı ol ya da olma, bunu yürütmenin bir yolunu buluruz.
Luz Branca ou não, nós vamos fazer com que isto resulte.
Bir yolunu buluruz.
Encontraremos um modo.
Ondan kurtulmanın bir yolunu buluruz.
Havemos de arranjar forma de nos livrarmos dele.
Japonya'ya giden gemiye binebilmek için Şangay'a gidersek bir yolunu buluruz sanırım ama... uzun bir yolculuğa dayanamaz.
Tenho a certeza que podemos ir ao Japão... de barco em Shangai. Vê-se que ele não vai aguentar o caminho. Que devo fazer?
Belki de onu ikinci bölümden uzak tutmanın bir yolunu buluruz.
Eu coço as tuas costas, e tu... Não coçarei nada. Farás o que eu mandar.
O halde biz de onu durdurmanın bir yolunu buluruz.
Então vamos achar uma forma de impedi-lo.
Bir yolunu buluruz.
Nós vamos descobrir uma forma.
- Bir yolunu buluruz.
- Havemos de descobrir.
Zor bir durumdasın ve başın büyük bir belada. Eğer bana yardımcı olup mantıklı davranırsan bundan kurtulmanın bir yolunu buluruz.
Você arranjou um belo sarilho, mas se colaborar comigo, arranjamos maneira de se safar.
- Engellemek isteyeceğini biliyorum, ama inan bana, yaparsan ailen ölür ve Palmer'ı vurmanın da bir yolunu buluruz.
- Será tentado a intervir, mas, se o fizer, a sua família morre e nós atingimos o Palmer na mesma.
- Bir yolunu buluruz.
- Nós conseguiremos sair desta
Güzel. Belki de cesedi teşhis etmenin bir yolunu da buluruz böylece.
Talvez tenhamos arranjado forma de identificar o corpo.
Bir yolunu buluruz.
Tudo se vai resolver.
- Biz bir yolunu buluruz.
- Havemos de descobrir?
bir yolunu bulurum 26
bir yolunu bulacağız 18
bir yolunu bulacağım 26
buluruz 36
bir yazar 32
bir yere gitme 51
bir yerde 60
bir yerlerde 73
bir yere gitmiyorum 43
bir yıl sonra 30
bir yolunu bulacağız 18
bir yolunu bulacağım 26
buluruz 36
bir yazar 32
bir yere gitme 51
bir yerde 60
bir yerlerde 73
bir yere gitmiyorum 43
bir yıl sonra 30
bir yere gidemezsin 16
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yudum 17
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere kaybolma 21
bir yere ayrılma 38
bir yıl önce 51
bir yere gitmiyorsun 28
bir yolu var 41
bir yıldız 18
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yudum 17
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere kaybolma 21
bir yere ayrılma 38
bir yıl önce 51
bir yere gitmiyorsun 28
bir yolu var 41
bir yıldız 18