English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ E ] / Elbiselerini çıkar

Elbiselerini çıkar translate Portuguese

171 parallel translation
Ben üzerine oturayım, sen de elbiselerini çıkar.
Eu sento-me em cima dela e você despe-a.
Elbiselerini çıkarın.
Dispam-lhe as vestes.
Elbiselerini çıkar.
Todas as mulheres nuas.
Elbiselerini çıkarıp yakın, sonra yeni elbiseler ısmarlayın.
Tire-lhe as roupas, queime-as e encomende umas novas.
Elbiselerini çıkar.
Despe-te.
Elbiselerini çıkar şerif.
Dispa-se, Xerife.
- Elbiselerini çıkar.
- Dispa-se.
Elbiselerini çıkarın.
Dispam-lhe a roupa.
Elbiselerini çıkarın ve bana getirin.
Dispam-lhe a roupa e tragam-na cá agora.
Elbiselerini çıkar!
Despe-te!
Tamam, elbiselerini çıkar.
Está bem. Despe-te.
Harry elbiselerini çıkar.
Entretanto, tirem todos a roupa.
Elbiselerini çıkarıyorsun, her şey dürüst oluyor. Bu ülkede bunlardan kaç tane var biliyor musun?
Você tira as suas roupas e tudo fica claro.
Elbiselerini çıkarıp, sıcak bir banyo yaparsın.
Tiramos-te essas roupas e tomas um bom banho.
Sen sadece ortasına kadar git ve elbiselerini çıkar.
Avança para o meio e despe as roupas.
- Elbiselerini çıkarıyorlar.
- Eles estão a despir-se.
Gel buraya. Elbiselerini çıkar. Sana iyi bir sikiş vereyim.
Deita-te e despe-te, que eu dou-te uma boa foda.
- Elbiselerini çıkar.
- Tira as tuas roupas.
Elbiselerini çıkar.
Dispa-se.
Elbiselerini çıkarın.
Tira-Ihe a roupa.
Tina, elbiselerini çıkar. Mookie şimdi söyledim ya.
Tire a roupa.
Elbiselerini çıkarın.
Tirem-lhe as roupas.
Elbiselerini çıkarın.
Vamos tirar-lhe a roupa.
Elbiselerini çıkar
Dispa-se.
Elbiselerini çıkarıp odasının kapısının yanındaki sandalyenin üzerine koyuyordu.
Tira a roupa e põe-na numa cadeira junto à porta do seu quarto.
Elbiselerini çıkar.
Depressa! Tira o vestido.
Bir sürü işe yaramaz adam elbiselerini çıkarıyordu.
Isto está a tornar-se extremamente aborrecido. Tenho de ver a peça Rei Lear amanhã à noite.
Elbiselerini çıkar.
Boa, tira-lhes a roupa.
Külotun dışında tüm elbiselerini çıkar.
Vamos a tirara roupa toda.
Elbiselerini çıkar.
Tira a roupa... Tira!
Elbiselerini çıkar!
Porra! Tira a roupa!
Elbiselerini çıkar.
Tira a roupa
Bütün elbiselerini çıkar!
Despe-te! Tudo!
Hadi, elbiselerini çıkar!
Anda, tira as roupas!
Onu içeri alın. Elbiselerini çıkarın.
Preparem-no para cirurgia.
Elbiselerini çıkarıyorlar, saçlarını kesiyorlar... kadınların bile.
São despidos. Rapam-lhes a cabeça... até mesmo às mulheres.
- Elbiselerini çıkar.
- Tira a roupa.
Sana söylüyorum. Elbiselerini çıkar ve bize ver.
Eu disse-te para nunca deixares entrar pessoas vestidas assim.
Huzurevi gibi bir yer vardı kendi elbiselerini çıkarıp, ihtiyarlarınkini giydi.
E, havia uma casa duns velhotes, ele baixou as calças e mandou-lhes um peidão.
Elbiselerini çıkarıp sınıfta birdir bir oynuyorlarmış. Bu, çocukken hepimizin oynadığı bir oyun, bir kişi diğerinin üzerinden atlar.
Eles podiam jogar ao "leapfrog" na aula eles até chegaram a tirar as suas roupas fora e nós associávamos o leafprog, como tu fazias se fosses uma criança um rapaz a saltar por cima de outro, mas o facto é que
Geçen gün elbiselerini çıkarıp özenli şekilde katladı.
No outro dia, despiu-se e dobrou a roupa em pilhas muito certinhas.
Uyumak istiyorsan çıkar elbiselerini
Queres assar? Basta as roupas tirar
Bunları çıkarıp iş elbiselerini giysem daha iyi olacak. Herhalde.
Depois do meu fracasso é melhor eu por a minha roupa de trabalho.
çıkar elbiselerini.
Tira a roupa.
Dur sana yardım... çekin ellerinizi üstümden! Hadi kızım, söz dinle biraz. çıkar elbiselerini.
Anda lá, rapariga, faz o que te mandam.
Çıkar elbiselerini.
Despe-te.
Elbiselerini çıkarın.
Tire a roupa dele.
elbiselerini çıkar.
Despe-te.
Elbiselerini çıkar ve bir an önce masaya otur.
Eu vou já.
Çıkar elbiselerini!
Toda!
Çıkar elbiselerini.
tira as roupas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]