Gerçekten bilmiyorum translate Portuguese
1,550 parallel translation
- Gerçekten bilmiyorum
Do que é que ambos gostam? Do que é que ambos gostam?
Neden Grant'i öldürmek istediklerini gerçekten bilmiyorum.
Sinceramente não sei porque quereriam matar o Grant.
- Gerçekten bilmiyorum.
- Sinceramente, não sei.
Ne olduğunu gerçekten bilmiyorum.
Não sei bem sobre quê.
Gerçekten bilmiyorum, bu bir şey sadece türüdür.
Não sei, porque sim.
Ben gerçekten bilmiyorum.
Eu não sei.
- Ben gerçekten bilmiyorum.
- Não sei exatamente ao certo.
Oh, Ben gerçekten bilmiyorum. Ben...
Epá, não sei...
- Ne diyeceğimi gerçekten bilmiyorum.
- Que tal conversa de circunstância?
Gerçekten bilmiyorum, Tom.
Tom, a verdade é que não sei.
Gerçekten bilmiyorum.
Como ele era? Eu realmente não sei.
Dinleyin, Şerif'in kağıtlarını nerede tuttuğunu gerçekten bilmiyorum, artık fark etmez zaten.
Ouve, não faço ideia onde é que o xerife guarda os seus papéis mas isso não interessa.
O kadar kızgınım ki, ona ne söyleyeceğimi gerçekten bilmiyorum.
Estou tão zangado que não sei literalmente o que lhe dizer.
Neden bahsettiğini gerçekten bilmiyorum.
- Não sabes o que estás a dizer.
Hayır, gerçekten bilmiyorum.
Não, honestamente não sei.
Gerçekten bilmiyorum.
Não sei.
Gerçekten bilmiyorum.
Eu não sei mesmo.
Gerçekten bilmiyorum, ama şunu biliyorum ki şu an hepimiz istenmeyen kişileriz.
Não sei, mas sei que somos'persona non grata'.
Gerçekten bilmiyorum.
Eu não sei.
Aslında gerçekten bilmiyorum.
Não sei.
Buna gerçekten inanıyorlar mı yoksa yaptıkları şeyi haklı çıkarmak için bir tür bahane mi bilmiyorum.
Não sei se acreditam ou é alguma desculpa para justificarem o que fazem na vida.
Gerçekten satmak istemedi mi, yoksa amacı Godofredo'yu sinirlendirmek miydi, bunu ben bile bilmiyorum. Tek bildiğim, efsaneler de böyle sürer, bir gün feci şeyler oldu.
Eu até nem sei se era por não querer mesmo vender, ou se a certa altura era só mesmo para irritar o Godofredo..., Só sei porque é o que contam, que um dia a coisa havia de acabar mal...
Gerçekten başka bir şey bilmiyorum.
Sinceramente, não sei de mais nada.
Tamam. Gerçekten nasıl step dansı yapıldığını bilmiyorum.
Ok, eu não sei mesmo fazer sapateado.
Ama bilmiyorum. Bu kızdan gerçekten çok hoşlanıyorum. Ve istediğime ulaşmak için ağırdan almak gerekiyorsa, hodri meydan diyorum.
Mas, não sei, estou mesmo a fim desta miúda, e se ir devagar é o que é preciso para fazer isto acontecer, eu digo, vamos lá.
Gerçekten, anlaşılan kardeş kardeş nasıl yaşanır bilmiyorum!
Desculpa. Peço imensa desculpa, porque parece que... - não sei viver com outras pessoas.
- Gerçekten kimim bilmiyorum Jenny.
- Pois. - Na verdade, já nem sei quem sou.
Gerçekten mi? Bilmiyorum.
- Não sei, pensei que...
Gerçekten ne olduğunu bilmiyorum.
- Desculpa, não sei.
Öpüşmemiz sana ne ifade eder bilmiyorum. Ama benim için gerçekten bir anlamı olur
Beijarmo-nos pode não significar nada para ti, mas para mim significa algo.
Bilmiyorum. Lindsay şu an gerçekten işe yarar bir bilgi kaynağı değil.
A Lindsay não é grande fonte de informação neste momento.
Gerçekten tam olarak kim bilmiyorum.
- Não sei.
Hayır, onu kaçınarak değilim ama söyledim, gerçekten henüz ona ne diyeceğimi bilmiyorum.
Não, não estou a evitá-lo, mas, eu disse-te, ainda não sei bem o que lhe dizer.
Bilmiyorum, ona gerçekten inanıyor olmalısınız.
Não sei, mas deve confiar mesmo nele.
Gerçekten bilmiyorum.
Realmente não sei.
- Gerçekten bilmiyorum.
Não sei.
Gerçekten başka bir şey bilmiyorum Abby.
Não sei mesmo mais nada, Abby.
Gerçekten bilmiyorum.
Sinceramente não sei.
Bilmiyorum, ama bu şeyi düz tutup denemek gerçekten de çok zor!
Não sei, mas é difícil acertar assim.
- Hayır, gerçekten bilmiyorum.
Não, a sério que não sei, mas estou a ouvir.
Rodney, kendine gerçekten ne kadar inandığını bilmiyorum.
Rodney, não sei no que você realmente acredita sobre si.
Ne yapacağımı gerçekten bilmiyorum.
Sinceramente, não sei o que fazer.
Ama, gerçekten, bilmiyorum.
Mas, a sério, não sei.
Evet, bak, Taylor. Seth sana ne söyledi bilmiyorum ama ben iyiyim, gerçekten.
Olha, Taylor, não sei o que o Seth te disse, mas estou bem.
Bilmiyorum, gerçekten.
A sério.
Sanırım ben sadece, bilmiyorum,... onu gerçekten ihtiyacım olan bir zaman için saklıyordum.
Estava... Não sei. Estava a guardá-lo para quando precisasse mesmo.
Böyle ağır bir karanlık gölge gerçekten peşini bırakır mı bilmiyorum.
E não sei se esse tipo de coisas passa um dia.
Söyledim ama gerçekten hissederek mi söyledim bilmiyorum.
Eu disse, mas não tenho nem certeza se realmente a quis dizer.
Bilmiyorum. Son zamanlarda koku duyum gerçekten arttı.
Ultimamente, o meu olfacto anda muito sensível.
Um, gerçekten bebekler hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Özür dilerim.
Eu não percebo mesmo nada de bebés, desculpa.
- Ben bilmiyorum. - Gerçekten mii?
- Não conheço.
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum efendim 100
gerçekten 4665
gercekten 18
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum efendim 100
gerçekten 4665
gercekten 18
gerçekten mi 5647
gercekten mi 17
gerçek 469
gerçeği 152
gerçekten çok güzelsin 18
gerçekler 57
gerçekte 109
gerçekten çok üzgünüm 145
gerçekten çok güzel 132
gerçekten sen misin 47
gercekten mi 17
gerçek 469
gerçeği 152
gerçekten çok güzelsin 18
gerçekler 57
gerçekte 109
gerçekten çok üzgünüm 145
gerçekten çok güzel 132
gerçekten sen misin 47