English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ H ] / Haydi o zaman

Haydi o zaman translate Portuguese

308 parallel translation
- Haydi o zaman!
- Larga-os!
Haydi o zaman.
Sabes jogar? - Sim!
Pekâlâ. Haydi o zaman, gerçek bir diyalog kurmayı deneyelim.
Bom... vamos tentar ter uma conversa séria.
Haydi o zaman!
Então vamos lá!
Haydi o zaman!
Então, vamos...
Haydi o zaman, dedim!
Vamos!
Haydi o zaman oyun oynayalım.
Vamos jogar um jogo de morte.
Haydi o zaman, neşelen.
Alegrai-vos, pois.
Haydi o zaman.
Vamos lá.
- Haydi o zaman, Mac!
Vá, Mac! Agora!
Haydi o zaman, biz hazırız.
Então vamos, nós estamos prontos.
Haydi o zaman.
Então vá.
Haydi o zaman gidip Sloan'u görelim.
Vamos falar novamente com o Sloan.
- Haydi o zaman.
- Força.
Haydi o zaman, yakıtımız bitmek üzere!
Vamos, o combustível está a acabar!
- Haydi o zaman.
- Vamos.
Haydi o zaman, ama çabuk yap.
Está bem, mas tem que ser rápido!
Haydi o zaman.
Vamos, então.
Haydi o zaman!
Vamos.
- Gel haydi o zaman!
- Então anda lá!
Haydi o zaman şükran günü ilahisini söyleyelim.
Brian, como era a música do dia de acção de graças?
- Haydi, ne zaman göndereceğini sor O'na.
- Vá lá, pergunta quando a manda ele.
- Haydi çıkalım o zaman.
- Então, vamos.
Haydi söyle o zaman.
Bem, fala, senhor.
Haydi o zaman, gidelim.
Uma centena ou duas de dinares.
Haydi kapışalım o zaman!
Então vamos ter violência.
- Haydi, o zaman!
- Então vá!
Haydi, zaman öldümek için kart oynayalım.
Agora para passar o tempo, joguemos "eine" partidita.
Haydi ona bir öpücük ver belki o zaman uyanır?
Ida, experimenta dar-lhe um beijinho, talvez acorde. Se assim fosse!
Tamam o zaman, haydi evlat.
Assim é que é.
Ben "haydi" dediğim zaman herkes bir tane giysin. Kazanana çikolata vereceğim.
O vencedor ganha uma barra de chocolate.
O zaman babam " Haydi, genç adam!
E o papá disse : " Vamos, jovem!
Haydi canım, adamımın ne zaman kustuğunu gördün ki?
Alguma vez o viste vomitar?
O zaman haydi.
Vamos.
Haydi sok o zaman!
Sai daí e arranja-os!
Ailenden korkmadığını söyledin, taşın o zaman, haydi!
Disseste que não tinhas medo dos teus pais, vai em frente, muda-te!
Haydi, o zaman.
Vamos lá, então.
Haydi, o zaman.
Vem...
Haydi, o zaman.
Vamos embora, então.
Haydi, dans et, eğlen ve ne zaman istersen o zaman dön!
Vai diverte-te, dança e volta à hora que quiseres
Biliyor musun Sarge, eskiden bir kedim vardı. Ama ne zaman onu yıkamaya çalışsam, kürkü dilime yapışırdı. Tamam, haydi istediğimiz küçük dostumuzu seçelim.
- Sabe, Sargento, eu já tive um gato mas, quando tentava dar-lhe banho, o pêlo agarrava-se à minha língua.
Haydi, o zaman!
Claro.
O zaman haydi tekneyle açılalım.
Então, vamos andar de barco.
Diyelim ki 3 milyar saat çalışmak istesem yeterince hevesli olsam ve o kadar zamanı versem 12 milyarı haydi haydi kazanabilir miyim?
Se quisesse trabalhar 3 mil milhões de horas, poderia ganhar um pouco mais de 12 mil milhões de dólares se me empenhasse e trabalhasse essas horas?
Peki o zaman, haydi bakalım, hangi yöne?
Bem, então... para onde?
O zaman, haydi gidelim.
Então, vamos.
- O zaman sen tak, haydi.
- Põe-no.
Harika. Haydi çağıralım onu o zaman.
Óptimo, vamos trazê-lo cá.
- Haydi ama. Bebeği benim ellerime bırakmanın tam zamanı.
- O bébé nunca vai sair das minhas mãos.
Tamam, o zaman ben Lloyd ve haydi dışarı çıkalım.
Bem, sou Lloyd e... Vamos a algum lado.
Ama bu hayalde hiçbir zaman bu şövalye bana "Haydi, bebeğim. Seni muhteşem bir daireye yerleştireceğim." demedi.
Mas nunca, em nenhuma altura, que tive este sonho o princípe disse : "Querida, vou instalar-te num condomínio".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]