English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ S ] / Sorun bu değil

Sorun bu değil translate Russian

1,078 parallel translation
- Sorun bu değil. - Ne peki?
- В этом как раз нет проблем.
Sorun bu değil.
Это не то!
- Sorun bu değil.
- Это не имеет значения.
Sorun bu değil.
Дело не в этом.
Yeni bir tanık çağırabilir, ansızın bir şey ileri sürebilir, ama sorun bu değil.
Она может вызвать нового свидетеля, пытаясь представить нечто неожиданное.
fakat sorun bu değil.
Но суть не в том.
Sorun bu değil baba.
Проблема в другом, папа.
Sorun bu değil... İstemiyorum biliyorum ki bu bir bela gibi görünüyor.
Не то чтобы не хочу... но мне постоянно что-то мешает.
- Hayır, hayır. Sorun bu değil.
Нет... это не... так.
Hayatı tek başına göğüsleyemezsin, Ally. Şu anda sorun bu değil.
- Ты не можешь идти по жизни одна, Элли.
- Hayır, sorun bu değil. Duruşmalar beni geriyor. Hepsi bu.
Нет, просто судебные дела заставляют меня нервничать.
General, bu sorun değil.
Гeнepaл, c нeй нe бyдeт никaкиx пpoблeм.
Sorun çıkaranlar bu kasabada yaşayanlar değil dışarıdan gelenler.
Проблема этого города не в его жителях, а в непрошеных гостях.
Freddy, bu hukuksal bir sorun değil tamam mı?
- Фредди, закон тут ни при чём. Ясно?
George. Görünüşe bakılırsa kızım da sana karşı kayıtsız değil... ve bu benim için çok büyük bir sorun.
Я успела заметить, что Урсула питает к тебе те же чувства и меня это беспокоит.
Sorun bu, değil mi?
В этом дело?
Sorun değil. Aslında bence de teknik isimleri bu.
- Думаю, вы подобрали верное слово.
Sorun bu işte. Normal. Yakışıklı değil.
Нормальный, а им нужны красавцы, как ты.
Fakat, bu arada, bir kadının seks yapmadan önce elmas bir yüzük talep etmesi sorun değil, ama para talep etmesi sorun, öyle mi?
К тому же для девушки нормально требовать перед сексом бриллиантовое кольцо, но не деньги.
Sorun değil Niles. Bu sabah ben de aldım.
Ничего, я этим утром тем же самым занимался.
Çözebileceğin bir sorun değil bu, Frasier.
Тут уж ничего не поделаешь.
Dinle, bu bilgiyi kendine saklayabilir misin? Sorun değil.
Слушай, можешь оставить эту информацию при себе?
Ve bu ilk sefer değil, daha öncede Binbaşı Torres'in şiddet eğilimleri, sorun yaratmıştı.
И это не первый раз склонности к насилию лейтенанта Торрес создали проблемы.
Oh, bu, sorun değil, aslında, aa, benim...
Дa всё нopмaльнo, я дaже ничегo...
Beni tanımıyorsunuz, bu sorun değil.
Вы не знаете, кто я. Но это не важно.
Kaplamak sorun değil. Ama dürüst olmak gerek. Biz bu işteyiz.
Ќаклеить обои не проблема, но если честно, мы называем это глухой номер.
Sorun bu değil.
Как вы можете позволять ему заниматься судебным делом?
Savunmaya geçmene gerek yok Bu sorun değil.
Нет нужды переходить в оборону.
Bu pek ilginç bir sorun değil. Belki sizi bağlarım.
Ну, это так себе проблемка, но побудьте на связи.
Kendinden dolayı bu sorunları yaşıyorsun, bu sorun isminle alakalı değil!
У тебя проблемы из-за тебя самого, а не из-за имени.
Ve bu senin için sorun değil?
И ты не переживаешь из-за этого?
Bu senin için sorun değil mi?
И ты нормально к этому относишься?
Bu senin için sorun değil mi?
Ты согласен с этим?
- Sorun değil. Omleti ben alırım. - Bu doğru değil.
- Ладно, я съем омлет.
Bu, uh, sorun değil.
Все нормально.
Bu sorun değil ya?
Ты не против?
Bu bir sorun, değil mi?
Это проблема, не так ли?
- Konu bu değil- - Sorun gerçeği söylemiş olup olmaman değil!
Сказали вы правду или нет - неважно.
Sorun olan First Seattle değil, bu martiniler.
Сиэтл - это не проблема, Руди. Вот этот мартини - проблема.
İtiraz ettiğim şey, bu çift standart. Neden o son goncayı koklamakta erkekler için sorun değil de kadınlar için sorun?
Почему для мужчин это нормально - в последний раз собрать маленький букет роз, а для женщин нет?
Tüm sorun bu, değil mi, Kim?
Так вот о чем речь идет, не так ли, Ким? Ты была унижена.
- Sorun değil. Kit, bu...
- Нет, нет, всё в порядке, Кит.
Sorun değil. Bu milletle her şeyi paylaşmamamızın yeni bir ilkesi anlaşılan.
Видимо, это новая привычка ничего не рассказывать.
Demek ki bu sorun değil.
Я тоже Значит, это не проблема
Ama bu senin için erkense hepsi önemsiz. Sorun değil bunu yapmak zorunda değiliz.
Но если это слишком быстро для тебя - мы не станем этого делать.
Endişe etmeyin, bu sorun değil.
Не волнуйтесь. Это не проблема.
Hayır sorun bu değil.
Нет, дело не в этом.
Bu sorun değil.
О, это проблемы не составит.
Ama sorun şu ki, tek olay da bu değil,..
Но есть одна беда, и этот случай - не единственное доказательство.
Bu durumda sorun fiziksel değil.
- Значит, проблема не физиологическая.
Bu sorun değil ; eğer sen...
- Никаких проблем, если только не...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]