English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Bir de bu

Bir de bu translate Russian

12,458 parallel translation
Bir de bu canavarla evime geliyorsun.
Потом вы приходите с этим монстром.
Mahoney dava hazırlığı yarın, bir de bu mu çıktı?
Завтра предварительное слушание, а теперь это?
O kadar uzun zaman ondan nefret ettim ki ve şimdi birlikte yaşıyoruz, ve bir de bu çocuk var.
Я так долго её ненавидел, а теперь... мы живём вместе, и у нас ребёнок.
Bu sefer de bir adamı tornavida ile bıçaklamış.
В этот раз он заколол человека до смерти отвёрткой.
Bu sabahki konuşmanı duyunca ve çocukları çok özlediğini de bildiğim için yapılacak doğru bir şeymiş gibi geldi.
- Ты утром был так расстроен после разговора с ней. Мне казалось, я все делаю правильно.
Peng'e ihtiyacımız var. Bu yüzden de Hong Kong'da bir zirve düzenliyorum.
Нам нужен Пенг поэтому я устроил саммит в Гон-Конге.
Bu mesleğin kötü yanlarından biri de insanların sürekli senden bir şey istemesi.
Один из минусов этой работы - все чего-то от тебя хотят.
Güvenli bir kordon sadece bu karantina için gerekli değil Metro Atlanta'nın geri kalanıyla da ilgilenmek zorunda olan polise de yardımcı oluyor.
Безопасность кордона не просто обязанность для того, чтобы карантин работал, но также и помощь полиции, которой необходимо закрыть остальную часть метро Атланты.
Çünkü Velocity-8'de bir kusur olduğunu fark ettim. Bu yüzden hücre dışı sıvıyı tekrardan formüle ettim.
Это потому что я осознала, что в Скорости-8 был недостаток, поэтому я переформулировала внеклеточную матрицу, и...
Ona karşı ezildiğin için bir şeyler kanıtlamaya çalışıyorsun ve bu yüzden de hesabı ödeme ihtiyacı duyuyorsun.
У тебя потребность перехватить счёт, потому что ты им очарован и хочешь что-то доказать. Это нелепо.
Bu iyi bir şey de olabilir kötü bir şey de.
Это может быть хорошо или плохо.
Siz de bu olmadan önce gidip evine bir bakmak istiyorsunuz.
и пока этого не случилось, вы бы хотели немного пошарить у неё дома.
Bu yüzden ben de benim olmayan diğer gerçek üstü hayata dair düşünceleri aklımda çıkarmaya çalışıyorum koşmaya devam ediyorum içimde yaşadığım hayal kırıklığından kurtulmak için başka bir meta-insanın çirkin yüzünü göstermesini bekliyorum ve kaderin cilvesi sayesinde çok da beklememe gerek kalmadı.
Я пытался не думать о невероятной чужой жизни, что я испытал на себе. И я продолжил бежать, ожидая, пока угроза от нового мета-человека не отвлечёт меня от разочарования. И судьба не заставила ждать очень долго.
Belki de biraz dinlenmek istersin, evine git. Biliyorsun, iyi bir uykunun çözemeyeceği hiçbir şey yoktur bu dünyada.
Может, стоит пойти домой, отдохнуть, выспаться – не худшее занятие.
Ağı bir motor, bir şeyleri yavaşlatır ama bu geliştirilmiş versiyonu, hem momenti hem de beygir gücünü optimize ediyor.
Тяжёлый мотор замедлит машину, но эта обтекаемая форма должна оптимизировать и крутящий момент и лошадок.
Bu süper arabalardan bir tane de ben istiyorum.
Я хочу такую супер-машину.
Evet bu ve, benim de bir anahtarlık için bir kızı ağlatmaya olan umudum.
Ага и мечтаю о том, чтобы доводить девушку до слез связкой ключей.
Bu küçük odada kapalı kalmanın nasıl olduğunu düşün bir de.
Представьте каково здесь в этой маленькой запечатанной комнатке.
Bu araştırmayı HKM'den ne bir izin, ne de bir destek almadan yürütüyormuş.
Он проводил эти эксперименты без одобрения и поддержки ЦКЗ.
İki meclis de onay verirse ancak o zaman bundan 12 ay sonra evlilik gerçekleşebilir ve bu kurallara karşı gelen herhangi bir evlilik geçersiz olur.
Что ж, если обе палаты парламента одобрят ее выбор, по прошествии 12 месяцев можно будет заключить брак, при этом любой брак, который нарушает данные ограничения, будет признан недействительным.
Şahsi çıkarlarıma ne kadar zarar verecek de olsa ona cesurca bir hareket yapacağımı gösterirsem samimiyetimi görür ve bu savaşa son verebiliriz.
Если я покажу ему, что готова сделать такой смелый жест в ущерб собственным интересам, он увидит мою искренность и мы сможем закончить войну.
Bu rezilliğin Tanrı ile bir ilgisi yok ve bugün yaptığın şeyde de lütuf yok.
Нет бога в этой комедии и нет милости в том, что вы делаете сегодня.
Bu insanlar için bir değişim. Özellikle de şimdi sadece çıkmıyorsunuz evleneceksiniz.
Людям нужно адаптироваться, особенно теперь, когда вы собираетесь пожениться, а не просто встречаетесь.
Ve bir manken tarafından dizayn edilmiş gibiydi. Bu yüzden de sen gittikten iki ay sonra kapandı.
И он выглядел, как раскрученная топ-модель, поэтому он и закрылся через две недели после твоего ухода.
Bu civardayken size de bir uğrayalım dedim.
Мы проезжали рядом, хотел узнать, как дела.
Bak sen bu okulda başarılı olacağına söz verirsen ben de sana annen hakkında yalan söylemeyeceğime söz veririm. Ya da herhangi bir konuda.
Слушай, если у тебя всё получится со школой, обещаю, я не буду лгать тебе ни о маме, ни о чём-либо другом.
Bu şeyleri insanların içinden çıkarıp uzaklaştırabiliyorum. Ve o gün de bir tanem yaptığım buydu.
Я умею изгонять их из людей, прогонять их, и в тот день я сделал именно это.
Bu bir Welwitschia Mirabilis yaprakları hem iyileştirme büyüsü için hem de egzotik lanetler için kullanılır.
Это вельвичия удивительная, листья её используются как для лечения, так и для экзотических проклятий.
- Ben bir Seyyah'ım ve sesler duyuyorum bu yüzden çenelerini kapatmalarını için kendimi eğitsem de biraz yardım alıyorum.
— От... я чудила Странник, который слышит голоса, и я хочу немного, или много, себя подлечить, чтобы заткнуть их нафиг.
Bu sadece Arapça bir mesaj değildi, İngilizce ve diğer 16 dilde de gönderildi.
Не только на арабском, но и на английском, и еще на 16 других языках.
Ama bu kez Başkan sadece dünya için büyük bir tehlikeyi görmezden gelmedi üstüne bir de hepimiz için itiraz eden ve konuşan bir adamı da aşağıladı.
Но президент не только игнорирует серьезную угрозу для мировой безопасности, он вдобавок оскорбил человека, который высказался за нас всех.
Generalin söylediği her şey bir bir orta çıkınca bu kez de Beyaz Saray generalin terörizmi siyasileştirdiğini söyledi.
Когда вышла статья... ВЭНИТИ ФЭЙР... обо всем, что только что сказал генерал, Белый дом заявил, что он политизирует терроризм.
Bu sebeple de Vali'yi buraya davet ediyorum. Böylece özel bir görüşme yapabiliriz. Çünkü kim Başkan olursa olsun, İHO ve dünyadaki diğer terörist gruplarla uğraşmak zorunda kalacak.
Поэтому я приглашаю губернатора прийти и вместе со мной обсудить этот вопрос в частном порядке, ведь кто бы ни стал президентом, ему придется иметь дело с ОИХ и со всеми остальными террористическими угрозами по всему миру.
Siz de Güney Carolina Demokratısınız. Bu ondan da büyük bir kurgu.
А вы демократ из Южной Каролины, а это еще большая выдумка.
Bu psikopatın neden tıpatıp ona benzediğini Dante'ye söylememenin de bir yolunu bulmalıyım.
Я просто должен понять, как не проболтаться Данте о том, почему этот псих так похож на него.
Bu çilginca bir tahmin olacak ama belki de özetin konusundan dolayidir.
Это только догадка, но, возможно, из-за темы доклада.
Üst kademeler bütün alt kademeleri kötü kamplara koydu çünkü onlari sinir ötesinde görmeyi ve komşuluğu bozmayi istemiyorlardi. ve bu yüzden de Hitler çok büyük bir Amerikan liderdir.
Поэтому вышестоящие помещали нижестоящих в плохие летние лагеря, потому что не хотели, чтобы они пересекали границу и разрушали города, и поэтому Гитлер является величайшим американским лидером.
Sanıyorsun ki o konuşacak, sen yine de bir şekilde bu işten paçayı sıyıracaksın.
Считаешь, что он заговорит, а ты как-нибудь выкрутишься.
Belki de uzaylı teçhizatının tam kapasitesini bilmeden sana bu sabah meydan okumam bir hataydı.
Возможно, это было ошибкой бросить тебе вызов утром, не зная полной мощности твоего инопланетного приспособления.
Kendisini ailesine adamış bir insandı ve biz de ülke olarak onu bu şekilde hatırlamalıyız.
Именно таким, преданным семьянином мы, как нация, должны его запомнить.
Sürekli olarak yakından hizmet ettiğin insanlara duyulabilecek hislerin de farkındayım. Ama bu hisleri başka bir şeyle karıştırmanı istemem.
Я также знаю о чувствах, которые возникают от постоянной близости с людьми, на которых работаешь, но мне бы не хотелось, чтобы вы приняли эти чувства за нечто большее.
Senin de bildiğin gibi tarihsel açıdan silah reformu meselesi bir açılıp bir kapandı. Ancak bu sefer ciddi anlamda daha farklı olacağını düşünüyorum.
Как показывает история, реформа оружия назревает время от времени, и я уверена, что в этот раз все может быть по-другому.
Bu insanları sadece cesaretlendirecek bir video yollamamızı istiyorsun şimdi de.
А теперь хотите опубликовать видео, которое воодушевит этих людей?
Eger bu firsati degerlendirip birbirimize soylemedigimiz seyleri soylüyorsak benim de soyleyecegim bir sey var.
Если уж мы решили избавиться от недомолвок друг другу... мне есть, чем поделиться.
Sen de öyleydin ama bu insanlar senden faydalandılar kendilerini bir şey zannediyorlar.
И ты им была, но эти уёбки тобой воспользовались, потому что считают себя важными дохрена.
Pentillion Edge'in baş programcısıdır. Bu Chelsea'de bir araştırma ve geliştirme firmasıdır.
Она ведущий программист в Pentillion Edge, это крупная научно-исследовательская фирма в Челси.
İllüzyonun arkasındaki gerçeği biliyoruz ve senin için bu, çekiciliği yok ediyor. Ama ben bir uzmanın el çabukluğunu seyretmeye bayılıyorum. Her ne kadar gerçek amaçlarının ne olduğunu bilsem de.
Мы знаем в чём секрет иллюзии, и для тебя портится привлекательность но я с удовольствием посмотрю на ловкость рук, даже если и знаю, что у неё в рукаве.
Gayrı resmi bir buluşma ayarlayabilecek bir tanıdığım var orada, Yalnız bu hiç de küçük bir şey değil.
У меня есть один друг в компании, который может организовать неофициальную встречу, но это не такая уж маленькая услуга.
Peveril Yolu'ndaki eve baskın yapan operasyon birimi ile de iletişim kurun onlar orada buldukları kadınların özgeçmişlerini bulup derlemiş olabilir ve bu bizim soruşturmamız için hayati önem taşıyan bir şey olabilir.
Надо поддерживать связь с группой, проводившей рейд на Певерил Лейн, у них должны быть данные обо всех женщинах, которых там нашли, а это может весьма помочь в нашем расследовании.
Ben de aradım ve anlaşılan Felix'in bu öğleden sonra yada akşam ulaşması beklenen bir kargosu varmış.
Я позвонил и выяснил, что Феликс ждёт посылку, которая должна прибыть во второй половине дня или вечером.
Belki kendi cinsiyet yanlılığının kurbanı olmasaydın ki evet, sen de dahil tüm erkeklerde bu var Dr. Reid, tüm stratejinin yanlış bir detaya dayandığını görebilirdin.
Или это то, что делает только девочка, у которой проблемы с отцом? Может быть, если бы вы не стали жертвой привычки недооценивать женщин, а ведь все мужчины недооценивают женщин, даже ты, доктор Рид, вы бы поняли, что вся ваша стратегия основывается на одной маленькой ошибке.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]